English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ U ] / Uykuya dal

Uykuya dal tradutor Inglês

365 parallel translation
Sadece uykuya dalıyordum
I was just falling asleep.
O zaman tekrar uykuya dal ve bütün istediklerinin hayalini kur.
Then you go to sleep again... wishing it with all your might.
Uykuya dalınca ayırt etmesi zor olur, öyle değil mi?
It's hard to tell once you've gone to sleep, isn't it?
Bu bileşimi için yaratık, bir saat içinde, huzurlu bir uykuya dalıp sonunda ölüyordu.
The creature drinks it and in an hour, curls up into a comfortable sleep and dies.
Hemen uykuya dalıyorsun, değil mi?
Fast asleep, are you?
Sevgili anne, uykuya dal
Dear mother, go to sleep
Son hatırladığım şey hapı almaya uzandığım ve derin uykuya dalıvermişim.
The last thing I remember was reaching for the pill, and I was fast asleep.
- Judy, uykuya dal.
- Judy, go to sleep.
Orada çalışamam. Uykuya dalıyorum.
I can't study there, I fall asleep
Uykuya dalıyor.
He's falling asleep.
Hayır, uykuya dalıncaya değin, değil.
No, not until he's asleep.
Ama bir brendi içip, uykuya dalıyorum.
But I have a brandy and go to sleep.
Sana bir roman okuyorum, ama sen bir keçi gibi uykuya dalıyorsun.
When I read you a novel, you fall asleep like a goat.
Daha derin bir uykuya dal.
Deeper and deeper into sleep.
Derin, çok derin bir uykuya dalıyorsun.
You're going into a deep, deep sleep.
Uykuya dalıyorsun.
You're falling asleep.
Derin bir uykuya dalıyorsun.
You're deeply asleep.
Uykuya dal.
Go to sleep.
Uyanık kalamıyorum, uykuya dalıveriyorum.
I can't stay awake. I keep falling asleep.
Ne zaman açıkça bir şey söylemek istesem her seferinde uykuya dalıyor.
Just when I know exactly what I want to say to him, he goes to sleep.
Uykuya dal.
Go to sleep my baby
Uykuya dal.
Go to sleep
Uykuya dal bebeğim
Go to sleep my baby...
Sonra yatıp uykuya dalıyorum. Uykuda hareketsiz kalarak 1 saat boyunca nefessiz dayanabiliyorum.
Lying down, asleep... inactive, I can get by for an hour before taking a booster.
Uykuya dal!
Go to sleep!
Beni yatay duruma getiriyorsun, uykuya dalıyorum.
I'll tell you, you put me in a horizontal position, and I fall asleep
Doğrudan yatak odama git Yat ve hemen uykuya dal.
Now you will go directly to my bedroom, where you will lie down and you will fall into an immediate sleep.
En sevdiği şarkıyı dinlerken uykuya dalıyordu.
She just drifted off listening to her favorite tune. And then she was dead.
Bacakların hissiz ve ağır. Uykuya dalıyorsun.
Your legs are dull and heavy and you give yourself to sleep.
Her gece sabaha karşı çok derin bir uykuya dalıyor.
Each night, he will sleep more deeply than the night before.
Karım bir şeylerin döndüğünü anladı. Çünkü sürekli esniyor ve yatar yatmaz uykuya dalıyordum.
So my wife figures something's up...'cause I'm all the time yawning and fall asleep as soon as I get in bed.
Bazen uykuya dalıp sihirli bir ülkeye götürülmek istedim, ama bu hiç gerçekleşmedi.
Sometimes I wished I'd fall asleep and be taken off to some magical land, but this never happened.
Kapa gözlerini ve derin uykuya dal. "
Close and fast
Uykuya dalıyorsun.
You drop into sleep.
Genç halimin çıkıp gelmesini beklerken uykuya dalıverdim.
I've fallen asleep waiting for my younger self to show up.
Yine uykuya dalın.
Go to sleep again.
Uykuya dalıyorsun.
DEEPLY, DEEPLY ASLEEP.
Hayalindeki kızı görmek istiyorsan uykuya dalıp kabus gör.
You want a dream girl? Then go to sleep and have a nightmare.
Ama yatağına girip de uykuya dalınca, tıpkı bir bebek gibi.
When she's in her bed and she's sleepy I think she shrinks.
Tam uykuya dalıyordum ki, kilise çanlarının çaldığını duydum. Ve arabamın alarmı sebepsiz yere ötmeye başladı.
I heard the church bells at midnight... as I started to drift off to sleep... and my car alarm went off for absolutely no reason.
Şimdi uykuya dalıp zihnini bana aç.
Sleep now. Open your mind to me.
Derin bir uykuya dal bakalım.
Go into a deep sleep.
Ben uykuya dalınca kaçıvermiş.
She slipped out of bed after I fell asleep.
Uykuya dalıp yeniden uyanacak! bütün bunlar yapılmazsa, teknikte mükemmelleşilemez!
Enter the hibernation state and then come alive again.
Hemen uykuya dalıyor.
Falls right asleep.
Ben bayılmıyorum, aniden derin bir uykuya dalıyorum.
Man, I ain't having no blackouts. I'm falling dead asleep.
Sadece dinlen ve hemen uykuya dal.
Now, you just relax and you'll be asleep in no time.
Eğer bu gerçekleşebiliyorsa uykuya her dalışımda, öfkem arttığında, farkında olmasam bile... değişim gerçekleştiği zaman... onun üzerinde bir kontrolüm olmayacak.
If it can happen anytime I'm asleep, whenever my anger mounts up, even in my unconscious. When the metamorphosis happens, I haven't got any control over it,
Ne yapıyorsun peki, gözlerini kapadığın an uykuya mı dalıyorsun?
What do you do, just close your eyes and black?
Uykuya dalıyorsun...
You are asleep.
"Öylece dalıverme o uykuya."
"Do Not Go Gentle Into That Good Night"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]