English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yaşlı cadı

Yaşlı cadı tradutor Inglês

352 parallel translation
Yaşlı cadı. Galiba başına geleni hak etmiş.
I daresay she deserved what she got.
O yaşlı cadıyı hatırlatmasını istemiyorum!
I don't want to be reminded of that old hag.
Bu saatte ve böyle mübarek bir günde içki sattığın için seni Liffey Nehri'ne atmak lâzım, yaşlı cadı.
You ought to be thrown into the Liffey, you old hag for serving liquor after hours, and on the holy day of obligation.
- Yaşlı cadı!
- She's an old witch!
Yaşlı cadı öyle yazdırdı.
The old dragon made her write that.
Yaşlı cadı nerede?
Where is the old witch?
Yaşlı cadı mıhladı beni.
The old witch nailed me.
Yaşlı cadı?
The old witch, huh?
- Yaşlı cadının yanında... bayan.
- With an old hag... lady.
Ama, elbette, bir erkeğe has her günahı ve ızdırabı yaşamayı tercih ederseniz, duayı unutun. Ve bu yaşlı cadının yolundan gidin.
If you want to learn about the transience of life... look at this goblin cat
Seni yaşlı cadı.
You dreadful old woman.
Yaşlı cadıyı da buradan uzaklaştır!
NOW GET THE OLD WITCH OUT OF HERE!
O yaşlı cadı yüzünden!
That old witch!
- Seni yaşlı cadı, şimdi...
- You old hag, I'll...
İşte yaşlı cadı Bayan Bull ve süpürgesi!
There's Old Ma Bull with her halfpenny.
Neden onu rahat bırakmıyorsun, yaşlı cadı?
Why don't you leave him alone, you old bag?
- Kızı mı? O yaşlı cadı mı?
She's a woman, ain't she?
"... beyinsiz yaşlı cadı... "
"... the brainless baba... "
Şu korkunç yaşlı cadı.
That horrible old witch.
Yaşlı cadı altınlarını mezara götürecek!
The old hag will take her gold to the grave!
Yaşlı cadı her defasında beni mi seçmek zorunda?
Why does the old bitch pick on me?
Yaşlı cadı!
Old witch!
Görüşmeyi kafasına göre ayarlamış, yaşlı cadı! Komşusuyum sanki.
She made the appointment herself, the old witch!
Tefeci yaşlı cadının cinayete kurban gittiğini söylemedim mi sana?
Didn't I tell you about the murder ofthat old witch of a pawnbroker?
Yaşlı bir kadını mı öldürdüm? Hayır, kendimi öldürdüm, yaşlı cadıyı değil.
No, I killed myself, and not that old witch.
Evet, o yaşlı cadının o kızcağıza nasıl davrandığını anlat ona.
Yes, tell him how the old witch used to treat her.
Dinle beni, yaşlı cadı.
Hear me, old hag.
Yaşlı Cadının odasına mı gittin?
What's it doing with the old woman?
Yaşlı Cadı!
The old woman!
Yaşlı Cadıya gitmeyecek bir Papağan bulurum,.
The old woman marries the parrot.
Hepsi o yaşlı cadının hatası.
It's all her fault, that old hag.
- Seni yaşlı cadı!
- You old witch!
Yaşlı cadıyı da içine oturt.
Sit the old witch in it.
Yaşlı cadı!
The old witch!
Yaşlı cadı geldi.
The old witch is here.
Ateşi tutuşturalım, yaşlı cadıyı yakalım.
Let's light the bonfire and burn the old witch.
Yakın gitsin yaşlı cadıyı.
Burn away, oh witch so old.
Yaşasın yaşlı cadı!
Viva the old witch!
Diğer kadınlar yanlarında yaşlı cadılar gibi kalıyor.
They make other women look like old nags.
Cadılık çağı boyunca çirkin ve yaşlı olmak çok tehlikeliydi ama genç ve güzel olmak da pek güvenli sayılmazdı.
During the witchcraft era it was dangerous to be old and ugly, but it was not safe to be young and pretty either.
Cadılık çağında yaşlı bir kadının bariz bir şekilde fark edilebilen bir veya daha fazla özelliğinin olması onu mahkemeye sevk etmek için yeterliydi.
One or more traits that might make an old woman noticeable was enough to bring her to court during the witchcraft era.
Cadılar yaşlı ve çirkindir.
Witches are old and ugly.
Birisi duvara, "Caterina, yaşlı çirkin cadı" yazdığında çağırmışlardı onu.
They called her when someone wrote : "...
Yaşlı bir cadının eğlencesi olmaktan bıktım.
I'm tired of being a target for an evil old woman.
Yaşlı, yıpranmış, cadı gibi miyim?
Am I old, decrepit, witchlike?
Yaşlı cadı şimdi ne yapacak bakalım.
He's taken his cassock off.
Yaşlı bir cadı gibisin.
You disgusting old thing.
Ben, yaşlı bir cadıyım, sana yardım edeyim.
-... she's gonna pour your fear out.
Yaşlı Martha Vorfeld cadı olduğunu itiraf etmişti.
Old Martha Vorfeld confessed to being one.
Çadırın sahibi yaşlı kadın duyarsa daha çok para ister.
He's at the old woman's tent. He went to pay her.
O bir cadı değil, ayrıca bana göre hiçte yaşlı gözükmüyor.
She's not a hag, and she certainly doesn't look old to me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]