English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çok sıkıcısın

Çok sıkıcısın tradutor Inglês

1,374 parallel translation
Çünkü çok sıkıcısın.
Because you're too boring
Sen çok sıkıcısın.
You're just so... ... predictable.
Sen çok sıkıcısın.
You're so predictable.
Çok sıkıcısın.
You're a drag.
Çok sıkıcısın.
So you are dull, after all
Bunu yapması çok can sıkıcı çünkü o sırada insanın elinden bir şey gelmiyor. Duvarın içinden geçip gitti.
He just went right through the wall.
Çok garip. Annesinin dediğine göre Gerçek Vegas Revü Kızları'nın yapımcılarıyla yemeğe çıkacakmış.
Her mom said she had dinner with the producers of Real Vegas Showgirls.
Bu gece çok sıkıcı. Arkadaşlarımın etrafımda toplanıp ne kadar güzel bir elbisem olduğu kısmı yaşamadım bile.
This whole night bites already, and I haven't even gotten to the part where my friends swarm me, and shriek how much they love my dress.
C.J. Jennifer kısa hayatında ilk kez bir erkekle hayatın her aşamasını kapsayan, çok yönlü bir ilişki kurmaya çalışıyor.
Jennifer is attempting for the very first time in her young life to have a full, well-rounded relationship with a boy.
- Sorun çıkarmak çok kolay tabii. Ama annem size kızınca acısını bizden çıkarıyor.
You know, it's real easy to make trouble, missy, but when Ma's upset with you, we're the ones who suffer!
Gerçekten çok sıkıcı bir kadın.
Okay. She's this really boring woman.
Gilmore evinde çok sıkıcı geçecek bir geceye neşe kattın.
You just livened up a very boring night in the Gilmore house.
Elbette kafasını çok fazla tıraş ettiği için saçları içeriye doğru çıkıyor olabilir.
Well, of course, that could be because he's shaving his dome so much lately that the hair's starting to grow inward.
Bu hoş değil ama en büyük umudumuz sapığın, onun kıçını, onu... -... öldüremeyecek kadar çok sevmesi.
I hate to say it, but our best hope is that this deviant's... got the boy chained up to a fence somewhere, loves his ass so much...
Siz ikiniz Farmington'da bizim kadar çok çalışmadınız sokaklara çıkın, muhbirler bulun, kim birleşiyor, kim ayrılıyor?
I know you two haven't worked Farmington as much as Shane and I have... so I want you to get out on the street, cultivate C.I.s... - find out who's hating, who's mating.
Tabii, size bunun pratikte mümkün olamayacağını açıklamayı çok isterim ne diyorlardı adına ; ışın kılıcı.
Yes, I'd love to explain the practical impossibility... of the so-called light saber.
Hmm, sıkıcı insanların kavga etmesi çok tatlı.
Hmm, it's cute when boring people fight.
Bu tüm "Oh, çok korktum. Bana yapmanı istediğim bu şeyi yapacak mısın?" Çok sıkıcı.
This whole, "Oh, I'm so scared you're going to do this thing to me that I told you to do."
Sizin kısrağınız çok iyi bir yarış çıkarıyor, hanımefendi.
Your mare's running a good race, ma'am.
Çok sıkıcı bir iş yaptığımızın farkındayım.
You know we have the most boring jobs.
Filmdeki, çok sinir bozucu olan sarışın kızın kafası kopunca sevinç çığlıkları attım.
When this one really annoying blonde chick... got her head chopped off, I cheered.
O kadar çok konuşalım ki birbirimizden sıkılalım ve geriye sadece... bu sıkıntıdan çıkmak için ilk adımı atmak kalsın.
Talk until we are so sick of each other that there's nothing left to do... but take that first step out of hell.
Ve bunların oluşturulması gerektiğini düşündüm... ve şunu öğrendim ki hiçbirini yapmama gerek yoktu... çünkü başımıza gelenler benim icatlarımdan... çok daha fazla ilginçti... ve... ve gerçeğin, kurguya kıyasla ne kadar harika olduğu... işte asıl şaşırtıcı olan da bu.
And I thought that that had to be created... and what I learned was I didn't need to do any of that stuff... because what was happening to us was so much more interesting... than the things that I was inventing... and... and that's what's so amazing... is how much cooler the truth is than fiction.
Belki ailen meteliksiz kalmıştır, belki kazandığın para uyuşturucuna yetmemiştir belki de içine sıçtığım hayatın çok sıkıcı geçtiğinden biraz heyecan aramışsındır..
Maybe because your family is broke, or because the money you get isn't enough for your drugs, or simply because your life is so fucking boring you wanted to try something dangerous.
Çok sıkıcıyım. Ben evden geliyorum, sense dünyanın öbür ucundan.
My feet are aching, oh l'm such a bore I'm sorry I've just been at home and you have gone half-way around the world
Bilader, çok güzel çıkma ışın kılıçlarım var, ilgilenir misin?
Hey, buddy. I have very smooth second hand lightsabers.
Bence bunun nedeni kendi hayatımın çok sıkıcı olmasıdır.
I guess'cause mine always seems so boring.
Daha yapacağın çok şey bir o kadar da kılıç var.
There's still so much for you to do. So many swords to make.
Çok yönlü hareket ediyoruz ben ayakkabılarını çıkarırken sen bana kısrağınmışım gibi davranıyorsun.
We start off sophisticated, then I put your boots on and you start treating me like your mare.
Ama kıkırdakta daha fazla yapı var, eklemler, taşıyıcılar ve bastırıcıların mekanizması kendi kendilerine sınırlayabiliyorlar. Çok fazla stresse maruz kaldıklarında bozulup yerlerinden çıkıyorlar.
But the cartilage has many structures, joints, bearings and depressor mechanisms that are self-restrained, they will dislocate under too much stress.
Okulda prova yapmayın çok gürültü çıkıyor, gidin evinizde yapın...
Don't practice at school it's too noisy, Do it at home
Çok tatlı ve sıkı bir kıçın var.
You have a nice tight ass.
Çok sıkı bir kıçın var.
You have such a tight ass.
Sorgulama sekansını kurgularken.. diyalogların arka ve ön çekimlerini kullanmak... sahneyi çok sıkıcı yapacaktı.
In cutting the interrogation sequence... using the basic scenes that were back and forth from the dialogue... the scene would be fairly dull.
Tanrım, çok sıkıcısın!
- You sound like you're from stockholm!
Çok iç sıkıcısın, baba!
You're so bloody boring, father.
Ingmar Bergman çok geçmeden insanın karanlık taraflarını ortaya çıkarmasıyla tanınmaya başlandı.
Ingmar Bergman soon became known for his portrayals of man's darker sides
Çıkış gücü dünyaya saldıran sondadan çok daha büyük... ama hala cihazın en yüksek verimine ulaştığını sanmıyorum.
The output was greater than the probe that attacked Earth... but still, I don't believe the device reached its maximum yield.
Geçen gün çanlara çok yakın durdum. O kadar yüksek sesle çaldı ki artık kulağımda daimi bir çınlama var.
The other day, I stood too close to the bells, and they rang so loud... that there's now a persistent ringing in my ears.
Çok önemli değil ama bir sebeple bana tuvalet veriliyorsa, birisi oraya giriyorsa, ve cehennemden gelen kocaman bir koku bombası buluyorsam, amacın dışına çıkılmış demektir.
It's not a big deal, but I was given my own bathroom for a reason, so if someone's going in there, it kinda defeats the purpose if I find a major goddamn stink bomb from hell.
Çok can sıkıcısın.
- God, you're, you're so annoying. - Yeah.
Parmakların kalıcı olarak kıvrılınca dolaşmak çok zor olacak.
It's gonna be hard to get around when your toes are permanently curled.
Diğer insanların zevkleri çok sıkıcı.
Other people's pleasures are so BORING.
Günahlarımızın bağışlayıcısı, Yaptıklarım için beni bağışla. Kızım seni çok seviyordu.
Our Lady of the Sorrows, forgive me for what I have done... but my daughter loved you.
Ya çok dağınık biri olduğun ortaya çıkarsa ya da daha kötüsü etiketlendirilmiş çekmeceli, alfabe sırasına göre kitapları olan bir saplantılıysan.
What if it turns out you're really messy, or worse, you're a neat-freak weirdo with labelled drawers and an alphabetised bookshelf?
- Kırpılmanın nesi var? - Çok aşağılayıcı.
- What's wrong with "snipped"?
Evet ama sonra cesaret verdim. Sen de o insanların karşısına çıkıp çok güzel bir konuşma yaptın.
Yes, but then I encouraged you and you were able to get up in front of those people and give a great speech.
Sen çok can sıkıcısın diye haklısın dedim.
I mean, you are pretty annoying.
Kılıcınıza çok bağlısınız.
You've become possessed by your sword somethin'powerful.
Çok can sıkıcısın, Heinoji!
You sure are being a pain, Hei-noji.
- Yani buranın çok sıkıcı olduğunu duydum.
- I mean, I hear this place sucks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]