Ama ben sadece tradutor Espanhol
2,248 parallel translation
Ama ben sadece onu seçersin diye korkmuştum.
Pero tenía miedo de que la escogieras a ella.
Yani gerçekten güzel bir kadınsın, ama ben sadece -
Es una mujer muy bonita y todo, pero yo sólo- -
Evet ama ben sadece ondan duyarsam dikkate alıyorum.
Sí, pero sólo hago caso cuando lo pide ella.
Ama ben sadece ikinci sınıftayım.
Pero estoy sólo en segundo grado.
Ama ben sadece...
Pero es que...
Teşekkürler, ama ben sadece eski halimize geri dönmek istiyorum.
Gracias. Pero quiero volver a ser como éramos, ¿ sabes?
Ama ben sadece biraz güven aşılamaya çalışıyorum...
Pero todo lo que estoy tratando de hacer es sólo instilar un poco de confianza...
Yani işin temelini ben hazırladım sonuçta. Sizi üzeceğim için üzgünüm ama ben sadece suç öğreten bir profesörüm.
Siento desilusionarlo, pero soy un profesor que enseña crimen.
Evet ama ben sadece taşaklarımı koklamayı seviyorum dostum.
Sí, pero sólo me gusta oler mis pelotas.
Ama sen tuvalet kâğıdı kartonlarından teleskop yapardın ve ben sadece bu konuda neler hissettiğimi bilmeni istedim.
Tu estabas sentado haciendo telescopios con rollos de papel higienico Y... bueno, yo solo... yo solo... queria que supieras como me senti sobre eso, y...
Ama tabii, ben sadece aşırı dindar, tuhaf bir adamım.
Tracy. - ¿ Qué haces aquí?
Ben sadece bir çalışanım.
Je, je. Demonios. Sólo soy la ama de llaves.
Ama gerçek şu ki o sadece doktoru. Ben kocasıyım.
Uh, por cierto, Vanessa no puede venir.
Ama ben sadece çıkmak istedim.
Pero yo sólo quería salir.
Ne yapmalari gerektigini biliyorum, ise yarayacak bir planim var,... ama ben sadece telefon basinda duruyorum.
Sé lo que deberían hacer, he desarrollado todo un plan.
Bak, Simone, ben sadece bir bilim adamı olabilirim, haklısın, ama zekama hakaret etme, tamam mı?
Simone, sé que solo soy un científico. Pero no insultes a mi inteligencia, ¿ vale?
Evet, ben de suçsuz oyu verdim ama sadece güzel olduğu için değil.
Claro, yo voté inocente, pero no por su apariencia.
Sadece çatlayan uyluk kemiğim ve kurşun yarasından sonra ve bundan haberin var mıydı bilmiyorum ama Framboise ve ben nişanlı sayıIırdık.
Solamente tiene que ver con la fractura de fémur y la herida de bala y, no sé si lo sabías pero Framboise y yo estábamos algo así como comprometidos.
Onlar bize eşlik edecek ama evet, sadece senle ben varız.
Bueno, ellos nos pueden ayudar como consultores, pero, si. Somos tu y yo.
Ama bir gece ortağım hastaydı ve sadece ben vardım.
Pero una noche mi compañero estaba enfermo y estaba solo yo.
Ben sadece tek çocuğum oldu. Onu da canımdan çok seviyorum, ama keşke daha çok çocuğumuz olsaydı.
Sólo tuve una y la amo a morir, pero desearía haber tenido más.
Gerçeği bilmeleri onların zararına olur ben de onlardan saklıyorum. Ama sadece sevdiğim için yapıyorum.
No es seguro para ellos saber la verdad así que, sí, se los oculto, pero sólo es porque los amo.
Ben konuşup duruyorum ama sen sadece "evet" ve "tabii" diyorsun.
Estoy hablando por los codos y tú sólo dices sí y claro.
Eğer telefon çalarsa, konuşabilirsin ama sadece ben isem. Diğerlerine, diğer odada olduğumu ve 24 dakika içinde arayacağımı söyle.
Pero si suena el teléfono, puedes contestar, pero si es para mí, diles que estoy en la otra habitación limpiando mi pistola, y que les llamaré en veinticuatro minutos.
Ben sadece görünen yüzüm, tıpkı Albay Sanders gibi ama takım elbisem kesinlikle daha iyi.
Yo sólo soy una cara, como el Coronel. Pero llevo un traje mucho más bonito, sin una corbata de lazo.
Kirsten ve ben sadece bir defa beraber olduk,... ve evet, harika olduğunu söyledi, ama ben üşütmüştüm.
Kirsten y yo solo lo hemos hecho una vez, y sí, dijo que fue asombroso, pero estaba resfriado.
Bakın, ben de takımın pohpohlanması, herkesin kendini özel hissetmesi taraftarıyım, ama bu sadece provada olmalı.
Miren, estoy a favor de animar al equipo hacer que cada uno se sienta especial, pero eso es para practicar.
Biliyorsun ben eşcinsel değilim. Bazen korkutucu olabiliyorum biliyorum ama benim de içimde kimsenin göremeyeceği bir yerlerde ben de sadece bir kızım.
Sé que puedo resultar un poco intimidante a veces, pero... muy en el fondo donde nadie puede ver, soy sólo una chica.
Ama sadece ben değilim.
Pero no soy la única.
Ben size sıkıntı verebilir ama siz benim için sadece sınıf arkadaşı değil...
Yo... podría ser una molestia para ustedes, pero... más que solo compañeras de clase...
Ben sadece gerçeği bilmeni istedim ama görünen o ki zaten biliyormuşsun.
Quería que supieras la verdad, pero obviamente ya la sabes.
Ben her zaman sadece sen istedim, Dan, ama benim bile sınırlarım var.
Yo siempre te quise a ti, Dan pero hasta yo tengo mis límites.
Ama, ben sadece aslında göründüğüm gibi ve çalışmalarımın böyle olmadığını gerçekten öğrenmenize ihtiyacım vardı. Ve ikinci bir fırsat için gerçekten her şeyi yapmaya hazırım.
Necesito que sepa que no es quién soy ni de lo que se trata mi trabajo y que haría lo que fuera por una segunda oportunidad.
Hadi ama, Dan. Ben sadece yapılması gerekeni yaptım.
- Hice lo que necesitaba hacerse.
Sadece ben ve Mason amcam, ama o kasabadan ayrıldı.
Solo yo. Y mi tío Mason, pero dejó la ciudad.
Belki çılgın olabilirim ama orada birşeyler hisseden sadece ben değildim.
Quizás estoy loca, pero no lo creo. Soy la única que está sintiendo algo aquí.
Dün akşam itibariyle Volos'ta 130 adam vardı ama sizin saldırınızdan sonra geriye sadece o ve ben kaldık.
Había 130 hombres en el Volos la última noche y después de que nos atacaron estamos sólo él y yo.
Ben bu grubun en zekisiyim, ama sadece yem ve dikkat dağıtma için kullanılıyorum.
Yo soy la más lista de todo este grupo, y para lo único que me usan es como carnada o distracción.
"Bazıları sadece kırmızı bir balonu kovalayan çılgın bir adam görürler. Ama ben, asla pes etmemeyi öğreten bir baba görüyorum."
"Algunos sólo ven a un loco persiguiendo un globo rojo, pero yo veo un padre enseñándome a no rendirme nunca".
Evet, ama sadece araba değil, ben...
- Sí, pero no es sólo eso. La he jodido.
Ben sadece kendi adıma konuşabilirim ama bir kaç saniye önce, sanırım rıhtımdan atlamak zorunda kalacaktık.
Bien, sólo puedo hablar por mi mismo, pero hace unos segundos pensé que íbamos a tener que saltar del muelle.
kasıtsız adam öldürme ve delil değiştirme, Ben sadece onları müdafaa ettim Ama o Mike'tı, ben onu hayatı boyunca tanıyordum.
Yo sólo les hacía declarar, fue homicidio y seguir adelante, pero este era Mike, y lo conocía de toda su vida.
Ama şimdi gittiler ve sadece Quinn'le ben kaldık.
"Pero ahora se han ido, y somos sólo Quinn y yo."
İkinizin arasında ne var bilmiyorum ama bu yeni ders yılının ilk günü ve ben sadece herkes aramı iyi tutmak istiyorum.
No se que pasa entre ustedes dos, pero este es el primer día de un nuevo año. y solo quiero ser amiga de todos.
Sadece bu seferlik, tatlım, ben kâhyanız değilim.
Sólo por esta vez, querido, no soy tu ama de llaves.
Ama ben onları sadece kalçam için kullanıyorum.
Pero sólo son para mi cadera.
Ben Cuvier değilim ama tıp doktorluğu eğitimi aldım. Bu sayede sadece insanlarınki olsa da birçok kemik gördüm.
Yo no soy Cuvier, pero tuve instrucción como médico y por lo tanto he visto muchos huesos, aunque huesos humanos.
Ben de bilmiyorum. Ama sadece düşündüm işte.
Yo tampoco lo sé, pero sólo pensé
Evet, ama sadece ben ve babam haberdarız.
Sí.Sólo lo sabíamos mi padre y yo.
Sorulara normalde yapabileceğin gibi cevap veremeyeceğini biliyorum ama sadece cevabı düşün gerisini ben yapacağım, tamam mı?
Sé que no puedes responder preguntas de la manera habitual, pero tú sólo piensa en ellas, y yo intentaré hacer el resto ¿ si? .
Ama hayatımı sürdürdüğüm dönem boyunca, onu ihmal ettim. Çünkü o sadece bir kızdı, ama ben sana bir erkek evlat vermeyi çok istiyordum.
Y en mi vida la he dejado de lado ya que siempre fue sólo una niña y yo quería tanto darte un hijo.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece benim 48
sadece merak ettim 133
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece ben 126
sadece bir gece 27
sadece merak ettim 133
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece ben 126
sadece bir gece 27