Sadece sen ve ben tradutor Espanhol
2,065 parallel translation
Anlaşılan sadece sen ve ben varız.
Al parecer, tú y yo somos los únicos.
Dünyadaki herkes ölse ve sadece sen ve ben kalsak, Yine de senin yardımını kabul etmezdim.
Si todos murieran y fueras la última persona sobre la tierra... aún así no la aceptaría.
Sadece sen ve ben.
Tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Sólo dos de nosotros.
Sadece sen ve ben oluruz.
Sólo tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Sólo tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Solo tú y yo.
Bek ne diyeceğim, Silahçılara beraber gidelim, sadece sen ve ben.
¿ Dejarte sin nada? , iremos con los Armeros juntos, sólo tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Estamos solos.
Sadece sen ve ben ve doğanın güzelliği.
Y la belleza de la naturaleza.
Görünüşe göre, sadece sen ve ben gideceğiz.
Parece como si solo estuviéramos tú y yo.
- Az şöyle oluyor, sadece sen ve ben gibi. - Ve ben.
Como en este momento, tu y yo.
Bu bir kısır döngü. Sadece sen ve ben varız.
- Es algo entre nosotros dos.
Gideceğiz sadece sen ve ben.
Nosotros nos... solos tú y yo.
Sadece sen ve ben olacağız.
Sólo tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Solo tu y yo.
Kevin görünüşe göre, sadece sen ve ben varız.
Bien, Kevin, creo que somos sólo tú y yo.
Binlerce insanlık dışı yamyama karşı sadece sen ve ben.
Estamos solos tú y yo contra miles de caníbales inhumanos.
Sadece sen ve ben?
Sólo tú y yo. ¿ Hmm?
Onun kaybı, bu sadece sen ve ben varız demek, Henry.
Ella se lo pierde, lo que significa que somos tu yo, Henry.
Görünüşe göre başka bir heyecanlı cuma gecesi. Sadece sen ve ben gazetede oturuyoruz.
Parece que será otra noche de viernes excitante sólo tú y yo tomando el vuelo nocturno de este aeroplano de papel.
Sadece sen ve ben olacağız sanmıştım.
Pensé que seríamos sólo tú y yo.
Sanırım sadece sen ve ben kaldık, Kareem Abdul Jabbark.
Sólo éramos tú y yo, Kareem Abdul Jabbau.
Sadece sen ve ben mi?
¿ Sólo tú y yo?
Sadece sen ve ben kaldık evlat.
Ahora sólo estamos tú y yo.
Sadece sen ve ben birde sosis ve biberli karışık pizza
Sólo tú y yo, y mitad de chorizo, mitad de pepperoni.
Burda sadece sen ve ben olalım.
Aquí, sólos tu y yo.
Sadece sen ve ben mi?
¿ Solo tu y yo?
Geri döndüğün zaman ikimiz bir şeyler yaparız, sadece sen ve ben.
Cuando vuelvas, vamos a hacer algo juntos, sólo nosotros dos.
Sadece sen ve ben!
Éramos sólo tu y yo.
Geri döndüğün zaman ikimiz bir şeyler yaparız, sadece sen ve ben.
Cuando vuelvas, haremos algo juntos, solo nosotros dos.
Tamam, sadece sen ve ben.
Bueno, sólo estamos tú y yo.
Sadece sen ve ben.
Sólo tu y yo.
Çok iyisin ama sadece sen ve ben olup işimizi yapsak daha kolay olurdu.
Bien, que amable de tu parte, pero era mucho mas sencillo cuando solo eramos tu y yo haciendo nuestra cuestion.
Sadece sen ve ben.
Solos tú y yo.
Sadece sen ve ben varız, başka kimse yok. Bir de Qwali olabilir, ama dansını beğenmesi lazım.
Y aquí no hay nadie más que tú, yo y quizá Qwali, si le gusta como bailas.
Dua edelim mi? Sadece sen ve ben.
¿ Rezamos juntos?
Yatağındayken, tanrının gözü önünde sadece sen ve ben varken zor olmuyordu ama.
No fue difícil en tu cama... cuando éramos sólo tú y yo delante de Dios.
Sadece sen ve ben buradayız.
Sólo tú y yo estamos aquí .
Ben daha büyük ve iyi yerlere doğru ilerlerken sen de muhtemelen sadece etrafta dolanacaksın ve şu zulalarla yaptığın şeylere devam edeceksin.
Yo me voy por cosas mejores y más grandes y tú probablemente te quedarás aquí y solo seguirás haciendo las cosas que estás haciendo.
Sadece sen öyle biriydin. Ve ben de her gün senin gibi olmaya çalışıyorum.
Es justo lo que eras y lo que intento ser cada día de mi vida.
Ve biz sadece birşeyiz... Sadece birşey, ben bir joker ve sen bir konuk oyuncu.
Nos hemos convertido en el bromista Sardar y la misma niña.
sadece ben yarışıyorken ve sen işteyken.
Solo cuando yo competía o él trabajaba.
Sen, ben ve bütün dünya biliyor ki ben sadece teselli ödülüyüm.
Tú, yo y el resto del mundo sabe que sólo soy un premio de consolación.
Bunu sadece ikimiz biliyoruz, sen ve ben.
Sólo dos personas saben lo que pasó, tú y yo.
Bak, Ajan McRomantik sen nereye gidersen peşinden gelecektir yani sen okula gidiyorsun ve ben sadece sadece benimle ara verildiğinde konuşursun.
Mira, el agente McSweeten va a ir contigo a donde quiera que vayas. Así que tienes que ir al colegio y yo... tú sólo guíame durante el allanamiento.
Billy, sen ve ben sadece arkadaştık.
Billy, tú y yo éramos sólo amigos.
Sen, sadece olduğun yerde kal ve ben geleceğim zaman sana mesaj atarım, sen de arabayı çalıştırıp benim için içeriyi biraz soğutursun.
Sólo quédate donde estás y te enviaré un mensaje cuando esté terminando y luego puedes encender el aire para enfriar el auto. - Claro.
Yüzlerce adama karşı sadece sen, ben ve eğittiğimiz Gözetçiler.
Somos tú y yo, y entrenamos a los Minders para que luchen contra decenas de hombres.
Sadece sen, ben, Chelsea, Berta, annem ve geçmişin televizyon endüstrisinin hayaleti ile olacağız.
Sólo vamos a ser tú, yo Chelsea, Berta, mamá y el fantasma de las farándulas pasadas.
Şimdi bir anlığına kalmama izin verdiğini ve benim de bir şey gördüğümü düşün. Sen sadece merdivenlerin ucunda bir kadın gördüğünü söylemişsin. Ben de onu görürsem, nasıl biri olduğunu tarif edebilirim.
Supongamos que me dejas quedarme y veo algo también y ya que no has descrito lo que viste excepto que era una mujer al pie de las escaleras entonces si yo también la veo y puedo describirla probaría algo, ¿ no es así?
sadece sen 117
sadece sen varsın 16
sadece senin 16
sadece seni 36
sadece senin için 20
sen ve ben 703
sen ve ben mi 22
ve benim 32
ve beni 30
ve ben de 88
sadece sen varsın 16
sadece senin 16
sadece seni 36
sadece senin için 20
sen ve ben 703
sen ve ben mi 22
ve benim 32
ve beni 30
ve ben de 88
ve bence 17
ve bende 18
ve ben 446
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece benim 48
sadece merak ettim 133
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
ve bende 18
ve ben 446
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece benim 48
sadece merak ettim 133
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76
sadece bir 91
sadece soruyorum 46
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76
sadece bir 91
sadece soruyorum 46