English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sadece seni

Sadece seni tradutor Espanhol

7,663 parallel translation
Onlar sadece seni dinlerler Aditya!
Solo te harán caso a tí, Aditya.
Sadece seni istiyoruz, onu değil.
Solo te queremos a ti, no a ella.
- Sadece seni ilgilendirdiği için.
- Solo porque te interesa a ti.
Ben sadece seni istiyorum.
Yo también quiero vivir así.
Annen Fedakarlar'a sadece seni kurtarmaya gelmedi.
Tu madre no volvió a Abnegación solo para salvarte.
Mektupta sadece seni görmek istediğimi söyledim.
Mi carta solo decía que quería verte.
Sadece seni sonraki ay için dışarıda buna yönelik görmek istiyoruz.
Queremos verte fuera el próximo mes.
Biz sadece seni iyileştirmek istiyoruz.
Solo queremos que se ponga mejor.
Hayır, ben sadece seni doğru işitip, işitmediğimi anlamak için söylemiştim.
No, solo estaba diciendo... que quizás no te escuché correctamente.
Dinle sadece seni görmek istedik Quinn.
Sólo queríamos saludarte Quinn.
Ben sadece seni tanımaya biraz zaman ayırdığımı ve kim olduğunun benim için önemli olduğunu bilmeni istedim.
Sólo quiero que sepas que me he tomado algún tiempo para llegar a conocerte, y que eres muy importante para mí.
Ben sadece seni seviyorum demek istiyorum.
Sólo quiero decir Te quiero.
"Bunu sadece seni sevdiğim için yaptım"
"Sólo lo hice porque te amo."
Sadece seni ne kadar özlediğini bilmeni istemiştim.
Solo quería que supieras cuánto te extrañaba.
Belki sadece seni korumak istemiştir.
Tal vez sólo quería para protegerte.
Sadece seni özlüyorum. Tek gerçek dostum sensin.
Solo te extraño a ti porque eres mi único amigo verdadero.
Büyük ihtimalle sadece seni şüpheli listesinden çıkarmak için delillerle karşılaştırmak istiyorlar...
Es posible que solo quieran hacer una comparación... para eliminarte como sospechoso...
Sadece seni sevdiğimden.
Solo porque te amo.
Sadece seni bekliyoruz.
Esperamos solo por ti.
Ben sadece seni takip ediyorum.
Solo sigo tu estela.
Ben sadece seni gördüğüme seviniyorum.
Solo estoy contento de verte.
Sadece seni bu kadar mutsuz görmekten nefret ediyorum, o yüzden sadece onunla konuşmak istedim.
Solo que odio verte tan triste y quería hablar con él.
Sadece evi yakarken seni kaydediyorum.
- Documento cómo quemas la casa.
- Sadece seni etkilemek istemiştim.
Sólo quería impresionarte.
tamam, sadece sen ve Kassar seni arayıp yeri söyleyeceğim.
Bien, así que voy a llamar y le hizo saber la ubicación.
Seni o kadar seviyorum ki, sadece mutlu olmanı istiyorum.
Te amo tanto, y yo sólo quiero que seas feliz.
- Seni sadece biraz tanı...
- Teniendo en cuenta que solo...
Seni yargılamıyorum, sadece soruyorum.
No estoy juzgando, Solo estoy preguntando.
Hayır, hayır, hayır, sadece istediğin gece buluşalım, seni arayacağım.
No, no, no, solo, dime que noche. Y yo te llamo.
Sevgili Alastair eğer aramızda bir şey olduğuna seni inandırdıysam sadece davayı öğrenmek ve kocamı korumak içindi.
Querido Alastair si te hice creer que había algo entre nosotros fue simplemente para saber sobre el caso y proteger a mi esposo.
Seni sadece iç çamaşırın ve çoraplarınla bulmayı umuyordum.
Esperaba verte en calzones y calcetines.
Sadece Kraldan özür dilersen, seni özgür bırakabilir.
Si tan solo pudieras presentar tu caso con el Rey, él te Iiberaría.
Frank, seni büyük havuzda sadece 10 dakika bıraktım.
Frank, literalmente, te dejé solo en la piscina grande 10 minutos.
Kadın kaldırmaya değil. Sadece seni.
Solo a ti, claramente.
Ama şu anda sadece düğünümüzü düşünüyorum ve seni Denver'da bekliyorum.
Pero ahora estoy pensando en nuestra boda y te estoy esperando aquí en Denver.
Seni sadece karayoluna kadar götürebilirim, ama, evet.
Solo puedo llevarte hasta la autopista pero sí.
Eğer bir daha olursa seni sadece hafta sonları çalıştırmak zorunda kalacağım.
Si se repite, tendré que ponerte solo los fines de semana.
Yani bazıları birini sever çünkü o kişi onları daha iyi insanlar haline getirir ama ben seni seviyorum çünkü her zaman sadece kendim olmamı istiyorsun.
Es decir, algunas personas quieren a alguien porque les hace ser una persona mejor, y no es por eso por lo que te quiero, porque siempre has querido que fuera yo misma.
# Seni kollarıma almanın bana faydası olur sadece #
* Abrazarte de nuevo solo podía * * Hacerme bien *
Seni vuracağım. Sadece iki günüm kaldı ve daha fazla zamana ihtiyacım var.
Voy a dispararte, solo me quedan dos días, necesito más tiempo.
Seni düşünmek sadece kendisini düşünmesini engelliyor.
Es pensar que usted le impide pensar sólo en sí mismo.
Sadece "seni seviyorum" diyorsunuz.
Tú dices... "Te amo."
8. seçenek. Seni dönüştürmem, sadece öldürürüm.
Opción ocho, no te convierto, sólo te mato.
Tamam, bak. Ben... Sadece yapmamı istediğini sandığım şeyi yaptım çünkü seni seviyorum.
Mira, yo estaba haciendo lo que pensé que querías y eso es porque te amo.
Sadece evlilikle seni piç.
¿ Y te has divertido mucho?
Sadece iki gün. Seni seviyorum anne.
Te quiero, mamá.
Üzülmen için söylemiyorum bunu. Sadece... Artık seni okulda göremeyeceğim için üzüldüm.
y esa no es la razón por la que te lo digo, es que... no me gusta oír que no vas a ir más al instituto..
"Seni yiyecek değiliz." "Sadece meyvelerini yiyeceğiz. Bu yüzden..."
No vamos a comerte... pero vamos a comemos tu fruta.
Seni seviyorum ve sonsuza dek sadece sarılacaksak bile bu bana yeter.
¡ Te amo! Y todo lo que haces me excita. Pero es suficiente para mi.
Seni Longshadow cinayetiyle ilgili suçlayabilmek için form tutuyorum sadece diyelim.
Fue solo para estar entretenidos mientas no pueda acusarte - del asesinato de Longhsadow.
Sadece ona gerçekten seni tanımasına izin vermediğini.
Que nunca le dejaste llegar a conocerte de verdad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]