English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Ama burada

Ama burada tradutor Espanhol

20,645 parallel translation
Ama burada.
Pero está aquí.
Ama burada değil.
Pero no aquí.
Kardeşi yok diye Ralph'ın diğer insanlarla ilişki kuramayacağından korkmuştum ama burada bir sürü kardeşi oldu.
Estaba... preocupada de que Ralph no pudiera conectar con otra gente porque no tiene hermanos, pero tiene un montón aquí.
Tesadüfen Josh'ın yaşadığı yer Ama burada olma sebebim o değil
* Resulta que es donde vive Josh * * pero no he venido por él *
- Ama burada kalamazsın.
Pero no puedes estar aquí.
Tesadüfen Josh'ın yaşadığı yer ama burada olma sebebim o değil
* Resulta que es donde vive Josh * * pero no he venido por él *
Belki pek iyi bir fikir değil ama burada oturmaktan bıktım.
Tal vez no sea una idea muy buena, pero estoy cansado de quedarme sentado aquí.
Ama burada olduğun için çok mutluyum.
Pero en realidad me alegra que estés aquí.
Evet, öyle oldu ama burada değil. Burada değil. Asla burada olmaz.
Pero no aquí, aquí no, aquí nunca.
Tesadüfen Josh'ın yaşadığı yer Ama burada olma sebebim o değil
Le pasa a ser Josh donde vive Pero no es por eso que estoy aquí
Ama burada beklemez.
Pero es aquí,
Ama burada güvendesin, evlat.
Pero estás a salvo aquí, hijo.
- Biliyorum ama burada saldırılar arasında, diğer ne zaman olacak diye korkarak mı geçireceğiz?
Pero, ¿ se supone que sólo pasemos el tiempo entre los ataques temiendo el siguiente?
Evet, İtalya'da doğdu ama burada yaşıyordu.
Nació en Italia, pero vivió aquí.
Umarım bu uygunsuz bir davranış değildir... Ama burada Paterson'da ne yaptığınızı sorabilir miyim?
Espero que no sea una conducta inapropiada, pero puedo saber qué está haciendo en Paterson?
Ama burada kal.
Pero quédate aquí.
Ama burada herkes birbirine laf sokuyor.
Pero esto, esto, todo el mundo se mete en la vida de todo el mundo.
Ama burada bir şey yakaladığımızı sanıyordum.
Pero creía que teníamos algo aquí.
Ama burada olmaman gerek.
Pero no deberías estar aquí.
Hayır, onu ortaya çıkaracak bir şey üzerinde çalışıyorum dedi ama burada gördükten sonra ondan haber alamadım.
No, dijo que estaba trabajando en algo para sacarla del escondite, pero nada desde que estuvo aquí.
Ben de kendimi soğuk Cerveza ve kumsal manzarasıyla daha rahat hissederim ama burada işler böyle yürümüyor işte.
Y yo me sentiría más cómodo con una cerveza helada y con vista a la playa, pero así no funcionan las cosas aquí.
Ama yeni CEO geldiğinde şu an bir şeyler yapmazsak kuvvetli muhtemel burada bir şirket kalmayacak.
Pero es muy posible que ya no exista una compañía que dirigir si no hacemos algo ya.
Ama vücudun bozulunca seni burada istemiyorlar.
Pero cuando pierdes la forma, ya no te quieren.
Otel üç bölümden oluşuyor ama her şey burada birleşiyor.
Hay tres secciones en el hotel, pero todas se conectan aquí.
Elbette... istediğinle irtibat kurabilirsin. Ama onlara neden burada olduğunu söylemen gerekecek. Bize ne yapacaksınız?
es cierto... contacte a quien quiera claro que tendra que decirles porque esta aqui que hara con nosotros?
Bunu yapmamalıyım. Seninle tartışamayacağım artık. Burada durup sana ikimizin ne kadarda farklı olduğunu söylemek istiyorum, ama bu doğru değil.
no deberia hacer esto ya no puedo discutir contigo quiero quedarme aqui y decirte que tÚ y yo somos diferentes pero no es verdad todo lo que hicimos fue hacer excusas para ser personas horribles no se si tu intentastes enseñarme una leccion, pero aun asi
Bana bir ders vermeye kalkıştın mı bilmiyorum ama, ben dersimi aldım. Burada durup sana bakıyorum, ve tek gördüğüm şey kendimin büyük, şişman bir yansıması. Sadece küçük bir farkla.
estando aqui y observandote todo lo que veo es un reflejo gordo de mi mismo con una unica diferencia menor No!
Richard burada mı? Olanları duydum ama telefonlarıma cevap vermiyor.
Supe lo que pasó, pero no me atiende.
Burada işler nasıl yürür öğrensen iyi olur. Yeğenimi kaptırmış olabilirim ama şakaları kaçıramam.
Ya vas a aprender cómo convivir aquí, porque pueda que pierda un sobrino pero no me pierdo una broma.
Burada durup vaktimi seninle konuşarak harcıyorum ama ne düşündüğümü biliyor musun?
Estoy aquí parada perdiendo el tiempo hablando contigo pero estoy pensando algo, ¿ sabes?
Arkadaşlar, telaşlanmayın ama Springfield Shopper dergisinin doğaçlama eleştirmeni burada.
Gente, no flipéis, pero el crítico de improvisaciones del Springfield Shopper está entre la audiencia.
Burada bir Wahlberg * yok ama.
No hay un Wahlberg en la banda.
Güvenlik kameralarını kapattım ki kimse bizi burada görmesin ama sanırım çatıdakiler başka hatta bağlı.
Me las arreglé para desactivar las cámaras de seguridad para que nadie viera lo de aquí fuera, pero me preocupa que las del tejado tengan un circuito diferente.
Burada, ama burası benim evim ve o da benim oğlum.
Bueno, él es, pero su es mi casa, y él es mi hijo.
Ama benim de kendi işim var ve... Burada sorun istemiyorum.
Pero tengo que hacer mi trabajo, y yo... no puedo tener ningún problema.
Burada tam olarak ne olduğunu bilmiyorum, adını ne koyacağımı bilmiyorum ama şunu biliyorum ki oyun oynamak için fazla yaşlıyım...
Mira, no sé lo que está pasando aquí, no sé cómo denominarlo, pero sé que soy demasiado mayor para jueguecitos, así que...
Burada Fransa'da kalıyorum ama...
Quedar aquí en Francia...
Ama ne yazık ki sizin için, hiçbir kalabalık bugün burada yoktur.
Tristemente para ustedes, no hay una multitud aqui.
Shirley Temple'a neyi almak istediğimi söyledim. Ama çakallar indiğinde burada olmayacağım için bunun pek işe yarayacağını sanmıyorum.
Le conté a Shirley Temple lo que había elegido porque no debería estar cuando llagran los buitres.
Emrivaki yaptığım için üzgünüm, ama bu gece burada kalsak olur mu?
Disculpa por soltarte esto, ¿ pero podemos quedarnos aquí esta noche?
Burada değil ama ben bakıyorum.
Ella no está aquí, pero estoy en ello.
Burada altın var ama yiyecek ve su yok.
No hay agua ni comida aparte del oro.
Evet ama farklı olan benim daha önce burada stajyer olmam. Bunu kanıtlayacak kadar usül biliyorum.
Sí, diferencia es que yo ya era un residente aquí, y tengo la cuerda quema para probarlo.
Hadi ama kızım burada.
Vamos. Está ahí mi hija.
Ama bizimle burada olması gerekiyordu.
Pero tenía que estar aquí con nosotras.
Meraktan soruyorum, burada bir hayalet olsaydı, var diye demiyorum ama ondan nasıl kurtulabiliriz?
Oigan, chicos, solo por curiosidad... si hubiera un fantasma aquí y no estoy diciendo que lo haya, ¿ cómo nos deshacemos de él?
Ama hepimiz burada olduğumuza göre...
Bueno, ya estamos todos, así que.
Burada olduğu için bile minnettarım ama onu tamir etmekte de çok iyi.
Agradezco su sola presencia... pero incluso es bueno arreglando esa cosa.
Burada olağan dışı bir şeyler oluyor ama cinayet soruşturmasına dalıp şerife etrafında görevliler varken soru soramazsın.
Algo está pasando y no es natural, pero no puedes acercarte a un montón de oficiales... y exigir que el sheriff te dé detalles... de una investigación de asesinato.
Bay Davenport, bizi burada gördüğünüz için mutlu olmamanızı anlayabiliyorum ama mülkünüzde bir bomba patladığında olayı kimin araştıracağını seçemezsiniz.
Sr. Davenport, entiendo que no eres feliz de ver a cualquiera de nosotros, pero cuando una bomba estalla en su propiedad, que no se llega a escoger y elegir que investiga.
Konu biraz hassas ama ailesi burada olmamanızı istiyor.
Es un poco delicado, pero la familia me ha informado de que preferirían que usted no estuviera aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]