Ama ona tradutor Espanhol
16,740 parallel translation
Ama ona zarar verecek bir şey yapmadığımı biliyorum.
Pero sé que no la lastimé.
Hoşuna gitmez ama ona gizlice para bağışı yaparım.
No le gustará, pero donaré algo de dinero anónimamente.
Ortalık kan içinde ama ona ait kan yok.
Había sangre por todas partes, pero no de él.
Aslında ona "tüymek" diyoruz ve hayır, bir yere gideceği yok ama ona New York Polisi'nin tüm nezaketini gösteriyoruz ağırdan alarak.
En realidad, es una alarma verbal. Y no se irá a ninguna parte, pero le daremos todos los gestos de cortesía que ofrece la policía muy lentamente.
Donald Cottler, Donald Cottler. Ama ona Sonny diyorlar.
Donald Cottler, Donald Cottler, pero lo llaman Sonny.
Çok eğlenceli bir adamdı ama ona yol vermek zorundaydık.
Me parecía muy gracioso, pero tuvimos que dejarlo ir.
Ayrıca şu durumun ortasında istediğim son şey sezaryen olur ama ona yardımcı olabilecek bir şeyim de yok ve eğer bir şey yapmazsan bebek ölebilir.
También, lo último que necesito es realizar una... cesárea en medio de esto, pero no tengo nada... aquí para ayudarla y si no hago algo el bebé podría morir.
Onu artık sevmiyor olabilirim ama ona asla zarar vermem!
Quizá ya no le amaba, ¡ pero nunca le habría hecho daño!
Ama ona hiçbir şey yapmadınız. "
Nunca hacéis nada ".
Ama ona bayıldılar.
Pero la amaron.
Kendi avukatı var ama ona güvenmiyorum o yüzden senin almanı istiyorum.
Ella tiene su propio abogado, pero no confío en él, - y quiero que tú lo manejes.
Yapacağını söylemişti ama ona pek inanmadım.
Dijo que lo haría, pero no le creí.
Ama ona gelince, onu seçmemin nedeni koluma taktığımda iyi görünmesi ve benden alabileceğini almış olmasıydı.
Conmigo, tampoco. La elegí porque me hacía verme bien. Y me quitó lo que pudo.
Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam, ama ona ihanet de edemem.
No puedo expresar lo mucho que lo siento, pero no puedo entregarlo.
Tamam ama ona bir şans ver... hemen sinirlenip'Bana bak!
Pero, por favor, dale la oportunidad de explicarse... antes de enfadarte y ponerte a gritar : Tú.
Muhtemelen duymak istemeyecektir ama isterse minnettar olduğumu ve ona güvendiğimi söyle ve kemiklerindeki en son iliğe kadar ondan nefret ettiğimi de söyle.
Probablemente no quiera oírlo, pero si lo hace... Dile que estoy agradecido. Y dile que confío en él...
Özür dilemeyi pek beceremez ama kendini kötü hissettiğini anlamıştım. Ben de ona otomatik doğum günü e-kartı nasıl atılır onu öğrettim.
Realmente no sabía cómo disculparse, pero me di cuenta de que lo lamentaba, así que le enseñe a enviar automáticamente tarjetas de cumpleaños.
Ona sebep vermemizi istiyor ama suçunu kabullenmek istemiyor. O yüzden bize ihtiyacı var.
Él pretende que le demostremos qué es lo correcto pero no quiere asumir la responsabilidad, y por eso nos necesita.
İnsanların neden ona böyle dediğini hiç mi hiç anlamadım ama bu adamın bağlantıları ve hayalleri gerçeğe dönüştürecek içeriden istihbaratı vardı.
Nunca supe por qué le decían así, pero este tipo tenía los contactos y la información interna para hacer realidad los sueños.
Bak, paraya ihtiyacımız var, ben de ona anlattım ve gerçekten Chepe ve Yunan'ın görünürde herkese çökeceğini tasavvur edemiyorum, ama sen bilmiyorsun.
Necesitamos dinero, y le dije lo mismo a él, no me imagino a Chepe y Grecco pegándoles a todos los que estén a la vista, pero uno nunca sabe.
Ama yine de, erkek arkadaşının arkasından, bir kaç yıl boyunca onunla oynaşıyor. Ona aşık olduğunu fark edene kadar.
Aun así, a espa / das de su novio, tontea con él durante varios años... hasta darse cuenta de que está enamorada de él.
Her zaman şöyle söylüyor, "Bir adam, çocuk öldürürse onu idama mahkûm ederiz ama Tanrı 46 çocuğu öldürdüğünde bize, ona dua etmemiz söyleniyor."
Siempre dice : "Si un hombre asesina a un niño, lo condenamos a muerte. Pero cuando Dios mata a 46 niños, se nos dice que lo alabemos".
Ama ne yapacaklar ona?
Pero, ¿ qué es lo que hacen con ella?
Ona verebildiğimiz kadar ağrı kesici ilaç verdik. Ama inlemeleri dinmiyordu.
Le dimos la mayor cantidad de analgésicos que pudimos, pero no la hacían dejar de lloriquear.
Ona bir sürü e-posta gönderdim ama bir cevap alamadım.
Le envié un montón de correos electrónicos, pero no he tenido ninguna respuesta.
- Olur ama birisi ona göz kulak olmalı.
Mira, me encargaré, pero alguien tiene que cuidar a Brooke.
Hiç baba olmadım ama Jamie'nin anne-babası vaftiz babası olarak beni seçti ve ben de ona göz kulak oldum.
Nunca he sido padre, pero los padres de Jamie, me escogieron para ser su padrino, y yo he cuidado de él.
Kulübünün inşaatını tamamlayabilmen ve sözüm ona özenle planladığın ama suya düşen anlaşman için sana federal hibe ve vergiden düşürülen bağışlar aktardım.
Use una subvención estatal y una donación deducible de impuestos para terminar la construcción de tu club y para facilitar ese negocio meticuloso que acaba de desmoronarse.
Ama ölünce fark ettim ki ona ihtiyacım varmış.
Y ahora que lo está lo necesito.
İnsanlar kuzenime çok şey dedi ama asla ona "ödlek" diyen olmadı.
La gente ha dicho muchas cosas sobre mi primo, pero algo que jamás dijeron es que fuera un cobarde.
Ama hala ona Bay Stokes diyorsun.
Pero sigue llamándolo Sr. Stokes.
Ama sen, bir kere olsun ona kahve götürmedin.
Y ni una vez le llevaste un café a ella.
Babasını seven ve ona saygınlık katan bir çocuk.
Un hombre que ama y honra a su padre.
Ellcrys ona seslendi ama kendi rızasıyla yanıt vermeli.
La Ellcrys la ha llamado, pero ella tiene que regresar voluntariamente.
Ona benim kadar saygı duyan biri yoktur ama bir yerde...
Nadie lo respeta más que "mí", pero...
Öyle ama onu kontrol ettik ve vücudundaki kanın çoğu ona ait değil.
Sí. Lo examinamos, y la mayor parte de la sangre sobre su... cuerpo no es suya.
Ama ben ona başka isim verdim.
Pero yo lo llamo...
Ama duyduğuma göre öldürmek için eğitildiği denizcilerle ya da ona benzer bir bokla ilgili bir dizide oynuyormuş.
Pero oí que iba a hacer algún programa de televisión sobre los Navy SEALS o alguna mierda donde fue entrenado... -... para matar.
Louis Farrakhan ile görüşmüyorum ama senin ve kendi güvenliğim için ona güveniyorum.
No puedo hablar por Louis Farrakhan, pero confío en él con mi seguridad personal y con la tuya. ¿ Cómo has podido?
Ona kırgın olduğunu biliyorum ama sana tacı vermesini zorla sağlayamazsın.
Sé que estás molesto con él, pero no puedes obligarle a que te de la corona.
Hayatını ortaya koydu ama ben ona yardım edemedim.
Él dio su vida, pero no lo pude ayudar.
Ona destek ol. Hâlâ onu seven bir çocuğu olduğunu fark etmesini sağla.
Dale una mano a ella... hacele notar que todavía tiene un hijo que la ama.
Atınızı temizleyecek ve ona gerçekten iyi ama çok iyi bakacak Bayan Elizabeth.
Él va a limpiar su caballo. Se encargará muy bien de su caballo, señorita Elizabeth. Realmente bien.
Ama gazeteler ona bir lakap takmış bile.
Pero los periódicos ya le han dado un apodo.
Ona iyi olduğumu söyledim, ki öyleyim de ama bana inanmıyor.
Le digo que estoy bien, que estoy, y él no me cree.
Ona sağlam, kahramanca bir doz torazin vermemiz gerekiyor ama patron sizsiniz.
Tenemos que darle una dosis heroica de clorpromazina, pero usted es el jefe.
Ona şehirden ayrılmasını, kaçmasını söylemiştim, ama beni dinlemedi.
Le dije que abandonara la ciudad, que huyera, pero no me hizo caso.
Onu kırmak istemediğim için ona bundan hiç bahsetmedim ama şu anda bunu kullanmalıyım.
Nunca le conté nada al respecto porque no quería partirle el corazón, pero... ahora tengo que usarlo.
Ona göre çok aceleci davranıyoruz ama öyle değil Adrian'ı seviyorum onu her gördüğümde kalbim yerinden fırlıyor.
Cree que nos estamos precipitando, pero no es así. Quiero a Adrián. Cada vez que le veo, mi corazón solo explota.
Pek ihtimali yok ama eğer adı Joe'ysa biz ona Scar Joe desek olur mu?
Esto es improbable, pero si se llama Joe, ¿ podemos llamarlo Scar-Joe?
Bir şeyi anlamazsan bana sor, ona sor, birine sor işte. Ama aldığın cevabı beğenmezsen gidip de 20 kişiye daha sorma, içgüdülerine güven.
Si hay algo que no entiendes, pregúntalo, a mí, a ella, a cualquiera, pero si tienes una respuesta que no te gusta, no preguntes a otros 20... confía en tus instintos.
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
ona sordum 39
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona bakma 38
ona dikkat edin 24
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134