English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Arabayla

Arabayla tradutor Espanhol

5,447 parallel translation
Sarhostun, abinin oldugu arabayla takla attin.
Chocaste estando drogado, con tu hermano en el auto.
- Tabii ki değilsiniz. Kiralık arabayla geldiniz.
Claro que no, no vendrían en un auto alquilado.
Arkadaşıma söylediğimde, içeceğini bile paylaşmaz oldu beni okula arabayla bırakmayı kesti... ve Facebook'tan bile sildi. ... sonra da Almanya'ya taşındı.
Cuando salí mi mejor amigo dejó de compartir el refresco conmigo, dejó de acercarme al instituto, me borró de amigo en Facebook y se mudó a Alemania.
Colton arabayla eve dönerken kusmaya başladı.
Colton empezó a vomitar camino de regreso.
İlk randevularında... ona arabayla İngiltere turu attırdı... ve bütün sinirsel yıkımlarını anlattı.
En su primera cita, la llevó en un viaje en coche por Nueva Inglaterra y le contó todo sobre sus crisis nerviosas.
Herkes içiyorsa arabayla dönmeni istemiyorum.
No quiero que subas al auto si han estado bebiendo.
Hatırlıyorum da ikinci sınıftayken işe arabayla giderdi.
Recuerdo que me llevaba en segundo grado.
Kahve almak için arabayla gezip...
Tú andas en auto bebiendo chococinos con...
Kaya'nın etrafında saatlerce dolaştılar arabayla.
Un regalito. Estuvieron toda la tarde dando vueltas por el Peñón.
Anahtarımı aldı ben de arabayla çıkıp aptalca bir şey yapmalarını istemedim.
Se llevó mis llaves y no quería que manejaran e hicieran algo estúpido.
Bu arabayla olmaz.
No en este auto.
Ev ödevimi bitirdim, finaller de tamam sakıncası yoksa arkadaşlarla biraz arabayla dolaşmak istiyorum.
Mira, ya acabé mi tarea y estudié para mis exámenes. Quería dar una vuelta con mis amigas. ¿ Está bien?
Gece yarısı arabayla dolaşmaya gerek yok.
No debes andar en auto a medianoche.
Az önce babamı arabayla giderken gördüm.
Es curioso, acabo de ver a mi papá conduciendo por la carretera.
Arabayla geldik.
Manejamos.
Arabayla iki saat.
A dos horas de aquí.
Okulu asıp arabayla Cape'e gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando faltamos a la escuela y fuimos a Cape Code?
İşten çıktım, gruba gittim arabayla dolaştım.
Salí del trabajo, fui al grupo luego salí a dar una vuelta manejando.
Sen hiç geceleri arabayla dolaşmaz mısın?
Digo, ¿ acaso ustedes nunca salen a manejar durante la noche?
Arabayla git.
Tome este coche.
Arabayla ilgili bir şeymiş.
Debido a que cualquier coche.
Sen de arabayla o yoldan çık.
Tú ve por allá con la van.
Yani sana arabayla çarptım en azından bir evine bırakayım.
Te arrollé con mi auto lo mínimo que podría hacer es llevarte a casa.
- Arabayla gezdim.
Fuimos a dar una vuelta.
Yolda bir kazayla ya da bozulmuş bir arabayla karşılaşırsak nöbete gitmem gerekecek sadece.
Solo tengo que ir de guardia si nos encontramos con un accidente o un coche averiado en el camino.
Anne, hangi arabayla gidiyoruz?
Anne, ¿ en qué auto vamos a ir?
Şimdi, hangi arabayla gidiyoruz?
¿ En qué auto vamos a ir?
Arabayla... iki saat sürüyor.
Eso está a... Dos horas en auto.
Hayır, beni arabayla evine götürüp birkaç saat sonra yeniden kendi evime bırakmak istemeyeceksin.
No, no vas a querer venir a recogerme y luego llevarme a tu casa, y después de regreso a la mía unas horas después.
Bu arabayla 2 saat sürer.
Es como dos horas en auto.
- Seni yarın arabayla götürürüm.
- Te voy a dar un ascensor en el mañana.
Arabayla bıraktığım için teşekkür etmek istiyor sanırım.
Probablemente solo llame para darme las gracias porque la llevaras.
- Şehirden arabayla geldin değil mi?
Conduciste desde la ciudad, ¿ No es cierto?
Bütün heryere seni arabayla götürüp sakso çekebileceğin bütün yaraklara götürmem yetmez mi?
¿ No alcanza que te lleve en automóvil para lamer todos los traseros que debes lamer?
Arabayla geçip gidene kadar, neyi geçtiğini göremezsin.
No puedo ver lo que esta pasando hasta que haya pasado por delante de ella.
Arabayla takip edin.
Arranca y síguelo.
Söylesene, neden arabayla gelmedin?
Dime, ¿ por qué no has venido en tu coche?
Söylesene, neden arabayla gelmedin?
Dime, ¿ por qué no viniste en tu coche?
Onu oraya arabayla götürsem neler olacağını merak etmeden edemiyorum.
No puedo dejar de preguntarme qué hubiera pasado si yo lo hubiera llevado en el coche.
Arabayla bir yerlere falan gitsek olmaz mı?
¿ Y si salimos con el auto, o algo así?
Yük olmak istemiyorum, o yüzden belki arabayla gezintiye çıkabiliriz.
No quiero abusar. Quizá podríamos salir con el auto.
- Arabayla.
- En coche.
Ben arabayla gidip onu karşılayayım.
Voy a ir en coche y su encuentro.
Arabayla ayrılıyor, efendim.
Está huyendo, señor.
Kokainin ne zaman ve nereye geldiğini biliyorum. Arabayla geziyorum.
Sé cuándo y dónde llega la cocaína... y hago entregas, pero...
Başı boş kızlarla dolu bir arabayla sahile inmeni istemiyorum.
- Sólo no quiero que vayas a la costa en un coche lleno de chicas solteras.
- İskoçya'ya kadar arabayla mı gideceksiniz?
- Usted está conduciendo todo el camino a Escocia?
Hey, arabayla biraz gezelim mi?
Oye, ¿ damos un paseo?
- Evet, arabayla kaza yapmıştık.
Sí, te di un golpe con el coche.
Tamam, inanın araba tutmasına rağmen arabayla yolculuk etmeye hazırım - Luc!
- ¡ Luc!
- Arabayla gidersek bizi ormanın içinde yakalar.
- No podemos usar los coches, y él nos cacha en el bosque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]