Aslında bilmiyorum tradutor Espanhol
829 parallel translation
Aslında bilmiyorum.
Realmente, no lo sé.
Şey, aslında bilmiyorum.
Bueno, no lo sé.
Aslında bilmiyorum.
- No lo sé.
- Aslında bilmiyorum.
¿ Para qué? - Bueno, no lo sé.
Aslında bilmiyorum.
La verdad es que no lo sé.
Aslında bilmiyorum. İkisini de seviyorum, ama...
No lo se, me gustan ambos pero...
Aslında bilmiyorum.
No lo sé, la verdad.
" Ne anlatmak istediğinizi bilmiyorum. Aslında pek bir önemi de yok,
No sé que querrán decirme, pero me da igual.
- Aslında ne dediğimi ben de bilmiyorum.
- Bueno, no lo sé con total certeza.
Tam olarak bilmiyorum aslında.
No lo sé exactamente.
- Aslında tam bilmiyorum, kararsızdım.
No sé. Quizá no.
Aslında ben de tam olarak bilmiyorum.
De hecho, no sé qué puede ocurrir.
Çünkü, aslında beyler, ben de sizden fazlasını bilmiyorum.
De hecho, caballeros, sé tanto como ustedes.
Birini ilgilendirirse... Aslında baban dışında kimi ilgilendirir bilmiyorum.
Si a alguien le concierne, es a tu padre.
Bilmiyorum. Aslında kimse bilemez.
Nadie puede saberlo.
Aslında hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Sabes, no sé nada sobre ti.
Ama aslında ben de henüz bilmiyorum.
Pero aún no lo sé ni yo misma.
O bunu henüz bilmiyor, ve aslında ben de ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Ella no lo sabe y no sé cómo decírselo.
Aslında, ben de tam olarak bilmiyorum çünkü o dağlara hiç tırmanmadım, ancak ben şey... ben o söylenenlerin tam olarak doğru olduğunu sanmıyorum.
No lo sabría decir. Nunca he subido ninguna. Bien, eso no es verdad.
Ama aslında... onun gibi adamlarla ne yapacağımı bilmiyorum.
Pero hombres extraordinarios como él, sólo hacen que no dé buena impresión.
Aslında gerçek ismimi bile bilmiyorum.
Ni siquiera sé mi verdadero nombre.
Aslında... Polisi aramaktan beni alıkoyan ne bilmiyorum.
No sé por qué no llamo a la policía.
Neden bilmiyorum, aslında.
La verdad, no sé por qué.
Aslında, kesin olarak bilmiyorum, evlat.
Vaya, no sé, muchacho.
Aslında çocuklarla başa çıkabilir miyim onu bile bilmiyorum.
Creo que no podría controlar a mis hijos.
Aslında hangi mezhepten olduğunuzu bilmiyorum bayım ama o İngiltere Yüksek Kilisesi'ndendi.
No sé de qué confesión es usted pero ella pertenecía a la Iglesia de Inglaterra.
Aslında tam olarak bilmiyorum...
En realidad, no lo sé...
- Bilmiyorum aslında.
No lo sé en realidad.
Aslında ben bilmiyorum -
Hemos resuelto ese tipo de problemas fácilmente en Praga.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Aslında kendimi sorumlu hissediyorum. Çünkü arabayı babam sürmeseydi...!
Me siento responsable... porque si mi padre no hubiera estado manejando...
Bilmiyorum ki. Düşündüm aslında ama.
Pienso hacerlo... pienso hacerlo...
Aslında pek bilmiyorum.
En verdad no sé bien.
Aslında kim olduğunu bilmiyorum, hükümette bir sürü tanıdığı var, bize çok baskı yaptı.
Realmente no sé quién es. tiene un montón de contactos con el gobierno.
Aslında, bilmiyorum.
Y así es.
Kayınbiraderim gelecek ay 20. yıldönümü partisi düzenliyor, ve ben de aslında düşünüyordum ki, gündeme getirmeli miyim yoksa getirmemeli miyim, bilmiyorum.
Mi cuñado celebra sus 20 años de casado y estaba pensando... No sé si debería pedírselo.
Aslında özgürlüğüm nedir onu da bilmiyorum.
De hecho, todavía no sé qué es mi libertad.
Yani aslında doğal olduğunu düşündüğüm kadar iyi olduğunu düşünüyor muyum bilmiyorum, hele ki ;
Bueno, no sé si tanto como creo que es natural, considerando, bueno,
Beni en çok etkileyen insanlar, aslında etkilediler mi bilmiyorum ama en çok güldüren insanlar, sanırım etki de bunun bir parçası ilk başladığım zamanlar Danny Kaye, Abbott ve Costello Spike Jones, Marx kardeşler oldu.
La gente que más me ha influenciado, en su mayor parte... No sé si fue influencia, pero me hicieron reir más, y creo que la influencia es parte de eso... Fueron, en mi infancia, en principio Danny Kaye, Abbot y Costello...
Burada tam olarak ne işim var bilmiyorum... Yani, aslında ben politik bir komedyen değilim.
No sé por qué me han invitado a este mitin, ya que... no soy propiamente, ah, un cómico político.
Aslında hangi gezegende olduğumu dahi bilmiyorum.
Es más, ni siquiera sé en qué planeta estoy.
Aslında o beni terk etti. Bilmiyorum.
Bueno, lo cierto es que ella me dejó a mí.
Aslında bilmiyorum.
Espera un minuto.
Şimdi sizden senaryoyu okumanızı istiyorum. Ağır ağır okuyun. Aslında metni ben de pek iyi bilmiyorum.
Ahora, lo único que quiero hacer es leer con tranquilidad el guión y, sinceramente, ni yo lo conozco mucho.
Aslında düşününce, hiçbir şey bilmiyorum.
Es más, no sé absolutamente nada de ti.
Aslında nerede olduğumuzu bile bilmiyorum.
¡ Ni siquiera sé en donde estamos!
Aslında şimdi zamanı mı bilmiyorum, ama... İşin aslı Luke...
No sé si éste es el momento adecuado, pero... la verdad sobre todo esto es que luke...
Nefes aldığım için özür dilerim, aslında nefes almam ama neden söylediğimi ben de bilmiyorum.
Perdoname también por respirar, algo que nunca hago de todos modos, así que no se por qué me molesto en decirlo.
Nedenini bilmiyorum. Hiç tipim değil aslında.
Y no sé por qué, porque no es la clase de hombre que me gusta.
Aslında neden olduğunu ben de bilmiyorum.
La verdad es que no sé por qué.
- Aslında ben de neden olduğunu bilmiyorum.
- La verdad es que no sé por qué. - Aquí estás.
Aslında ben de bilmiyorum.
Sinceramente, yo tampoco lo sé.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
aslında 4149
aslinda 29
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
aslında 4149
aslinda 29
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında evet 75
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17
aslında bu 28
aslına bakarsan 325
aslında hayır 104
aslında değil 50
aslında var 51
aslında evet 75
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17
aslında bu 28
aslına bakarsan 325
aslında hayır 104
aslında değil 50