English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bilmiyorum dostum

Bilmiyorum dostum tradutor Espanhol

851 parallel translation
- Bilmiyorum, bunu hiç bilmiyorum dostum.
- No sé, ya se están reduciendo.
Hiçbir yer bilmiyorum dostum.
Es que no conozco ningún lugar.
Bilmiyorum dostum.
No sé, tío.
Bilmiyorum dostum. Çok acelemiz var.
Yo no sé, estamos un poco apurados.
- Bilmiyorum dostum.
No lo sé.
Bilmiyorum dostum.
No lo sé.
Bir şey bilmiyorum dostum.
No sé nada de eso.
Kimsiniz nesiniz bilmiyorum dostum, ama bir polisle konuşuyorsun.
No sé quiénes son o qué son, pero está hablando con un policía.
Bilmiyorum dostum, Ama öğreneceğiz. Gidelim!
No sé, amigo, pero lo averiguaremos. ¡ Vámonos!
Kimin inlemesini duyduğunu bilmiyorum dostum ama ben inlemem.
No sé a quién oye gemir, pero yo no gimo.
- Neden bahsettiğinizi, bilmiyorum dostum.
- No sé de qué hablas.
Bilmiyorum dostum. Bir müzik setini her zaman alirim.
No sé, macho, yo prefiero una radio.
- Bilmiyorum dostum.
No sé, chico. TranquiIízate.
Bilmiyorum dostum, gidip kontrol edelim.
No sé, amigo. Vamos a averiguar.
Bilmiyorum dostum!
¡ No lo sé, viejo!
Uyuşturucu çeteleri arasında bir kapışma diye rapor edilmiş. Nasıl bir işe bulaştın bilmiyorum dostum ama diğer takımın elinde büyük oyuncular var.
No sé en que te has metido... pero ellos tienen mejores bateadores.
- Bilmiyorum dostum.
No lo sé. Ella no...
Bilmiyorum dostum.
Hombre, yo... no sé.
Bilmiyorum dostum. Bunu ne kadar sürdürebileceğimi bilmiyorum.
No sé hasta cuándo pueda seguir así.
Harry, dostum, Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum.
Harry, chico, No sé como lo haces.
- Bilmiyorum. Dostum, ne geceydi ama.
Macho, qué noche.
Dostum,... Bilmiyorum.
Amigo mío, ¿ qué quieres que te diga?
Dostum, adını bilmiyorum ama ben de eskiden fakirdim ve işsizlikten memleketimi terk etmek zorunda kaldım.
Amigo mío, yo no sé como se llama, pero yo también fui pobre como usted. Yo también tuve que emigrar porque mi país no me daba trabajo.
Dostum, onun ne iş yaptığını bilmiyorum, çünkü lanet bir ırkçı.
No sé cómo consiguió el puesto porque es un puto racista.
- Bilmiyorum, dostum.
- No lo sé, tío.
Bilmiyorum, dostum.
- No sé, amigo. - Sáquenlo de aquí.
Ne yapabilirsin bilmiyorum. Ne yapabiliriz ki dostum?
No sé. ¿ Qué podemos hacer?
Bilmiyorum, dostum.
No Io sé.
Bak dostum fark ettin mi bilmiyorum... fakat kriz geçireceğim.
No sé si te has dado cuenta, pero estoy pasando por una crisis.
- Ne oldu? Bilmiyorum uzay dostum ama bu şey biraz daha devam ederse sanırım beynim eriyecek.
No estoy seguro, compañero pero un poco más y mi cerebro se habría derretido.
- Bilmiyorum, dostum.
- No lo sé, amigo.
Bilmiyorum, dostum. Neden, doktora mı benziyorum ben?
No lo sé. ¿ Parezco un médico?
Senin kim olduğunu bilmiyorum, dostum, ama başın büyük belada!
No sé quién eres, ¡ pero estàs en problemas!
- Bilmiyorum, dostum.
- No lo sé.
- Dostum, kim olduğunu bilmiyorum.
No, chico, no sé quién eres.
Bilmiyorum dostum.
Incredibile...
- Yemin ederim bilmiyorum dostum.
No lo sé.
- Bilmiyorum dostum.
No lo sé, viejo.
Bilmiyorum, dostum.
No lo sé.
Bilmiyorum, dostum.
No sé.
Sevgili dostum, harita hakkında hiçbir şey bilmiyorum ben. Tek yaptığım, Hong Kong'dan gelen gemide adamın biriyle biraz içki içmekti.
Mi querido amigo, yo no sé nada de ningún mapa lo único que hice fue tomarme unas copas con ese tipo, en el barco en el que veníamos de Hong Kong.
Özür dilerim dostum, neden bahsettiğini bilmiyorum.
- Oye, ¿ y tú? - Lo siento, tío, no sé de qué va.
Bak, dostum, bilmiyorum!
Oye, hombre, ¡ no lo sé!
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum. Sözler bitti, dostum!
Tus amigos del sindicato están hablando.
Ah! dostum nasıl söylenir bilmiyorum. Küçük dinamit çubuğunun nasıl kullanılacağını bilmesi.
Le diré... que echo de menos esa dinamita.
Bununla ilgili hiçbirşey bilmiyorum, Bart dostum.
No sé, Bartolo.
Hangi cehenneme gitmiş? Bilmiyorum, dostum. 10 dakika önce buradaydı.
Pues no lo sé, estaba aquí hace 10 minutos.
Bilmiyorum, dostum.
No lo sé mon ami.
Bilmiyorum, dostum...
No sé, hombre...
Bilmiyorum, dostum.
No se.
Oyunun nedir bilmiyorum, dostum ama bu araba bir koleksiyoncu tarafından gazeteme ödünç verildi.
No sé cuál sea tu juego, amigo pero este auto es un préstamo de un cobrador de mi periódico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]