English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bilmiyorum dedim

Bilmiyorum dedim tradutor Espanhol

430 parallel translation
Bilmediğim için bilmiyorum dedim.
¿ Qué hice? Dije que no lo sé porque no lo sé.
Bilmiyorum dedim, yapamam...
No puedo, no puedo, yo no lo sé.
Bilmiyorum dedim!
¡ Te digo que no lo sé!
- Bilmiyorum dedim.
- Te digo que no lo sé.
Bilmiyorum dedim ya. Bana seni buraya çağırmamı söylediler.
- Me dijeron que lo llamara.
Bir şey bilmiyorum dedim. Başka diyeceğim yok.
Le dije que no sé nada y eso es lo que hay.
- Şimdi konuş, askerler nerede? - Bilmiyorum dedim.
- Ahora dime, ¿ dónde están los soldados?
Sana bilmiyorum dedim.
Te dije, no lo sé.
Size ben bir şey bilmiyorum dedim.
Ya le dije que no sé nada de eso.
Bilmiyorum dedim.
Ya le dije, no sé.
- Bilmiyorum dedim.
- Que no lo sabía.
- Bilmiyorum dedim.
- ¡ No lo sé!
Başka bir şey bilmiyorum dedim size.
Yo no sé nada más.
- Bilmiyorum dedim.
- Ya te he dicho que yo no lo sé.
Korkacak hiçbir şeyim yok bilmiyorum dedim ya!
No tengo miedo de nada, es que no lo sé.
Ben de bilmiyorum dedim.
Le digo que no lo sé.
Zatoichi nerede? Bilmiyorum dedim.
- Te he dicho que no lo sé.
Bilmiyorum dedim, ama sanırım iyi.
No lo sé, pero pienso que va todo bien.
- Bilmiyorum dedim ya.
- No sé, no puedo decírtelo.
- Aile hukuku bilmiyorum dedim.
- Que no ejercía derecho familiar.
- Ben hiçbir şey bilmiyorum dedim. - Lips Manlis nerede?
¿ Dónde está Lips Manlis?
Bilmiyorum dedim ya.
- No lo sé, en serio.
Niye dedim bilmiyorum!
¡ No sé por qué mentí!
- Neden böyle dedim bilmiyorum.
- No sé por qué lo he dicho.
Ben de dedim ki, "Bilmiyorum Bayan McCanles."
Y yo le dije, "No lo sé, Sra. McCanles".
Ve ben dedim ki "Bilmiyorum Hanımefendi."
Y yo le dije, "No lo sé, señora".
Tam bilmiyorum, ama Bayan McCanles'a dedim ki "Bayan McCanles, bütün bu adamlar nereye gidiyor?"
No sé muy bien, pero le dije a la Sra. McCanles... "Sra. McCanles, ¿ adónde van todos esos hombres?"
"Bilmiyorum" dedim. " Kaçtı.
"No sé", contesté.
"Bilmiyorum" dedim, sana!
¡ No lo sé, te digo!
Neden böyle dedim bilmiyorum.
- ¿ Por qué lo he dicho?
Dedim ya, bilmiyorum.
No lo sé.
"Hiçbir şey bilmiyorum" dedim.
Les dije : "No sé nada."
Dedim ya, bilmiyorum.
Ya se Io he dicho. No sé nada.
Niye öyle dedim, bilmiyorum.
No sé por qué lo he dicho.
Ne istiyorsun? "dedim." Bilmiyorum. "
¿ Qué quieres? Me dice : "No quiero". - ¿ Entonces qué quieres?
Bilmiyorum ki, değişir dedim ya.
Dígame.
- Dedim ya, bilmiyorum.
- Me dije, no sé...
Ne dedim ki? Bilmiyorum.
Yo no he dicho nada...
Dedim ya, eve gelir mi, bilmiyorum.
Dije que no sé si está volviendo a casa.
Neden böyle dedim bilmiyorum.
No me haga caso a veces no se lo que digo.
Ben de "Bilmiyorum, daha 20'yim" dedim.
Le dije : "No sé, sólo tengo 20 años". - ¿ Y qué más?
Dedim ki : "Dorothy, bu oyun ne hakkında, bilmiyorum."
" No sé de qué va la obra.
Sadece belki dedim. bilmiyorum.
Dije que tal vez. No lo sé.
Belki öyle dedim ama, bilmiyorum.
Bueno, tal vez. No sé. Se me ha olvidado.
- Yok dedim ya! Noria adında Galyalı bir kadınla yaşadığını biliyorum ama nerede bilmiyorum.
No la tengo, sé que vive con una tal Noria.
- Dedim ki, bilmiyorum.
He dicho que aún no lo sé.
Ben de dedim ki, " Bilmiyorum.
Contesto : " No sé.
- Dedim ya, bilmiyorum.
- Ya te dije, no se.
- Bilmiyorum, dedim.
- ¡ He dicho que no lo sé!
- Bilmiyorum. - Nerede oturuyor dedim!
- Pregunté : ¿ Dónde vive?
Anlamını bilmiyorum. Bir gün işime yarar dedim.
No sé Io que significa, pero pensaba usarlo algún día.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]