Benim evimde tradutor Espanhol
1,585 parallel translation
- Benim evimde değil.
¡ No en la mía!
Angela benim evimde.
Está en mi casa.
Onun striptizini ve hiç tanışmadığım bir kadın gibi davranmasını seviyorum... ama birisi aynı Bonnie gibi görünüyor ve benim evimde yaşıyor.
Me gusta ver como se desnuda y pretende ser una mujer a quién nunca he conocido, pero que es igual a Bonnie y vive en mi casa.
İşi pişiriyorsun.. ... üstelik benim evimde.
Estabas jugueteando en lo que fue básicamente, mi primer apartamento.
Başka köpeklerin olur, ama benim evimde değil.
- Habrá otros perros. No en mi casa.
Senin arkadaşın Shivani, Su anda benim evimde.
Tengo a tu amiga Shivani sentada delante de mí.
Biraz daha bekle, bu gece benim evimde kalabilirsin.
Espera un poco más. Puedes quedarte en mi casa esta noche.
Benim evimde.
En mi casa.
Benim evimde.
En mi apartamento.
Benim evimde yaşadığın sürece, ben ne dersem onu yapacaksın.
Mientras vivas bajo mi techo, harás lo que yo diga.
Yıllık Anma Haftası yürütme kurulu toplantısı bu akşam 08 : 00'de benim evimde yapılacak. - Ne?
Reunión del comité ejecutivo de la Semana del Hogar en mi casa, 8 : 00 pm.
- Benim evimde akşam 08 : 00'de.
- ¿ Qué? - En mi casa a las 8 : 00 pm.
Korkarım benim evimde olmaz.
En mi casa no, lo siento.
Benim evimde yapma o işi yani.
No hagas eso en mi casa.
Benim evimde kalıyor.
Vive en mi casa. ¡ Vámonos!
Benim evimde?
¿ En mi propia casa?
Bu akşam, benim evimde.
Esta noche, en mi casa. ¿ Qué?
Araban benim evimde
Tu auto está en mi casa.
Icki icerken, belki benim evimde?
¿ Con unos tragos? ¿ Tal vez en mi departamento?
Benim evimde kaldı.
Durmió en mi casa.
Benim evimde bana saygı göstermek zorundasın! Şimdi!
En mi casa, quién no me respeta no se queda.
Benim evimde yaşıyor.
Está viviendo en mi casa.
Ama bu garip. Benim evimde sadece ben ve Pete varız.
Sólo somos Pete y yo en mi apartamento.
Yemek yiyeceğiz. Yarın akşam 20 : 00'da, benim evimde.
Cena a las 8 : 00 mañana en la noche, en mi departamento.
Benim evimde olmaz.
No en mi casa.
Benim evimde yaşa. Kalan her şey senin.
Ve a vivir a mi hermosa casa, Te dejamos todo lo que contiene.
Benim evimde olmaz.
Estoy de acuerdo.
Senin için de sorun olmazsa, bir süre benim evimde kalabilirsin.
Puedes quedarte en mi casa un tiempo, no hay problema.
Benim evimde olması ve davetiye... gönderdiğimi hatırlamayışım dışında, aynı parti gibi.
Parece como una fiesta, excepto que es mi casa... y no recuerdo que alguien me avisara.
Yarın, benim evimde, pokerle başlarız sonra da eğlenmemize bakarız.
Mañana, en mi casa, empezaremos con póquer... y veremos qué pasa.
- Benim evimde, saat 8.00'de.
- Pues, en mi casa a las 8 : 00.
Neden benim evimde yemek yapıyorsun?
¿ Por qué cocinas en mi departamento?
Ve benim evimde, kuzen Ronnie konuşunca, E.F. Hutton gibi dinleseniz iyi olur.
Y en mi casa, cuando el primo Ronnie habla, como E.F. Hutton, es mejor que escuches.
Hayır, benim evimde kalan biri yaptı bunu, buna eminim.
No, alguien se está quedando en mi casa, y estoy seguro que hizo eso.
Neden benim evimde?
¿ Por qué en mi casa?
Benim evimde de kalanlar var.
- Así que... - Sabes, tengo gente en mi casa también.
Bir daha da benim evimde sesini yükselteyim deme!
¡ No vuelvas a levantar la voz en mi casa!
Benim evimde vakit geçirmekle mutlu oluyor.
Ella ya es feliz estando en mi casa.
Benim evimde düzenbazlık yapacaksanız ev sahibi de bundan payını almalı.
Si quieres hacer un fraude en mi apartamento, la casa debe darse un gusto.
Mika dün gece benim evimde kaldı.
Mika se quedó en mi casa anoche.
Dinle Dennis, Bay Lefkowitz istersen gelip benim evimde kalabileceğini söyledi.
Escucha, Dennis, el señor Lefkowitz... dijo que puedes vivir en mi casa si quieres.
Gerçekten oğluma kızkardeşinin hayaletini görebileceğini söylediniz mi? ve onun benim eski evimde yaşadığını?
¿ Le has dicho a mi hijo que eres capaz de ver el fantasma de su hermana y que aún vive en nuestra antigua casa?
Sen.. Hastanede.. Evimde... Neden benim hayatım?
Tú... en el hospital... en mi casa... ¿ Por qué en mi vida?
Sizi temin ederim, Memur Davies, hayatımda sadece bir kere seviştim,... ve o da benim kendi evimde.
Puedo asegurarle, sargento Davies, que sólo tuve sexo una vez, y fue en la intimidad de mi propìa casa.
Benim evimde televizyon izle istersen?
No le tengo miedo a tus represalias. ¿ Quieres ver televisión en casa?
Bir dakika, dün evimde bir çakmak bulmuştum. Ama benim değildi.
Esperen, sí encontré un encendedor en mi casa ayer, pero no era mío.
Ama Craig'in benim haberim olmadan bu sabah evimde olması mümkün değil.
Pero no hay manera de que Craig pudiera haber estado esta mañana en mi casa sin mi consentimiento.
Benim evimde havuz başı partisi veriyoruz!
Fiesta en la piscina de nuevo en mi casa!
Al bakalım, Ginger. Hey, donun hala benim evimde.
Muchas gracias, camarera.
Bu arada benim evimde kalabilirsin.
Mientras tanto puedes quedarte en mi casa
Başka bir adamla karım benim evimde benim TV Rehberim üzerinde?
¡ Otro hombre! , ¡ Con mi esposa! ,
evimdeyim 21
evimde 50
evimden defol 20
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
evimde 50
evimden defol 20
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258