Benim için sorun değil tradutor Espanhol
780 parallel translation
Benim için sorun değil.
Por mí no hay problema.
Onsekiz sent benim için sorun değil, Charlie.
Dieciocho peniques no significan nada para mí, Charlie.
Benim için sorun değil.
Conmigo, tu viejo amigo, está bien.
Benim için sorun değil.
No tengo problema.
Seninle olduğum müddetçe benim için sorun değil.
No me importa, José, con tal de estar contigo.
Eğer Susan bu şekilde istiyorsa, benim için sorun değil. "
Si Susan es feliz con otro, lo acatare.
Bütün meseleyi unutmak istersen benim için sorun değil.
Si quieres olvidar todo el asunto, por mí está bien.
Benim için sorun değil, Joe.
- Por mí vale, Joe.
Benim için sorun değil bu, fakat bu konuda neden yalan söylediniz.
No tiene nada de malo eso, ¿ por qué mentir?
Tamam hanımefendi. Benim için sorun değil.
De acuerdo, madame.
Benim için sorun değil Cody.
No me importa arreglarlo.
Ne de olsa bir adamın tek kızı evlendiğinde... Peki, madem bu saçma geleneği yerine getirmek istiyorsun benim için sorun değil.
- Muy bien, - se va casar... si quieres hacer ese anticuado ceremonial, por mí aceptado.
Benim için sorun değil.
No hay ningún problema.
Benim için sorun değil.
Eso está bien... para mí.
Kadınlar benim için sorun değil, her yerde bulurum.
Las mujeres no son un problema para mí. Las tengo a montones.
- Benim için sorun değil.
- Me parece bien.
Benim için sorun değil, Bay Ogata.
Me parece bien, Sr. Ogata.
Ah, benim için sorun değil, biliyorsun.
A mí no me importa, ¿ sabe?
Benim için sorun değil.
Yo, estoy peor.
Benim için sorun değil ama ihtiyara da sorun.
A mí no me importa, pero pregúntele al viejo.
Benim için sorun değil.
Eso no me molesta.
Benim için sorun değil. Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim.
Por mi parte está bien pero yo no tengo pelos en la lengua y hablaré sin rodeos.
Benim için sorun değil. Ne kadar erken, o kadar iyi.
Cuanto antes, mejor.
Belli ki davranabiliyorsun ve benim için sorun değil, Cuma günkü bisiklet yarışında da seni destekleyeceğim!
Pues obviamente sí puedes porque no estoy molesto contigo, y te apoyaré en la carrera de ciclismo este viernes!
- Biraz ama benim için sorun değil.
- Un poco. Pero no importa, señor.
Benim için sorun değil.
Supongo que no me importa uno u otro.
Bu benim için sorun değil.
Por mí está bién.
Ayrıca eskiden bir okul öğretmeni olmanız benim için sorun değil.
No me importa que fuera maestro de escuela
Avcılık benim için sorun değil.
- No me importa cazar.
Bakın, rahatsız edilmek istemiyorsanız benim için sorun değil.
Pero comprendo que no quiera ser molestada.
Benim için sorun değil.
No me importa.
İşten arta kalan zamanlarında da dilediğin gibi resim yapabilirsin, benim için sorun değil.
Después del trabajo, en tu tiempo libre, pinta cuanto quieras, no me opondré.
Ama bu benim için sorun değil.
Pero eso no me molesta.
Benim için sorun değil.
No es un problema.
Hayır. Benim için sorun değil.
No, para mí está bien.
Benim için sorun değil ama bu oyun gözlem yeteneklerini sınamak için.
No me importa, pero este juego prueba tus habilidades de observación.
Paramı verdiği sürece benim için sorun değil.
Sigue dándome de comer, así que está bien para mí.
Benim için sorun değil. Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim.
Bien, no hay objeción por mi parte, pero soy un hombre directo y le hablaré con franqueza.
Benim için sorun değil Bay Locke.
A mí me parece estupendo, Sr. Locke.
Ve benim için hiç de sorun değil...
Y no me importa...
Geçimsiz bir kayınpeder benim için hiç sorun değil.
No me molesta tener un suegro difícil.
Benim için hiç sorun değil.
No es asunto mío.
Bu benim için hiç sorun değil ama bu konuda yanlış anlaşılmalara izin vermeyelim.
Yo no me ofendo, pero no me sigan muy de cerca.
Onun için sorun değilse benim için de değil.
Yo no me opongo, si mi padre no se opone.
Senin için sorun değil, ama benim için. Vakit geçer.
Bien para ti, ya sabes, pero a mi me ayuda a pasar el tiempo.
Benim için hiç sorun değil.
Por mí, está bien.
Benim için ahırda uyumak sorun değil. Ama sen Büyük Prens sin.
Yo duermo donde sea, incluso sobre pajas, pero tú eres el Gran Príncipe.
İçkinizi bitirince, ağacın altında dinlenebilirsiniz ve istediğiniz kadar kalabilirsiniz, sorun değil benim için! Sağol!
Podéis relajaros bajo los árboles después de beber, o también podéis reposar sin ninguna objeción en mi casa.
Senin ve sizin için sorun yoksa benim için problem değil.
Está bien conmigo si está bien contigo, y si está bien con él,
Eğer mahkûmlara bakmak isterseniz bizim için hiç sorun değil. Benim için de.
Sí, les pregunto que si quieren ocuparse de ellos, por nosotros bien.
İçkiyi bırakmak benim için hiç sorun değil.
¡ Para mí, dejar de beber es coser y cantar!
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458