Benimle gelebilirsin tradutor Espanhol
339 parallel translation
Jason, benimle gelebilirsin.
Jason, puedes venir conmigo.
Benimle gelebilirsin.
Puedes venir conmigo.
Benimle gelebilirsin.
Tú me acompañarás.
İstersen benimle gelebilirsin.
Si lo deseas, puedes venir conmigo.
Pazar günü aşağı köydeki şenliğe benimle gelebilirsin.
El domingo vendrás conmigo a la fiesta del pueblo de abajo.
Bana güvenmiyorsan, benimle gelebilirsin.
Si no te fías, vente conmigo.
Tabii ki benimle gelebilirsin.
Claro que puedes venir conmigo.
Dobie, Losworth'a vardığımızda, benimle gelebilirsin.
Dobie, cuando lleguemos a Losworth podrás venirte conmigo.
Bu gece benimle gelebilirsin.
El Trovador Estará totalmente recuperado
İstersen Shake ve benimle gelebilirsin.
- Puede venir con nosotros.
Benimle gelebilirsin.
Podrás acompañarme.
Benimle gelebilirsin ama umutlarını çok yüksek tutma, çünkü kirli bir yaşam bu.
Puedes venir conmigo. Pero no te hagas ilusiones, esta es una vida de perros.
Şayet istersen, sende benimle gelebilirsin.
Si quieres, puedes venir conmigo.
Yada, istiyorsan, benimle gelebilirsin.
O, si quieres, puedes venir conmigo.
Kaşağılamayı öğrenmek istiyorsan, benimle gelebilirsin.
Si quieres aprender más sobre almohazar, sígueme.
Kasagïlamayï ögrenmek istiyorsan, benimle gelebilirsin.
Si quieres aprender más sobre almohazar, sígueme.
Düşünüyorum da, sanırım Starbuck'ın yerine benimle gelebilirsin.
Bueno, advino que debes dejar que Starbuck patrulle conmigo.
Sen kazandın! Benimle gelebilirsin.
Puedes venir conmigo.
İstersen benimle gelebilirsin. Keşke beni özgürlüğüme kavuşturduğun için başka bir karşılık isteseydin.
Ven conmigo si así lo deseas, aunque desearía que me pidieras alguna otra recompensa por liberarme.
Benimle gelebilirsin.
Puedes mudarte conmigo.
Belki benimle gelebilirsin.
Podrías venir conmigo.
İstersen benimle gelebilirsin.
Si quieres, puedes venir conmigo.
Öyleyse benimle gelebilirsin.
Puede venir conmigo.
Benimle gelebilirsin.
Podrías venir conmigo.
Sen de benimle gelebilirsin.
Puedes venir conmigo.
İstersen benimle gelebilirsin.
Puedes venir conmigo o no, como lo prefieras.
Sen de benimle gelebilirsin.
Podrías venir conmigo.
İstersen sen de benimle gelebilirsin.
A menos que quieras venir conmigo.
Benimle gelebilirsin, Heather.
Puedes venir conmigo, Heather.
Ama eğer sen benimle konuşmak istersen, karşıma gelebilirsin.
Pero si quiere hablar conmigo, venga.
Karşılığında benimle birlikte Bock'a gelebilirsin.
- Como recompensa, vendrás a cazar corzos conmigo.
Benimle birlikte Anamita'nın kralının mezarını ziyarete gelebilirsin.
Visitar la tumba de un rey Anamita.
Sonra, istersen, benimle birlikte Roma'ya gelebilirsin.
Después, si quieres, vendrás a Roma conmigo.
Evlat, istediğin zaman benimle Houston'a gelebilirsin.
Jovencita, puedes volver a Houston conmigo.
Benimle Marcesson Flat'a gelebilirsin..
Así que si usted quiere seguir conmigo hasta Moccasin Flat.
Benimle birlikte gelebilirsin, evlat.
Puedes venir conmigo, hijo.
Belki de benimle Charlie Brown'u bulmaya ve battaniyemi geri almaya gelebilirsin.
Talvez pueda venir conmigo para buscar a Charlie Brown. Y conseguir mi mantita.
Benimle birlikte Phoenix'e gelebilirsin, neden bu şansı almak istiyorsun?
Puedes venir conmigo a Phoenix, - ¿ Por qué necesitas pasar esta aventura?
O zaman, benimle tepeye kadar gelebilirsin.
En tal caso, me acompañará en la subida.
Eğer şurdaki yaşlı Harriet'i sağmayı bitirirsen... içeriye gidip üzerimi değiştireceğim ve sen de benimle şehre kadar gelebilirsin.
Si terminas de ordeñar a Enriqueta, iré a cambiarme y te llevaré al pueblo.
Bazen benimle Mexico City'ye gelebilirsin.
Deberías venir conmigo alguna vez.
Benimle gelmek istersen gelebilirsin.
- Bueno, si quieres puedes acompañarme.
- Benimle bizim eve gelebilirsin.
- Acompáñame a casa.
Düşünüyordum da, bugün cumartesi yapacak başka bir işin yoksa benimle araziye gelebilirsin.
Estaba pensando, ya que es sábado si no tienes nada que hacer, podrías venir conmigo a las tierras baldías.
- Benimle devamlılığa gelebilirsin...
- O decides venir al Continuum...
Benimle gelebilirsin.
Ven conmigo, Jeff.
Tabi sen de kendi görevinden istifa edip, benimle bir yıldız üssüne gelebilirsin.
Y usted renunciar al suyo y venir a la base estelar conmigo.
Benimle eve gelebilirsin.
Ven a casa conmigo.
Ayrılıp yoluna gitmek istiyorsan... tamamen serbestsin. Benimle gelmek istiyorsan, gelebilirsin.
Déjame ahora mismo por decisión propia o decide venir conmigo por decisión propia.
Uslu bir çocuk olursan menajerim olarak benimle gelebilirsin.
podrás venir conmigo...
- Belki, sende benimle birlikte gelebilirsin.
- Quizá podrías venir conmigo. - No, todavía no.
gelebilirsin 57
gelebilirsiniz 21
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
gelebilirsiniz 21
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32