English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir adın var mı

Bir adın var mı tradutor Espanhol

547 parallel translation
Kibrit sende. Bir adın var mı?
Tienes mis cerillas.
Senin bir adın var mı?
¿ Tú también tienes nombre?
Bir adın var mı, evlat?
¿ Cómo te llamas, muchacho?
Senin bir adın var mı?
Cómo te llamas?
Senin, ee... Bir adın var mı?
¿ Cómo... os llamáis?
- Bir adın var mı?
- ¿ Tienes nombre?
Bir adın var mı?
Tienes un nombre?
Bir adın var mı, evlât?
¿ Tienes un nombre, muchacho?
Bir adın var mı Çinli?
¿ tiene nombre, chino?
- Bir adın var mı?
- ¿ Tiene nombre?
- Bir adın var mı?
- ¿ Cómo te llamas, policía?
Bir adın var mı?
¿ Tienes nombre?
- Hey, bir adın var mı?
- Eh, ¿ tienes nombre?
Bunu sormak için çok salakça bir zaman olduğunu biliyorum ama, bir adın var mı? MacGyver.
Sé que es un momento estúpido para preguntar, pero ¿ tiene un nombre?
Bir adın var mı? Jake.
- ¿ Tienes un nombre?
Çünkü 18 adım ötede sokağın karşısında gayet hoş bir konak var.
Por que... a 18 pasos de aquí, cruzando la calle, tenemos un hotel encantador, muy particular.
Sadece kapısının üstünde adım yazan bir odam var.
Sólo tengo un despacho con mi nombre.
Bana kalırsa iki tip insan var çavuş bir tanesi Bach ve Handel çalmasını öğrenip "Ellerinizden Öpüyorum Hanımefendi" çalan bir diğeri de her şeyi adım adım öğrenip en sonunda Everest Tepesi'ne tırmanmayı başaran.
Sargento, hay 2 clases de hombres. Los que aprenden a tocar a Bach y a Handel y después sólo tocan "Le beso la mano, señora", y los que aprenden a caminar paso a paso y un día suben a la cima del Everest.
Bu kasabanın bir adı var mı?
¿ Tiene nombre este pueblo?
Oh, bu arada, bana onun adını söylemenin bir sakıncası var mı?
A propósito, ¿ cómo se llama la chica?
Evinizde ve kocanızın yatında... görevli olan, Sidney Broome adında bir adam var mıydı?
¿ Había un hombre empleado en su casa... y en el yate de su marido llamado Sidney Broome?
Sana John mu derler, yoksa bir takma adın var mı?
¿ Te llaman así o tienes un apodo?
Bu diğer adamın, bir adı var mı?
Y este otro tipo, ¿ tiene nombre?
Ne var ki perdenin arkasında kalmış bir şekilde hâlâ adım atmanın yasak olduğu yerde anılar birikmeye devam ediyor tek düze olarak ezelî şekilde.
Sin embargo, Retroceder Detrás de la cortina, ... Donde está todavía prohibido pisar,... La acumulación de la memoria continúa,... Monótona,... Antigua.
Bir kaç adım ileride, kızların ellerini falan yıkaması için bir yer var.
Aquí al lado hay un sitio donde las chicas lavan sus manos, etcétera.
Orada Cho adında bir kadın var mı?
¿ Hay allí una mujer llamada Cho?
Soslu tavuğuyla meşhur Catamaria adında bir kadın var mı orada?
¿ Hay una mujer allí que se llama Catamaria... y que es conocida por su pollo con mole?
Bugün çok kızgın ve üzgünüm, çünkü çalıştığım yaşlılar yurdunda bir kadın var, adı Catherine. 96 yaşında.
Estoy furiosa hoy y frustrada porque hay una mujer en el hogar de convalecencia donde trabajo. Catherine. Tiene 96 años.
Bu yapının bir adı var mı?
¿ Tiene nombre ese lugar?
Bir adınız var mı?
¿ No tiene nombre?
Sormadım, çünkü meraklı değilimdir ama adınız Thomas ise içerde sizinle görüşmeyi bekleyen bir grup züppe var.
No es que me importe, pero si usted es Thomas... hay un par de pedantes esperándolo adentro.
Colin adında bir balığın var mı?
¿ Tiene un pez de colores llamado Colin?
O da çok güzel. Başka bir adınız var mıydı, Babcock dışında Macar adı gibi? Macar asıllı.
Ella también es muy bonita.
Bir ilk adınız var mı?
¿ Tiene nombre de pila?
Burada bir iki adım yakın olmuş, uzak olmuş, ne önemi var ki?
¿ Qué importancia tiene estar un paso o dos más allá?
Ona ilişkin bir ilk adınız var mıydı, efendim?
Cual hera el nombre de pilat, señor?
Sizin bir adınız var mı memur bey?
¿ Tienes un nombre, oficial?
Roma'da çok yakın bir arkadaşım var, adı Azmanyus Sikus.
Tengo un gran amigo en Roma llamado Pitus Largus.
Bizim ne Nimitz adında bir uçak gemimiz var ne de Kaptan Yelland diye bir komutanımız Sana önerim, bok kafalı, başka bir bok kafalının rolüne bürünmeyi kes ve bu kanaldan ayrıl.
Ya que no hay un portaaviones Nimitz, ni existe ningún capitán Yelland, le sugiero, imbécil, que deje de hacerse pasar por otro y salga del aire.
Bir adım atıyorum, koyuna dönüşüyorum bir adım geri geliyorum, yine kendime dönüşüyorum. - Senin de mi evhamların var?
Quiero dejar esta orilla, y marchar allá dónde todo es tranquilidad, el Nirvana, en la otra orilla... pero no puedo.
Senin bir adın var mı?
¿ Cómo te llamas?
Öyle hınzırca bir planım var ki, gerisine bir kuyruk takıp, adını'çakal'koyabilirsiniz.
Tengo un plan tan astuto que podéis ponerle cola y parecerá un zorro.
Bir adınız var mı?
¿ Cómo te llamas?
Varış noktamız, M sınıfı bir gezegen olan, "Cennet" adıyla bilinen Beta Cassius gezegeni.
Fecha estelar 41294.5. Nuestro destino el planeta clase M, Beta Cassius conocido simplemente como Haven.
Genç Bay McMullen'ın kendi adına söylemek istediği bir şey var mı?
¿ Quiere el joven Sr. McMullen decir algo en su defensa?
Gözlerinin rengini bilmiyorum, adını bilmiyorum, sesinin tonunu bilmiyorum, fakat sana bir ödülü hak ettiğini söylüyorum ve iyice gizlenmiş bir çok sırrım var.
Desconozco el color de tus ojos. Y tampoco sé tu nombre. No conozco el sonido de tu voz pero te digo que mereces una recompensa y yo poseo muchos secretos bien ocultos.
Adamımızın adı Ardennes, gıda sektöründe ve bir restoranı var.
Nuestro hombre, Ardennes, tiene un restaurante en los mercados.
- Bir adın var mı?
- Oye. ¿ Cómo te llamas? - Muchacho.
Şarkının adını bulabilmek için mükemmel bir planım var.
Escuchad, tengo el plan perfecto para averiguar esto.
Bir karın ve çocuğun var. - Adımı nereden biliyorsun?
¿ Sabes mi nombre?
- Spenser'ın bir adı var mı?
- ¿ Cuál es el nombre de Spenser?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]