Bir adam var tradutor Espanhol
7,257 parallel translation
Bak, Bella Pasta'da tanıdığım bir adam var, tamam mı? Bizi içeri alabilir.
Escucha, conozco un tipo en Bella Pasta que puede llevarnos.
Bir adam var.
Hay un hombre.
- Conrad'dan daha tehlikeli bir adam var.
Hay un hombre que es más peligroso que Conrad.
New York ofislerinde bir adam var, Blake Tanner.
Hay un hombre en la oficina de Nueva York... Blake Tanner.
Bunların arkasında sadece bir adam var.
Un hombre está detrás de todo esto.
Orada ölü bir adam var!
¿ Me habla de turno? ¡ Hay un muerto!
Burada ölü bir adam var!
¡ Hay un cadáver ahí!
- Aralarında genç bir adam var.
Hay un joven entre ellos.
Bir adam var ve bu adam bu kitabı yazmış. Bu harika kitabı ve kitap tamamen olumlu düşünce mesajlarıyla dolu.
Hay un hombre... que escribió un libro maravilloso... y está lleno de mensajes positivos.
- Peşimde bir adam var!
- ¡ Un sujeto me busca!
- Ben bir adam var demek.
- Me refiero a que tengo un chico
Bir adam var?
Tienes un chico?
Evet, bir adam var. Bir doğurganlık doktor.
Sí, tengo un chico Un médico especialista en fertilidad
Seni görmek isteyen bir adam var.
Alguien pregunta por ti.
İçerde sarhoş, kör, elinde silahla dolaşan bir adam var!
¡ Hay un hombre ciego y borracho agitando un arma!
Ve seni bekleyen iyi genç bir adam var.
Y tú tienes un joven agradable esperándote.
Orada milleti öldüren bir adam var.
Un tipo allí anda matando a nuestra gente.
Bir adam var... o kapının arkasında.
Hay un hombre... detrás de esa puerta.
.. neredeyse mükemmel tek bir albüm veren.. .. duygusal bir adam var.
Esta es un alma sensible que nos dio un solo disco casi perfecto de los bosques de Maine, ¿ sí?
Yani, adam öldürüldüğü sırada dışarıda bir ekibin var mıydı?
¿ Tenían un equipo afuera del hotel cuando lo mataron?
Sence birisi cinayet işleyince ortalığı temizlemesi için çağırdıkları bir adam mı var?
Así que, alguien comete un asesinato, y ¿ tú crees que hay un tío por ahí al que llamar para que lo limpie?
Şimdiye dek anladığım kadarıyla, her adamın sadece bir Naylon Bebek kişiliği var.
Por lo que sé... cada uno solo tiene una identidad de una Muñeca de goma.
O zaman Nevada'da bir adamın mezarında ne işleri var?
¿ Y cómo es que terminó en la tumba de un hombre muerto en Nevada?
Doğal sarışın olmak için adam öldürecek bir sürü kız var.
Conozco un montón de chicas ahí afuera... que matarían por ser rubias naturales.
Şu anda kasabada bir devlet bilim adamı var.
Hay una científica del gobierno que está en la ciudad en este momento...
Aynen adamım, bir sürü top oyunu var beyzbol... bir yaşlı kedi, iki yaşlı kedi, softball, yuvarlak... Neden onlarla konuşuyor?
rondabol "... 450 ) } ¿ Por qué estás hablando con ellos?
Borcu var diye bir adamı mı öldürdüm?
¿ Matar a un tipo que me debe dinero?
Burada bir adamın meditasyon yapması veya kendini terbiye etmesi için sessiz bir oda var mı?
¿ Hay algún lugar silencioso en el que un hombre pueda meditar o marinarse?
Bu adamın New York Senfonisi'nin alakasız bir ceset olduğunu söylediğinden haberiniz var mı?
¿ Eres consciente que este hombre ha dicho públicamente que la Sinfónica de Nueva York es un cadáver irrelevante?
Bir adamın hayatından daha önemli şeyler var.
Por favor...
Peki, odadaki iki yüz kiloluk gorili parmağıyla gösteren adam olmak istemiyorum ama odada iki yüz kiloluk bir goril var.
No quiero ser el tipo que señale el gorila de 350 kilos en la habitación pero hay un gorila de 350 kilos en la habitación.
Deden, ona saygım var, bir iş adamı.
Tu abuelo, lo respeto. Es un hombre de negocios.
Şükran Günü Töreni'nden iki elemanın numarası var eğer dev Bullwinkle balonu kopup bir numaralı Noel Baba'yı öldürürse, adamımız bu.
Tenemos el número de dos tipos del desfile del día de Acción de Gracias. Así que, si el globo gigante de Bullwinkle se suelta y mata al Santa número uno, este es el tipo.
"Alec gibi bir adamı kullanmanın birden fazla yolu var." gibi.
Había más de un modo de usar a alguien como Alec.
Ve adam kimliğini gizli tutmaya çalışıyor ama içinden bir his onu nasıl bulacağımı bildiğimi söylüyor. Bu his Teddy Raymond denen adamın bana ihtiyacı var diyor, anlıyor musun?
Intenta mantenerse anónimo... pero tengo la sensación... ya sabes que soy bruja... siento que este Teddy Raymond, me necesita.
Adamın çok dolu bir geçmişi var.
Hay tanto papeleo sobre este tipo.
Bir adamı, burada bir yerlerde fotoğrafı var o adamın S4'e giriş izni vardı.
No presiones! ¿ Todo el mundo en silencio?
Siyah gözlük takıyor, saçı beyaz. Resimdeki adamın ta kendisi. - Peki bir planın var mı?
Debería estar apretado.
Mexico City'deki sandalyede oturan adam heykeli sanki bir roketin üzerinde oturuyormuş gibi ve önünde kumanda paneli var nefes alma teçhizatı giymiş.
- ¿ Están bromeando? - Estoy tratando de ayudar. ¡ Te mataré!
Orada bir adam var, masada oturuyor.
¿ Por qué no viene?
Tabii, ben gözüme bir bıçak var ve bazı evsiz bir adam Kafama yormak, Ama buGerçek ilerleme gösteren.
Claro, tengo un cuchillo en el ojo y algunos hombre sin hogar caca en la cabeza, pero esto está mostrando un progreso real
- Bu adamın bir çıkarı var, o kesin.
- El tipo tiene una agenda, eso está claro.
O Ben denilen adam... Onda bir sorun var. Hissedebiliyorum.
Ese tipo Ben... lo puedo sentir.
Ve Conrad'ın bir petrolde adamın birine saldırdığını gösteren bir video var.
Y hay proyección de video Conrad uso de la fuerza a un hombre en una gasolinera.
- Evinde bir adam mı var?
¿ Hay un hombre en tu casa?
Adamın duygulara yakın bir şeyi var, hep vardı.
El tipo siempre tuvo algo cercano a las emociones.
Bilmiyorum adamım, şurada bir kasaba var.
No lo sé, amigo. Allí hay un pueblo.
Tek bir adam için yapılacak çok iş var.
Mucho trabajo para un sólo hombre.
İki adam, aynı yaştalar, tamamıyla farkı dünyalarda farklı yetişmişler. Ama yine de benzer bir şeylerimiz var.
Dos hombres, de la misma edad, de mundos completamente diferentes, distintas educaciones, y sin embargo, hay algo tan similar en nosotros.
Arabada bir sürü kötü adam var.
Cuánto malo en el coche.
Bir adam var.
Se trata de un tipo.
bir adam vardı 32
bir adam 202
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
bir adam 202
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir avukat 38
bir alman 26
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46