Bir fikir tradutor Espanhol
21,584 parallel translation
- Bu iyi bir fikir değil.
- Oye. ¡ Oye! No es una buena idea.
İyi bir fikir gibi gelmişti.
Creí que era una buena idea.
Bak Castle. Açıkça görülüyor ki burada olman iyi bir fikir değil.
Mira, Castle, obviamente no está bien, que estés aquí.
Eğer Prudence'ın bizi yakalamasını istiyorsak bu harika bir fikir.
Esa es una gran idea si quieres La prudencia nos agarra inmediatamente.
Aptalca bir fikir olduğunu söylemiştim.
Te dije que era una idea estúpida.
İyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
Realmente no creo que sea una buena idea.
Sanırım Virginia'da söylediklerim yeterince iyi değildi ki bu da daha iyi bir fikir bulmam gerek demek.
Supongo que lo que dije en Virginia no fue lo suficientemente bueno, lo que significa que necesito hacerlo mejor.
Eninde sonunda beyinlerimizin bir kopyasını bilgisayara yükleyebileceğimizi söyleyen bir fikir.
Es la idea de que, finalmente, seremos capaces de subir una copia de nuestro cerebro. a una computadora.
Waterbury'ye geri dönmenin çok aptalca bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
Estaba empezando a pensar que mudarse de nuevo a Waterbury fue la idea más estúpida que haya habido.
Evet, hayır. Bunun pek iyi bir fikir... Oha amına koyayım.
Sí, no, no creo que eso sea buena... Puta mierda.
Böylece bir fikir sahibi olabilirim. Bebeğin nasıl olduğuna bakalım.
Así puedo palpar un poco, ver cómo está el bebé.
Bu çok güzel bir fikir.
Esa es una gran idea.
Bence bu lezbiyen düğünü kötü bir fikir.
Creo que esta boda lesbiana es una mala idea.
Çok kötü bir fikir değil ama acaba kabul eder mi?
No es una mala idea, pero ¿ aceptaría?
- Holly kötü bir fikir, Tash.
Holly es una mala idea, Tash.
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim.
- No creo que sea buena idea.
Gerçekten çok hoş bir fikir.
- Exacto. Eso mola tanto.
Pierce'le aklımıza bir fikir geldi.
Pierce y yo hemos tenido una idea.
Mike'a ulaşmak ve ona desteğini göstermek için... yapabileceğin her şeyi yapmak istiyorsun, ama sana söylüyorum, bu kötü bir fikir.
Querrás hacer todo lo posible por ir a ver a Mike y brindarle tu apoyo, pero te digo que es una mala idea.
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum, Rachel.
Rachel, no creo que fuera buena idea.
Bu reklam hiç de iyi bir fikir değildi, adamım.
Este anuncio fue una mala idea, tío.
Harvey, bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim.
Harvey, no estoy seguro que esta sea la mejor idea.
Evet, harika bir fikir.
Sí, es una gran idea. ¿ Sabes qué?
Çünkü bana Pearson Specter Litt'de çalışmanın iyi bir fikir olup olmadığını soracaklar. Ve iyi olduğunu düşünmüyorum.
Porque me preguntarán si creo que es buena idea que trabajen en Pearson Specter Litt y no lo creo.
Harika bir fikir Harvey, keşke yapsaydım.
Bueno, es una gran idea, Harvey ; Ojala hubiera tenido.
Bunun için vaktimizi beraber geçirmemiz o kadar kötü bir fikir sayılmazmış.
Entonces haber pasado nuestro tiempo con esto no fue tan mala idea después de todo.
- Bu iyi bir fikir değil.
No creo que sea buena idea.
Bu çok iyi bir fikir.
Esa es una idea brillante.
- Kötü bir fikir gibi geliyor.
Esto parece una mala idea.
- Bu kötü bir fikir.
- Esto es una mala idea.
- Yalnız gidiyorum. - Bu çok ama çok kötü bir fikir.
Esa es una muy, muy mala idea.
- Olmaz, yanına hararetli gidersek o zaman çok ama çok kötü bir fikir olur.
Si vamos allí a la carga, esto podría salir mal... Muy mal.
Daha iyi bir fikir sunan görmüyorum.
No escucho que nadie más proponga una idea mejor.
Barışçıl protesto harika bir fikir.
Una protesta pacífica es una gran idea.
Harika bir fikir.
Es una gran idea.
Mükemmel bir fikir.
Excelente idea.
Pekâlâ, film repliği söylemek çok da iyi bir fikir değilmiş.
Okey, puede que quizá una cita de la película no fue la mejor idea en ese momento.
Birinin duşta iken aklına bir fikir gelir mi?
Cualquier otra persona siempre tener una idea, mientras que en la ducha?
Size korkunç bir fikir olduğunu söylemiştim.
Os he dicho que era una idea realmente mala.
Bunun korkunç bir fikir olduğunu biliyordum.
Yo sabía que esto era una idea terrible.
Sanırım odamda buluşmak iyi bir fikir değildi.
Quiero decir, quizás reunirse en mi habitación, no fue la mejor decisión.
Böyle bir fikir benim aklıma hiç gelmemişti, akıllı kız.
- No sabía que podía ser tan astuta.
- Ben bir fikir insanıyım daha çok.
- Soy más de dar ideas.
Belki birimizin aklına parlak bir fikir gelir.
Tal vez alguien de nosotras tenga una idea.
Alın size parlak bir fikir ;
Pues, qué tal esta idea...
Bu harika bir fikir.
Es una gran idea.
Benim aklıma bir fikir geldi çete.
Oigan, tengo... una idea, pandilla.
- Bir süreliğine eve gidebilirim. - Evet, iyi fikir.
Podría ir a casa por un tiempo.
Harika bir fikir.
Deberían hacer burritos para la cena. Esa es una idea billonaria,
Söylesenize, Binbaşı, karınızın yasak bir ilişkisi olduğunu öğrendiğinizde aklınızdan geçen ilk fikir neydi?
Entonces dime, comandante Cuando te enteraste de la relación extramatrimonial de tu esposa ¿ Cuál fue el primer pensamiento que cruzó por tu mente?
Böyle bir buluşma için adamımı gönderirdim çünkü fikir ayrılığı beni güçten düşürüyor.
Normalmente habría delegado una reunión como esta porque el conflicto me debilita.
fikir 30
fikirler 18
bir fahişe 36
bir fare 26
bir fincan kahve 36
bir fikrim var 616
bir fincan çay 24
bir felaket 20
bir fikrim yok 77
bir film 23
fikirler 18
bir fahişe 36
bir fare 26
bir fincan kahve 36
bir fikrim var 616
bir fincan çay 24
bir felaket 20
bir fikrim yok 77
bir film 23