English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bizi bulacaklar

Bizi bulacaklar tradutor Espanhol

188 parallel translation
- O zaman elbette bizi bulacaklar.
Bueno, nos sacarán de aquí, por supuesto.
Bizi bulacaklar.
¿ Qué haréis cuando nos encuentren?
Bizi bulacaklar ve köpek gibi öldürecekler.
Nos descubrirán y nos matarán como a perros.
Kalkarsa bizi bulacaklar.
Si levanta, ellos nos encontrarán a nosotros.
Bizi bulacaklarına inanmıyor musun?
¿ No cree que nos encuentren?
Bizi bulacaklar?
¿ Nos encontrarán?
Bizi bulacaklar.
Nos encontrarán.
- Ama bizi bulacaklar.
- Pero nos va a encontrar.
Kaçsak bile bizi bulacaklar.
Incluso si lo hacemos salir, ellos nos encontraran.
- Tanrım! Bizi bulacaklar.
- Nos encontrarán.
# Bizi bulacaklar
They're gonna find us
# Bizi bulacaklar, aşkım, bir gün
They're gonna find us, love, someday
Merak etme, bizi bulacaklar.
No te preocupes, nos encontrarán.
Bizi bulacaklarını biliyordum!
¡ Sabía que iban a encontrarnos!
Günler, haftalar, belki, ama bizi bulacaklar, ve bizi buradan dışarı götürecekler.
El líder de los nol nunca aceptará una tregua. - Pregúnteselo. - Lo único que les importa...
- Hayır,... ama bizi bulacaklarından eminim.
No, pero nos encontrarán.
- Bizi bulacaklar.
- Nos encontrarán en ningún momento como este.
Bizi bulacaklar!
¡ Nos van a coger!
Kapatınca gelip bizi bulacakları bir fenerde yok, ha?
¿ Entonces no hay ningún faro que apagar para que nos rescaten?
Bin sonraya ne yapacağımızı bulmalıyız, çünkü bizi bulacaklar.
Tenemos que pensar que hacer, antes de que nos encuentren
- Bizi bulacaklar!
- ¡ Nos encontrarán!
Kasabayı geri almak isteyecekler. Ve karşılarında bizi bulacaklar.
Quieren volver al pueblo, pero nosotros se lo impedimos.
Bizi bulacaklar.
Nos encontrarán!
Crichton, gürültü yapmayı kesmezsen bizi bulacaklar
Crichton, deja de hacer ruido o ellos nos encontrarán
Belki de yerde yüzükoyun yatar halde bizi bulacaklar!
Tal vez acaben encontrándonos a nosotros tirados en el suelo, muertos.
Düşman gemisi geri dönmeyince onu aramaya geleceklerdir ve bizi bulacaklar.
Cuando el enemigo no se comunique, irán por él y también por nosotros.
bizi bulacaklar.
En la plaza Knesebeck. tuvieron un chivatazo. - Mierda, nos tienen.
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlar. Bir an önce hareket etmeliyiz. Üzgünüm, Matt.
Matt.
Polly teyzem şimdi buraya polisi gönderecek, Bizi, senin sıçanlarla dolu bodrumunda bulacaklar, ve sen de hapse gireceksin!
Mi tía Polly llamará a la policía, nos hallarán en el sótano, ¡ y Ud. irá a la cárcel!
Bizi bulacaklar.
Reunámonos allí.
Eğer iletişimi kesersen, bizi nerede bulacaklarını biliyorlar.
Si se rompe el silencio comunicador, ellos sabrán donde pueden encontrarnos.
Bizi körlüğümüz ve aptalca yaşamımız için hor görecek olan bizden sonraki kuşaklar belki de mutlu olmanın bir yolunu bulacaklar.
Los que dentro de cien o doscientos años hayan de sucedernos en la vida, puede que hayan encontrado el medio de ser felices ;
Bir kişinin kemiklerini bulacaklar ve bizi arayacaklardı, biliyorduk.
Encontraron sólo un grupo de huesos, así que debían de estar buscándonos.
Bizi altı ay sonra ormanda çekirge ve yabani bal yerken bulacaklar.
Nos van a encontrar en el bosque dentro de seis meses, viviendo a base de insectos y miel silvestre.
Bizi burada bulacaklarını nereden bildiler?
¿ Cómo supieron dónde estábamos?
Sence gerçekten bizi burada bulacaklar mı?
¿ De verdad crees que nos van a encontrar?
- Bizi nasıl bulacaklar?
- ¿ Cómo nos van a encontrar?
Bizi nasıl bulacaklar?
¿ Cómo nos encontrarán?
Bizi diğerleri gibi yerle bir edecekler ve birileri bir gün etrafta dolaşırken tek bulacakları uzun çimenler arasında birkaç kırık tuğla olacak.
Nos bajaran como a los otros, Y algun día alguien alguien vendrá... Y todo lo que allarán será
Arkadaşlarına dön. Onlara söyle, Earp'lerle savaşmak istiyorlarsa... bizi nerede bulacaklarını biliyorlar!
Vuelve con tus amigos. ¡ Diles que si quieren luchar con los Earp, ya saben dónde encontrarnos!
Bizi bulacaklar, her şey düzelecek.
Nos encontrarán.
- Bizi burada bulacaklar.
Aquí nos van a hallar.
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlar.
Sabrán dónde encontrarnos.
Bulacaklarımız bizi şaşırtabilir.
Podría sorprenderse de lo que encontremos.
Bizi nasıl bulacaklar ki?
¿ Cómo nos van a encontrar?
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlardı.
Sabían como afectarnos.
Bizi ele verecek bir şey bulacaklar diye çok korkuyorum.
Estoy preocupado que encuentren algo que nos delate.
Onu buldukları gibi bizi de bulacaklar. O zamana kadar yapabileceğimizi yapalım.
Nos encontrarán como a ella, debemos conseguir lo que podamos.
Tek bilmedikleri bizi nasıl bulacakları.
Lo único que no saben es cómo encontrarnos.
Hiçbir haberleşme yolu olmadan, bizi nasıl bulacaklar?
Si no podemos comunicarnos con ellos, ¿ cómo nos encontrarán?
Artık bizi bulacaklar mı?
- ¿ Ahora nos van a encontrar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]