Bu sabah mı tradutor Espanhol
4,949 parallel translation
- Sana bu sabah mı söyledi?
- ¿ Lo dijo esta mañana?
Ortaklarıyla bu sabah görüştünüz sanırım.
Creo que entrevistaste a sus compañeros esta mañana. Sí, lo hicimos.
bu sabah onay aldım.
Me han dado el visto bueno esta mañana.
Sabah, bu akşamı kendimize ayıracağız demiştik, hatırladın mı?
Decidimos esta mañana que tendríamos una noche para nosotros. ¿ Te acuerdas?
Bu sabah, zamanımın büyük bir kısmını alan şey yani.
Y recopilar todo esto me ha llevado la mayor parte del tiempo de esta mañana.
Bu sabah eve adımımı attığımda... Yorgundum.
Y cuando entré esta mañana en la casa estaba cansada.
Bu sabah yapacağım Şatobiryan için kullanacaktım.
Iba a usar el Chateaubriand para el desayuno.
Bu sabah diş ipi kullandım, ve dişetlerim sadece çok kanadı, korkutacak kadar çok değil.
Esta mañana, me pasé el hilo dental... y mis encías sólo sangraron mucho... en lugar de manera alarmante.
Sen kardeşlerinle dışarıdaydın, ve o da çok üzgün görünüyordu. İşte sonra şeyi söyledi, sonra bu sabah tekrar geldi bak önemli kısım burası, özür diledi.
Estabas fuera con tus hermanos, y ella estaba molesta, y dijo eso, pero esta mañana, y aquí viene la parte importante, se disculpó.
Bu sabah aynaya bakayım dedim. Bil bakalım ne buldum?
Volví a mirar en el espejo esta mañana.
Sabah olduğunda Hunny'den korktuğum için uyuyormuş numarası yaptım... kafamdan bir rüya uydurdum ve bu yüzden kazanamadık.
La mañana siguiente, temiendo a Hunny, fingí dormir e.. .. invente un sueño, es por eso que fallo el número.
Bu sabah takımın operasyon görüntülerini izlerken Bize pusu kurulduğunu açıkça görebildim
El día de hoy, cuando estaba viendo imágenes del equipo, era bastante obvio para mí que nos habían creado.
Üniversiteden bu sabah haber aldım.
Recibí noticias de la universidad esta mañana.
Emily, bu sabah buraya gelmen için biri sana baskı mı yaptı?
Emily, ¿ alguien te presionó para venir a hablar conmigo?
Üniversiteden bu sabah haber aldım kabul etmediler.
He... tenido noticias de UPenn esta mañana... y no he entrado.
Kendimi alıkoyamıyorum. Zira sabahın bu saatinde pek az kadın güzel görünebilir. Sabah mı?
No puedo evitarlo, porque la mayoría de las mujeres no están así de bonitas por la mañana. ¿ Mañana?
Bu sabah orada mıydınız, Bay Diaz?
¿ Estaba ahí esta mañana, Sr. Díaz?
Bu sabah da hep yaptığımız şeyi yaptım, bir araba çaldım.
Esta mañana, hice lo que todos hacemos, robé un auto.
Bu sa-sabah burada olmalıydım.
Yo debería haber estado presente esta mañana.
Bu sabah aradım ama kocası hâlâ geri dönmemiş.
He llamado esta mañana y aún no ha vuelto.
Bu sabah seni gördüğümde ben farklıydım...
Lo hice cuando te vi esta mañana...
Kağıtlarımı bu sabah doldurdum.
He rellenado mis papeles esta mañana.
Ama bu sabah uyandım ve neden bu kadar üzüldüğümü sorguladım.
Pero desperté esta mañana y pensé, " ¿ Por qué estoy tan molesto?
Bu sabah, şehrin bazı en iyi ergenleriyle saatlerce dövüştükten sonra "goju ryu" dövüş sanatlarında siyah kuşağı kazandım.
Esta mañana, después de horas de combate con algunos de los mejores adolescentes de la ciudad, he conseguido mi cinturón negro en Karate Goju Ryu.
Bu sabah ne kadar kötü durumdaydım, hiç bilemezsiniz.
Nunca creerías lo hecho mierda que estaba esta mañana.
Bu sabah 3te, bir el bombasıyla Swift-Mart'a girdi ve bir paket sigara istedi.
A las 3 : 00 A.M. esta madrugada, entró a un Swift Mart con una granada y exigió un paquete de cigarrillos.
Bu sabah bir arkadaşımızı havaalanına bıraktık. Dönüş yolunda, trafik kötüydü. Biz de başka yola girip, etrafından dolaştık.
Dejamos a un amigo en el aeropuerto, y de regreso, el tráfico era infernal... así que tomamos un desvío, y ahí estaba, cruzando frente al jardín, en la acera.
Neyse, bu sabah aynaya baktım ve fark ettim ki benim bir işim yok bir kız arkadaşım veya bankada param yok.
Esta mañana, me miré al espejo y me di cuenta de que no tengo trabajo, novia, ni dinero en el banco.
Beni tanımıyorsun ama bu sabah arabanı çarptığında ben oradaydım.
No me conoce, pero estaba allí cuando chocó con el coche esta mañana.
Bu sabah arabanı çarptığında oradaydım.
Estaba allí cuando tuvo el accidente esta mañana.
Bu sabah sana biraz sert çıkıştım.
Siento que he sido un poco duro esta mañana.
Kuşkonmazlı olağanüstü bir salatam vardı bu sabah bahçeden topladığım sebzelerle yapmıştım.
Tenía una estupenda ensalada de espárragos que he cogido esta mañana del huerto.
Farkettiniz mi bilmem ama bu sabah diş tellerimi çıkarttım.
Oh. No sé si te diste cuenta, pero tengo mis llaves fuera esta mañana.
Bu sabah ona rastladım ama hiçbir şeyden haberi yoktu.
Me la encontré esta mañana, pero no sabía nada.
Bu sabah yanımızda yeni biri var.
Tenemos una cara nueva esta mañana con nosotros.
"... bu sabah buraya gelirken aldım. "
"compré esta mañana en mi camino hacia acá"
Bu sabah haber aldım. Kesinleşti.
Es un acuerdo cerrado.
Bu sabah hastaneye uğradım.
Fui al hospital esta mañana.
Bu sabah çıktım ve sana bunu aldım.
Así que salí esta mañana y te he traído esto.
Her neyse, bu teneke kutu bozuk süt ve tavukla dolu İkisinide bu sabah Apu'dan aldım.
Como sea, este bote está lleno de leche descompuesta y pollo artificial, ambos mes los vendió Apu esta mañana.
Yarın öğlene kadar evden çıkmam gerekiyordu ama nakliyeciler sabah gelmeyecek bu yüzden tüm gece uyumayıp eşyalarımı yeni evime taşımalıyım.
Se supone que tengo que dejar el departamento mañana al mediodía pero los mudadores cancelaron la mañana así que ahora tendré que pasar la noche llevando mis cosas al departamento nuevo.
Bu sabah Sterling Gleason ve Pryce adına gönderilmiş bir zarf aldım.
Esta mañana recibí un sobre dirigido a "Sterling Gleason Pryce".
Bu sabah bir şişe almıştım.
Agarré una botella esta mañana.
Mesela bu sabah Starbucks'a deli gibi sıçıştım.
He "decafecado" esta misma mañana en Starbucks, todo.
Affedersin. Birimiz beyin kanaması mı geçirdi? Bu konuşmayı sabah yapmamış mıydık?
Perdona. ¿ Alguno de los dos tiene un aneurisma o no tuvimos la misma conversación esta mañana?
Keşke bu sabah yatağımdan hiç kalkmasaydım...
Nunca debería haber salido de la cama esta mañana...
- Evet. Bu sabah hiç işlem yaptın mı Danielle?
- ¿ Has trabajado esta mañana, Danielle?
Bu sabah çok boyutlu bir kapıdan geçtim, tamam mı?
Esta mañana volé a través de una puerta multidimensional, ¿ vale?
Söz konusu Ben olunca, bu hayli zor olabiliyor ama sabah seni ararım.
Con Ben podría ser pedir demasiado, pero te llamaré por la mañana.
Bu sabah seni Hırsızlık-Cinayet Bürosu'na geri postalamayı ve adını unutmayı düşünüyordum, ama Hal sana güvendiğini söylüyor ve ben de Hal'e güvendiğim için kararı ona bırakacağım.
Jasmine Fontaine. Uno de vosotros dos tiene razón. Vamos a descubrir quién.
Bu sabah tüm ekibi utandırdığım için üzgünüm.
Avergoncé a todo el equipo esta mañana y lo siento.
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sabah geldi 27
sabah mı 28
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
bu sabah nasılsın 16
bu sabah geldi 27
sabah mı 28
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41