English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Demek buymuş

Demek buymuş tradutor Espanhol

293 parallel translation
Demek buymuş.
Así que es eso.
Demek buymuş.
Eso es lo que es.
Demek buymuş.
Así que era eso
- Demek buymuş?
- Así que eso era.
Onca yıl sana sadık ve bağlı kalmanın ödülü demek buymuş.
Esa es la recompensa que obtengo por haberte sido siempre leal y fiel.
- Demek buymuş.
- Eso es.
Demek buymuş!
¡ Eso es!
Demek buymuş.
Es por eso.
Demek buymuş!
Con que eso era!
Demek buymuş.
Tonto de mí. ¿ Cómo no me he dado cuenta?
Demek ünlü Leydi Catherine buymuş.
Así que esa es la gran Lady Catherine.
- Demek sonum buymuş.
- Entonces éste es el fin.
Peşinde olduğu şey buymuş demek ki.
¿ Con que es a ése a quien busca?
Vay anasını! Mevzumuz buymuş demek.
Dulce Jesús.Es ahí pues.
Demek duyduğum şey buymuş.
Eso fue lo que oí.
Demek o alçakların istediği şey buymuş ;
Así que esos granujas querían esto.
Demek yaptığı buymuş.
Esto es Io que hace.
Şimdi anlıyorum. Benden sakladığınız buymuş demek.
Ahora sé lo que ocultas
Aklından geçen buymuş demek.
Esa era mi intención.
Beni aramaya çıkmanın sebebi buymuş demek.
Por eso has bajado antes a buscarme.
Püf noktası buymuş demek.
Es el huevo de Cristóbal Colon.
Sat... onları satmak mı? Demek kafandaki buymuş.
¿ Así que era eso lo que estabas pensando?
Dün gece kapıda gördüğüm kafa buymuş demek?
¿ No era su cabeza la que vi asomar por la puerta?
Dün geceden beri bana işkence etmenin nedeni buymuş demek.
Es por esto por lo que me atormentas desde anoche.
- Buymuş demek.
¡ Eso era!
Aklından geçen buymuş demek.
Eso es lo que trama.
Demek hayatını kazandığın kolunun hüneri buymuş.
Así que eso es lo que significa ganarse la vida con los dados.
Demek okyanus dedikleri buymuş.
Así que esto es el océano.
Demek olay buymuş.
Así que esa es la historia.
- Demek Aizu ruhu buymuş öyle mi?
¿ Es ese el Espíritu Aizu? ¿ Qué?
Demek büyük sırrın buymuş.
Éste es el gran secreto.
Demek gerçek işi buymuş.
Así que trabaja aquí...
Demek mesele buymuş. Ben de harp çalışmalarını neden bıraktığını merak ediyordum.
Siempre me pregunté qué se necesitaría para que practicaras.
Demek bataklık çizmesi buymuş.
¡ Qué buen calzado!
Demek yaptıkları üçkağıt buymuş.
Así que por esto es el alboroto.
- Buymuş demek!
- ¡ IYa es suficiente!
- Demek geliş nedeni buymuş.
- Sabía que venía por algo.
Demek kaderim buymuş. Teslim olacağım.
Este es mi destino.
Demek gerçek Kullanıcı gücü buymuş.
Esto es auténtico poder de usuario.
Evet demek düşman Mikro-Dünyalı buymuş.
Así que esto es un enemigo Microniano.
Demek bilinmiyor kısmı buymuş.
Por eso era N / D.
- Demek, sebebi buymuş.
- ¿ Eso es lo que era?
Demek o canavarın ismi buymuş.
Así que ese debe ser el enemigo.
Demek hazine buymuş!
¡ Así que éste es el tesoro!
Demek büroda becerip durduğun çıtır buymuş?
¿ Brantley? ¿ Esta es la muñequita con la que tuviste un romance en la oficina?
Demek mesele buymuş.
Así que de esto se trata.
Demek buymuş.
Era esto.
Demek büyük asi buymuş.
O sea que éste es el gran rebelde.
Demek zavallı, yaşlı, çirkin irin torbasının başına gelen buymuş.
Asi que eso le ocurrio al pobre, viejo y horrible saco de pus.
Gorkon'un gemisine ateş açan da o. - Demek olay buymuş.
- Así atacaron a la nave de Gorkon.
Demek benim gelinim buymuş?
De modo que, ésta es mi nuera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]