English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Düşünme bile

Düşünme bile tradutor Espanhol

584 parallel translation
Düşünme bile.
- Por supuesto. Ni Io pensé.
Bunu düşünme bile.
Ni lo pienses.
Düşünme bile. Sadece yap.
No te lo pienses y hazlo.
Chiyoko, böyle bir şeyi düşünme bile!
No debes, Tsiyoko. Ni siquiera deberías planteártelo.
Ama senin için tekrar sokaklarda sürteceğimi düşünme bile.
Pero quítate de la cabeza el que yo vaya a ir a alternar para ti.
Bunu düşünme bile!
Pero si no hay nadie.
Bunu düşünme bile.
No le des muchas vueltas.
Düşünme bile. Sadece yavaş ol.
No, no piense y relájese.
- Hiç düşünme bile
- Ni lo pienses.
Ve eğer Rusların Küba'da bize yardım etmek için ne yaptığı konusunda istihbarat topladıysan bunu beraberinde ülke dışına çıkarabileceğini düşünme bile.
Y si estuvo juntando información... sobre la ayuda que nos está dando Rusia... no piense ni por un minuto... que se la llevará con usted.
Bunca yıIdır bu şekilde yaşadık ama kimseden bir şey istemedik. Ben yaşadığım sürece kimsenin bağışını kabul etmeyeceğim. Sen de bunu düşünme bile, Nell.
Nos hemos arreglado bien todos estos años... sin la necesidad de recibir caridad de nadie... y no creo que eso deba cambiar, Nell.
Düşünme bile..
¡ Dije que no!
Bunu düşünme bile.
Ni se te ocurra.
Düşünme bile.
¡ Ni se le ocurra!
- "Mi piacere, mi piacere!" Düşünme bile! Haydi gidelim!
No digas más, vamos, vámonos de aquí.
Hiç düşünme bile.
Olvídelo.
Bizi yargılamayı düşünme bile Holmes.
No pretenda juzgarnos, Holmes.
Üzerimde aşk oyunları oynamayı düşünme bile.
No pienses ni un segundo que tu amor me conmueve.
Bunu düşünme bile.
No. Ni siquiera lo pienses.
- Hiç düşünme bile.
- Ni se te ocurra.
Düşünme bile.
Olvídalo.
Bunu düşünme bile.
Ni siquiera lo pienses.
Hatta düşünme bile.
Ni siquiera lo pienses.
Bak, çalışmadığı zamanlarda ona ulaşmayı düşünme bile, sanırım Benjamin'in malikanesinde yaşıyor.
Mira, yo olvidaría intentar verla en horas no hábiles. Creo que se queda en casa de Benjamín.
Düşünme bile. Hayır.
- No pienses en eso.
Düşünme bile bayım.
Ni siquiera lo piense, señor.
Düşünme bile, sen kendininkini değiştir!
¡ De ninguna manera! Cámbialo tú!
- Düşünme bile. Onla tekrar ne zaman görüşeceksin?
- ¿ Cómo se ponen en contacto?
- Düşünme bile.
No pienses en ello.
Düşünme bile.
¡ Que ni se te ocurra!
Bunu düşünme bile!
Ni de coña.
Öyle bir şey işte. Onu düşünme bile.
- Lo que he dicho, que te olvides de él.
Düşünme bile.
No pienses.
Senin düşündüğünü, düşündüğümü düşünüyorsan, bunu düşünme bile.
Si estàs pensando lo que yo creo... Ni se te ocurra pensarlo.
- Anne, bunu düşünme bile.
- Madre, eso ni lo pienses.
Bağışlayın efendim, fakat her zaman demokraside askerlerin bile düşünme hakkı vardır diye düşünmüşümdür.
Perdóneme, señor, pero siempre entendí que en una democracia... hasta un soldado tiene derecho a pensar.
Sakın bir saniye bile bu şehirdeki herkesin bu olayı öğrenmeyeceğini düşünme.
Y no piense que toda la ciudad no la tendrá.
Düşünme şekilleriniz bile aynı değil.
- No pensáis de la misma manera.
Burada düşünme özgürlüğü bile yok.
Aquí no se puede ni pensar en la libertad.
Bir an olsun bile, Rahibe, alışkanlıklarının seni koruyacağını düşünme.
No crea por un momento, que su hábito la protegerá.
Senin düşünme şeklinle bile... gerçekten alacağımı mı düşündün?
Incluso con tu forma de pensar, ¿ crees que lo aceptaría?
Bunu düşünme bile.
No intentes convencerme.
Seni sevmediğimi bir an bile düşünme.
Nunca pienses que no te quiero.
Oh, bak, sete geri dönmeyi düşünme bile.
Ni se moleste en regresar al set.
Düşünme bile.
¡ No pienses en ello!
Ne demen gerektiğini düşünme bile, sadece konuşmaya başla.
Sólo ponte a hablar.
Düşünme bile.
No te preocupes por eso.
Bunu düşünme bile.
Que ni se te ocurra.
Bunu düşünme bile.
No voy a ir con gente cobarde.
Bunu düşünme bile.
- Ven, Louis. - Vamos.
Kıpırdamayı bile düşünme!
Ni se le ocurra moverse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]