English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ E ] / Etrafına bir bak

Etrafına bir bak tradutor Espanhol

666 parallel translation
Etrafına bir bak.
Mira a tu alrededor, Dalila.
Etrafına bir bak, Altar Keane.
¡ Mira a tu alrededor, Altar Keane!
Öğrenecek çok şey var Etrafına bir bak
# Tienes mucho que aprender # # Así que mira alrededor #
- Etrafına bir bak.
- Mira a tu alrededor.
Etrafına bir bak.
Vamos. Míreles bien.
Etrafına bir bak...
Mira a tu alrededor...
Etrafına bir bak.
Solo mirar alrededor...
Bazen lokantandan içeri girer ve işlerin nasıl olduğunu sorardım. Hep hakaret eder ve bağırırdın. "Aptalca sorular soracağına, etrafına bir bak" derdin.
Uno entraba en tu restaurante, te preguntaba cómo iban los negocios, y en lugar de responder, te ponías a gritar que sólo había que mirar alrededor.
Etrafına bir bak.
¡ Solo echa un vistazo!
Etrafına bir bak, kuzenim Haberleri yaratırız biz burada Birazdan o kapıdan içeri biri, Herhangi biri girecek Şişko Sam'in lokali, Speakeasy'de!
Cualquiera que sea, cualquiera pronto atravesará esa puerta del "Gran Golpe del Gordo Sam".
Etrafına bir bak istersen.
Mire a su alrededor, doctor.
Gözlerini dört aç da etrafına bir bak!
Abrid los ojos y mirad por vosotros mismos.
Etrafına bir bak! Yüce İsa.
Digo, mira a tu Alrededor..
Etrafına bir bak! Bu ev onlarla dolu.
La casa está llena de gente que sufre.
Etrafına bir bak.
Mira alrededor tuyo.
Böyle bir şey olmayacak. Etrafına bir bak.
Eso no va a suceder, mira a tu alrededor.
Etrafına bir bak, ve eğer uygun birini beğenirsen geri dön ve beni gör.
Busca por ahí. Si te gusta alguna, dímelo.
Etrafına bir bak. Amerika nasıl bu hale geldi?
Mira a tu alrededor. ¿ Cómo fue que América se tornó así?
Etrafına bir bak Charlie.
Mira a tu alrededor Charlie.
Etrafına bir bak Bill.
Mira a tu alrededor, Bill.
Aç gözlerini ve etrafına bir bak.
Abra los ojos y mire alrededor.
Bak Meryem... Etrafına bir bak.
Mira, María mira esto.
Etrafına bir bak.
Mire a su alrededor.
Sebebi de paraydı. Etrafına bir bak.
Y todo era por dinero.
Etrafına bir bak.
No hay nada.
" Etrafına bir bak ve söyle, bunun şunları şunları var.
" Uno dice, este tipo tiene esto.
Etrafına bir bak. Böyle bir hayat mı istiyorsun?
Mira esto. ¿ Quieres vivir así?
- O neden bahsediyor? - Etrafına bir bak!
- De que mierda esta hablando?
Dağ sıçanı gibi, etrafına bir bakıyor kendi gölgesini görüyor, ve korkup kaçmaya başlıyor.
Es como el día de las marmotas, se asoma Ve su propia sombra, se asusta y sale corriendo.
Yatak odasında da binlerce kez rica ettiğim gibi Etrafına bir bak.
Como te he suplicado miles de veces en el dormitorio sólo mira alrededor.
Etrafına bir bak, Malibu Stacy.
Mira a tu alrededor, Malibú Stacy.
Etrafına bir bak.
Mire alrededor de usted.
Bir etrafına bak.
Mire a su alrededor.
- Etrafına bak, ondan bir sürü var.
- Mira a tu alrededor.
Etrafına bir bak.
Mira a tu alrededor.
Birçok balıkçı kayığın etrafına toplanmıştı. Yanındaki şeyin ne olduğuna bakıyorlardı. Paçalarını katlayan bir kişi iskeleti ölçmek için suya girmişti.
Muchos pescadores estaban en torno al bote mirando a lo que tenía al costado,... y uno estaba en el agua, con los pantalones remangados,... midiendo el esqueleto con un tramo de sedal,... preparándose para quitarle la cabeza.
Ama bir etrafına bak, Kirk.
- Es una historia muy larga. Sí.
Etrafına bir güzel bakın.
Fíjese bien.
Etrafına bir bakınsana.
Mire a su alrededor.
Etrafına bak, neredeyse başka bir ülke.
Mire a su alrededor, es campo, prácticamente.
Bir de bak etrafına, bizden haberdar olan var mı.
Y comprueba que nadie sepa de nosotros.
Etrafına bir bak, kuzenim Haberleri yaratırız biz burada
Los rumores zumban, historias por docenas, mira a tu alrededor, las noticias aquí se hacen.
Etrafına bir bak, evlat.
Mira a tu alrededor, muchacho.
Tegel'in etrafında dolaşmak koyu ağaçların olduğu bir cadde evler kayıyor, çatılar sanki başına düşecek gibi bakıyor ama namusumla yaşamalıyım.
Andar por Tegel... una avenida con árboles negros... con casas tambaleándose, los tejados que se te caerán encima... pero hay que andar recto.
Etrafına bir bak. Şuna bir bak!
Mira a esa.
Hey bebeğim, etrafına bak... Altın parmaklıklı bir kafes...
es una jaula con barrotes dorados.
Bir Noophianlıyı Dünya'ya götürürsen, büyük ihtimalle etrafına şöyle bir bakıp,
Si llevases a un nufiano a la Tierra, seguramente miraría y diría :
Ama bir etrafına bak... Hiç kum görüyor musun?
Pero mira tu alrededor Ves algo de arena?
Al, etrafına bak ve beğendiğin bir şey olursa söyle.
Al, mira a tu alrededor y dime si ves algo que te gusta.
Bir şey olmak istiyorsan, başarı bekliyorsan... bir an önce uyan etrafına bak.
Si quieres ser alguien Si quieres llegar a alguna parte Más vale que despiertes Y prestes atención
- Ne lanet bir düşünce ama. - Üniversite takımı. Etrafına bak.
- lo que yo pensaba - universidad... mira, estamos en una reunión del equipo, gracias, pero lárgate para que podamos llevar el asunto entonces ¿ adónde vamos, Jamaica, Las Vegas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]