Eğer bir şey olursa tradutor Espanhol
1,346 parallel translation
Eğer bir şey olursa ve bize yardım etmezsen suç ortağısın demektir.
Si algo pasa y no nos ha ayudado, será cómplice.
Eğer bir şey olursa, Omaha'daki Kuzen Daniel'a git.
Si algo pasara, quiero que vayas a la casa del primo Daniel en Omaha.
Fico, eğer bir şey olursa, onun yanında olmak isterim.
Fico, si algo sucede, quiero estar ahí... - junto a él. - Yo también.
Siz üçünüz için geri döneceğiz ve eğer bir şey olursa hayal gücünüzü kullanın, tamam mı?
Volveremos a por vosotros tres. Si llega alguien, Usad la imaginación, ¿ vale?
Eğer bir şey olursa hemen gel.
Si algo sucede, ven inmediatamente.
Eğer bir şey olursa ararsın. Dikkatli ol.
Y me llama si algo llega a pasar.
Eğer bir şey olursa, yanındayım.
Mira, si algo sale mal, estoy aquí.
Eğer yardım edebileceğim herhangi bir şey olursa söyle.
Bueno, si hay algo que pueda hacer para ayudar, dímelo.
Evet. Eğer bana bir şey olursa, yarısını almanı, ve kuzenin Mick'e vermeni istiyorum, kilise için, diğer yarısınıda çocuklarına vermeni istiyorum.
Si me ocurre algo malo, dale la mitad a tu primo Mick para su iglesia y el resto a tus hijos.
Eğer yapmamı istemediğin bir şey olursa, sadece söyle.
¡ Si quieres que no haga nada mientras estoy fuera, solo pidemelo!
Eğer herhangi bir şey olursa, bunu gizli tutmalıyız
Si algo llega a pasar, debemos mantenerlo en secreto.
Eğer ona bir şey olursa, seni sorumlu tutarım.
Si algo le pasa, te voy a hacer responsable.
Eğer önümüzdeki birkaç gün içinde bana bir şey olursa ona bakmanı istiyorum.
Si algo me ocurre en estos días, quiero que cuides de ella.
Eğer Eric'e bir şey olursa, öldürülür ya da yaralanırsa... bundan seni sorumlu tutarım.
Si algo le pasa a Eric, si le matan o le hacen daño, te haré responsable personalmente.
Eğer aileme bir şey olursa bir kaza, bir suçlama, herhangi bir şey önce oğlun ortadan kaybolur.
Si algo me sucede a mí o a mi familia un accidente, una acusación, cualquier cosa primero va a desaparecer su hijo.
Eğer bana bir şey olursa onu sevecek misin?
Si algo me pasa a mí, tú la amarás?
Eğer bana bir şey olursa, Adi'ye bu oyuncak bebeği verirsiniz... bebek nerede?
Si me pasara algo, entrégale este juguete a Adi... ¿ Donde esta el juguete?
Babam, hep birbirimize gözkulak olmamızı isterdi. Eğer bir şey olacak olursa para biraz...
Y mi padre siempre quiso que nos cuidáramos el uno al otro si algo pasará, y el dinero es un poco...
Eğer babana bir şey olursa sana bakarım.
Oye, si algo le pasara a tu papá me ocuparía de ti.
Eğer bana bir şey olucak olursa, yani, sen ve Julia.
Si llegara a pasarme algo, tú y Julia...
Ve eğer, yasınızı tutarken, bizim yapabileceğimiz herhangi bir şey olursa sadece söylemeniz yeter.
Si hay algo que podamos hacer para aliviar su dolor, por favor díganos.
Eğer bana bir şey olursa ölene kadar onu sevip, onunla ilgilenirsin, değil mi?
Si algo me pasa, vas a amar y protegerla hasta la muerte, ¿ verdad?
Eğer başarırsa ve o binaya bir şey olursa değişecek tek şey, fark yaratacak tek şey, yarın sabah gazete yerine Bay Creedy'nin istifasını okuyor olacağımdır.
¡ Si tiene éxito y le pasa algo a ese edificio... lo único que cambiará, la única diferencia... será que mañana, en vez de leer el periódico... estaré leyendo la renuncia del Sr. Creedy!
Peki eğer sana bir şey olursa?
¿ Y si algo te pasa a tí?
Eğer ona bir şey olursa, seni öldürürüm.
Si le pasa algo a mi novia... Te mataré
Eğer ona bir şey olursa...
Si algo le sucede, tú...
Eğer fitili ateşleyecek bir şey olursa sakin olmaları için sadece tavsiyede bulunabilirim.
Así que si tiene influencia sobre esos salvajes yo les diría que no metieran ruido.
Ne zaman buraya gelsen, seni tanımalarından korkuyorum. Eğer sana bir şey olursa... ben... Eğer sen olmasaydın, onları ve kendimi az önce öldürmüş olacaktım.
Mi lugar para morir mi tumba eres tú, So-yeon.
Eğer Bay Na'ya bir şey olursa
Si algo le sucede al Sr. Na,
Eğer, onları ormana götürür de, bir şey olursa, müsebbibi sensin.
Si dentro del bosque, algo sucede, él es el culpable.
- Jack, eğer Andrew'a bir şey olursa...
Jack, si algo le pasa a Andrew- -
Eger, Tanrilar korusun, size herhangi bir sey olursa bayan Baskan atanmis bir takipçiniz bulunmamakta.
Si, los Dioses no lo quieran, le pasa algo a usted, Sra. Presidente... no tenemos designado un sucesor.
Eger yakalanirsak... Eger bir sey olursa...
Si nos cogen... si pasa cualquier cosa...
Dr. Baltar. Eğer bana bir şey olursa, kurmaya başladığımız politik yapıyı biliyor ve anlıyor olmanız çok önemli.
Dr. Baltar... si algo me pasara, es crucial que usted comprenda... y conozca las estructuras políticas que están comenzando a desarrollarse.
Eğer böyle bir şey olursa son yakıtımızı en yakındaki gezegenler sistemine sıçramak için kullanacağız.
De pasar eso... usaríamos el combustible que quede... para saltar al sistema planetario más cercano.
Eğer Lori'ye bir şey olursa,
Si algo le ocurriera a Lori,
Eğer beğendiniz bir şey olursa,.. ... sizin için bir şeyler ayarlayabilirim.
Si ven algo que les guste les haré un buen descuento.
Eğer bana bir şey olursa, sana da yansıyacaktır.
Si algo me ocurre caerá también sobre tu cabeza.
Eğer öyle bir şey olursa Jimmy Baker'ı asla canlı olarak bulamayız.
Si eso sucede, entonces nunca hallaremos con vida a Jimmy Baker.
Eğer ona bir şey olursa.
Si le llega a pasar algo...
Sizler, eğer somut bir şey olursa, beni arayın.
Qué bueno... Si tienen algo sólido, llamen.
Eğer yapmamı istediğin bir şey olursa, ara beni.
Llámame luego si puedo ayudarte en algo más. - Gracias, Billy.
Mercy west hastanesinden geçici görevle geldiğinizi biliyorum, eğer sizin için yapabileceğim bir şey olursa...
Sé que viene del "Mercy West", así que si hay algo en que pueda ayudarlo... Mire, vine por un día...
Eğer Sally, size bir daha bir şey söyleyecek olursa gidip babasının yeni arabasını anahtarla çizeceğim.
Si Sally les dice algo de nuevo, rayaré el nuevo convertible de su papito.
Eğer herhangi birinde Jake in isteyeceği bir şey varsa ne pahasına olursa olsun almaya çalışacaktır.
- Si alguien tiene algo que Jake quiere... hará lo que sea necesario para quitárselo.
Jesse, buraya geldim çünkü senin için endişelendim ve seni özledim... eğer Larkin'e bir şey olursa, yalnız olmanı istemedim.
Jesse. Vine aquí porque estoy preocupada por ti y te extraño. Y si algo le pasó a Larkin, no quiero que estés solo.
Eğer ona bir şey olursa...
Si algo le sucede...
Hector diyor ki, eğer içeride kötü bir şey olursa... tüm cezanı çekmek zorunda kalırmışsın.
Sí, bueno, Héctor dice que si algo sale mal allí tú tendrías que cumplir la sentencia completa.
Eğer bir daha böyle bir şey olursa, parmaklarından birisini sökerim.
Si vuelve a ocurrir te cortaré uno de tus dedos.
Eğer böyle bir şey olursa onu saf dışı bırakmak için birine ihtiyacım olacak.
Si eso ocurre voy a necesitar que alguien me ayude con ella...
Eğer öyle bir şey olursa, Sibirya'ya transfer olur onu yapan.
Si eso ocurre, alguien será transferido a Siberia.
eğer bir probleminiz varsa 26
bir şey olursa 35
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
bir şey olursa 35
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45