English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ G ] / Gördük

Gördük tradutor Espanhol

5,985 parallel translation
Howard, anneni hepimiz çıplak gördük.
Howard, todos hemos visto a tu madre desnuda.
Bizden götürdükleri şey bu işte. Aşağıda gördük.
¿ Eso es lo que dedujiste de lo que acabamos de ver?
Mills, şeytan bebeği gördük.
Mills, vimos a nuestra querida demonio.
Bir demir kuş gördük!
Vimos un pájaro de hierro.
Sanırım her şeyi gördük.
Bueno, creo que hemos visto todo.
- Tek bildiğim, ikimiz tuvaletten Genny'nin çıktığını gördük.
Lo que sé es que solo nosotras dos vimos a Genny salir de ese baño.
Seni orada gördük, Philip, senin tatlı olduğunu düşündü...
Y entonces te vimos, y Philip pensó que eras lindo, así que...
Kolejden ayrılırken, Ryan Hardy'i gördük.
Cuando nos íbamos de la universidad vimos a Ryan Hardy.
Martin ve ben oraya gittiğimizde Hintlilerle Meksikalıların çok ortak özelliği olduğunu gördük.
Cuando Martín y yo llegamos, descubrimos que los indios y los mexicanos tienen mucho en común.
- Ve ne oldu gördük Felicity.
Mira lo que pasó, Felicity.
Sence onları özlediğimiz için mi rüyamızda gördük?
¿ Crees que solo soñamos con ellos porque les echamos de menos?
İkimiz de uzun mesafeler kat ettik. Diğer insanların bilemeyeceği ya da anlayamayacağı şeyler gördük.
Ambos hemos recorrido una larga distancia hemos visto cosas que otras personas no pueden saber ni entender.
Az önce inşaat işçileri gördük.
Vimos a unos contratistas hace unos minutos.
Onları gördük, inan bana...
Los vimos. Créeme.
SSCI'ı aramanın güvenli olacağını düşündüm ama bunun nasıl sonuçlandığını gördük.
Pensé que estaría a salvo llamando a la CSSI, pero... ya sabemos cómo terminó aquello.
- Babanı otelde bir kadınla gördük.
Vimos a tu padre en el hotel con una mujer.
Düğmeye büyük bir hızla bastığını gördük ama bir şey olmadı.
Les vemos pulsar los botones muy rápido... y nada.
Dün gece seni restoranda bir adamla gördük.
Anoche te vimos en el restaurante con un tío.
Eczanede gördük, ve sanki Tanrı bunu almamızı istedi gibi geldi.
Lo vimos en la droguería y fue como si Dios nos ordenara comprarla.
Bagaj teslim yerinde Jay-Z'yi gördük.
Vimos a Jay-Z esperando en reclamación de equipajes.
Bir de Chris Kattan'i Radio Shack'te çalışırken gördük.
y vimos a Chris Kattan trabajando en una tienda de Radio Shack.
Teletextte bir reklam gördük, ve düşündük ki...
Vimos una oferta en TV anoche y pensamos,
Arabadan bir paket düştüğünü gördük ve sahibine geri götürmek istiyoruz.
Vimos un paquete caerse de un auto, y queríamos devolverlo.
Bombayı son anda gördük.
Vimos la bomba a último momento.
Bu hayatta bir sürü şey gördük.
Hemos visto mucho en esta vida.
Onu babası Grant'ı öldürürken gördük sonra da kendini öldürdü.
La vimos matar a su padre, Grant, y luego se suicidó.
Yaşadığı yıl konusundaki gerçekliğini zaten gördük.
Sabemos que delira sobre el año que es.
Geçtiğimiz 20 dakikada deli bir kadının, kavanozda bir fetüsü öptüğünü gördük.
Entonces, en los últimos 20 minutos, hemos visto una mujer loca besar un feto en un frasco.
Bir adamın ikiye ayrılıp, bir balığa dikildiğini gördük.
Un tío cortado por la mitad y cosido a un pez.
Kim intikam hayalleri kuruyormuş gördük.
¿ Ahora quién alberga fantasías de venganza, querida?
Sen oyunu bize hediye ettikten sonra, potansiyelini gördük ve senin adına telifini aldık.
Después de dárnoslo como regalo, vimos su potencial y creamos una Sociedad C ¡ registrada a tu nombre!
Şey, gördük ki yeteneğim futbol değilmiş.
Bueno, sabemos que no es fútbol.
Ancak bu ofiste yapılmış bir çift protez gördük.
Hemos visto una prótesis que se creó en esta consulta.
Geleceği gördük, ve gördüğüm şey de larp'dı.
Hemos visto el futuro, y es REV.
Marlene'i Şükran Günü'nde gördük.
Vimos a Marlene en Acción de Gracias.
Evet, Ross de Koning'in çatı katı partisinde gördük.
Sí, en la fiesta del penthouse de Ross de Koning.
Seni Atom Paradjanov'un olduğu bara girerken gördük.
Te vimos entrar a un bar donde estaba esperando Atom Paradjanov.
Biz dün gece gördük.
Nosotros anoche.
Çocukken kan gördük mü irkiliriz. Bunun aile, sadakat ve hayatın özü demek olduğunu henüz idrak etmeyiz.
De niños, nos asustamos a la vista de la sangre no dándonos cuenta de que significa familia, lealtad y es la esencia de la vida.
Öldüğünü gördük.
La vimos morir.
Şarbon kuryecimizi gördük diyebilirim ancak halen kimliğini tespit zorundayız.
Diría que hemos tenido nuestro primer vistazo a nuestro mensajero con ántrax, pero aún enfrentamos la considerable tarea de identificarlo.
Hayır saldırmadı, bütün olayları gördük.
No, en realidad, no lo hizo. Vimos el asunto.
Her seferinde, söylediğim her şeyin gerçek olduğunu gördük.
- Gracias, Howard. En cada paso, todo lo que he dicho ha resultado ser correcto.
Neden? - Rüyada gördük!
- Mataste a dos personas. ¿ Por qué?
Bu akşam ormanda bir cadı gördük, ama o cadı Bayan Rose değildi.
Sí vimos esta noche una bruja en los bosques, pero no a la señorita Rose.
Bir kadın eli gördük, son bir kaç saattir onu çıkarmakla uğraşıyoruz.
Vimos la mano de una mujer, pasamos la última hora sacándola.
Gördük.
Tenemos contacto visual.
Sanırım görmemiz gereken her şeyi gördük.
Creo que hemos visto todo lo que necesitábamos ver.
Seni dulun yanında gördük.
Te hemos visto con la viuda.
- Tek bildiğim, ikimiz tuvaletten Genny'nin çıktığını gördük. İspiyoncu sen değilsen, ben olmalıyım.
Lo que significa que si no fuiste tú la chivata, debo ser yo.
Onları gördük.
Los vimos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]