Gördüğün gibi tradutor Espanhol
2,794 parallel translation
Ama gördüğün gibi, hiçbir zaman aklımı tam olarak kontrol edemedin.
Ves, que nunca tuvo control total de mi mente.
Gördüğün gibi Claire beni mahvetmeyecekti.
Claire no se volvió contra mí.
- Gerçek olanları. Yani gördüğün gibi her şeyi biliyorum. Neler olup bittiğini.
Entonces, sabes, se... todo lo que sucede, mucho más que tú.
Gördüğün gibi, gerçek onun için çok şey ifade ediyor,....... işte bu yüzden hepimiz ona hayranlık duyuyoruz.
Verás, la verdad es lo único que le importa a él y por eso lo admiramos mucho todos.
Karar kesin, gördüğün gibi.
Posiciones encontradas, ¿ lo ve?
Gördüğün gibi Box Tunnel'deki 20 kişiyi konuşmaya geldim.
Es que estoy aquí para hablar de los veinte del túnel ferroviario.
Burası geceleri gördüğün gibi epey sessiz olacak.
Tiende a ser bastante tranquilo aquí por la noche, ya lo verás.
Gördüğün gibi kılıfsız.
Trasparente.
Gördüğün gibi!
Eso parecía.
Sakın gördüğün gibi değil deme.
No me digas que no es lo que parece.
Gördüğün gibi saatim yok çünkü zaman nedir ki zaten insan buluşu kösteklikten başka.
Mira, no tengo reloj porque, de todos modos, ¿ Qué es el tiempo sino un invento hecho por el hombre?
Ama gördüğün gibi birsürü insan- - senden önce geldiler.
Pero como ves, los demás han llegado antes.
Gördüğün gibi dolaşmak için büyük bir alanımız var.
Como puedes ver, tenemos un montón de espacio.
- Gördüğün gibi.
- Como ves...
Evet gördüğün gibi...
Bueno, puedes ver...
Gördüğün gibi kılıçta ustayımdır.
Como puedes ver, soy hábil con la espada.
Gördüğün gibi durumu biraz dengesiz.
Como puedes ver, es inestable.
Yaraların dayak sonucu oluştuğunu sanmıştım ama bunu soyarsam, gördüğün gibi karaciğerin bir kısmı kaburgalara doğru sıkışmış.
Había asumido que sus lesiones fueron por una paliza, pero si retiro esta capa de aquí atrás, se puede ver que una parte de su hígado ha sido comprimido a través de las costillas superiores.
Ama, dünyayı senin gördüğün gibi görmüyor.
Excepto que él ve cosas diferentes a cómo las ves tú.
Başka bir deyişle, gördüğün gibi altına sıçtıracak.
En otras palabras, lo que están a punto de ver Os convertira en mierda. ¡ Mucha!
Gördüğün gibi iyi durumdayız.
Estoy bien. Como un pez en el agua.
Gördüğün gibi şu an masasında 2003 yılından kalma bir Amerikan Ekspres faturası buldum.
Acabo de encontrar una factura sin pagar de la American Express del 2003 en el cajón de su escritorio.
Gördüğün gibi, Billy korkuluk yapmayı seviyor.
Verán, a Billy le gusta hacer espantapájaros.
Gördüğün gibi, Target, Wii, Mini Coopers ve JetBlue.
Y ves aquí, Target, Wii, MINI de Mini Cooper, y JetBlue,
Hatırlaması çok zorsa belki de artık içeri girmemelisin. Gördüğün gibi bir buluşmadayım da.
Pero si es muy difícil de recordar, no entres aquí más, porque no sé si lo has escuchado, pero estoy en una cita.
Gördüğün gibi bu yüzden saklamak zorunda kaldın ve sanırım bu nedenle sana geri döndü, bir şekilde hayalleri gerçekleştirebilirsin diye.
Y supongo que por eso él tuvo que regresar contigo anhelando que tú todavía pudieras, de algún modo, cumplir su sueño.
Gördüğün gibi, hallettim.
Como puedes ver, yo lo he hecho.
Aslında şu an benim sıram ; ama gördüğün gibi, yollardayım.
Ahora es mi turno de hacerlo, pero, como se puede ver, estoy en el camino.
Gördüğün gibi, onlar bize de lazım.
Como puede ver, los necesitamos para nosotros mismos.
Gördüğün gibi birkaç boş yerim var.
Como puedes ver, tengo algunas vacantes por llenar.
Burada delinin teki yok gördüğün gibi.
"No hay ninguna loca aquí".
Gördüğün gibi uçak kazasından beri, bunları yapabiliyorum...
Mira, hubo ese accidente de avión, y después, podía hacer estas...
Gördüğün gibi, bu videoya sahip herhangi biri şifreyi çözebilirdi.
Ves, cualquiera que tuviera acceso a la cinta podría descifrar el código.
Gördüğün gibi biz sadece piyonlarız, sen ve ben.
Asi que ya ves... sólo somos peones, tú y yo.
Bu tür şeyler hakkında çok düşünüyorum, gördüğün gibi... çünkü şeytan ayrıntıda gizlidir.
Doy bastante importancia a estas cosas, ya ves... El diablo está en los detalles.
Gördüğün gibi pek iyi değilim.
Estoy muy enferma pequeño, y moriré pronto.
Gördüğün gibi gereksizdi.
Eso fue totalmente innecesario.
Dave, gördüğün gibi fazla yer yok.
Oh, Dave, no hay un gran espacio.
Gördüğün gibi Joshua'nın hafızaları silme gibi bir yeteneği var.
Verás, Joshua tiene la habilidad de borrar la memoria.
Bak gördüğün gibi kendisi telefon rehberinin üstünde oturuyor.
Mira. Literalmente está sentado en una guía telefónica.
- Gördüğün gibi o senden faydalanmaya çalışan,... bir yalancı ve ben seni böyle adamlardan korumaya çalışıyorum.
, es un mentiroso que está tratando de aprovecharse de ti, y de eso es de lo que estaba protegiéndote.
Sarah için cerrahî seçenekleri birbiriyle kıyaslayan istatistikleri biraraya getirdik. Gördüğün gibi bu slaytta...
Hemos reunido unas estadísticas comparando las opciones quirúrgicas para Sarah.
Fakat gördüğün gibi sıra dışı yetenek ve dikkate sahip. Çocuk hastanesindeyken böyle bir vaka duymuştum.
Sin embargo, es capaz de extraordinaria habilidad y enfoque, como se puede ver.
Gördüğün gibi bizim işimiz her zaman istekleri karşılamakla ilgili.
, marketing siempre se trata de cumplimientos de deseos.
Gördüğün gibi, hayatım koca bir ironi.
Al verte mi vida es una gran ironía.
Gördüğün gibi hepsi kendince özel biri.
Como ves, todos son especiales.
Gördüğün gibi araba benim olduğum tarafa devrilmedi.
Habrás notado que el auto no se voltea hacia mi lado. Está bien.
Sex And The City'de gördüğün kadınların hepsi 50 yaşında, ve hepsi de yirmilik kız gibi geziyorlar.
Mira, las mujeres de Sexo en Nueva York tienen sobre 50, y siguen a ello como si el mundo estuviera en llamas.
Seni, silah ve bulabileceğimiz başka şeyler için tutuklarız birkaç yıl içinde çıkarsın, Darrell hayatına devam eder sonun da fotoğrafta gördüğün kızlar gibi olur.
Te pillamos con el arma, con lo que podamos encontrar, quedas libre en un par de años, Darrell ha pasado página, y acabas como una de estas chicas.
Gerudas ile kendi kurallarımız ile dövüşeceğiz ama gördüğün gibi daha hazır değiliz
Son mi gente pelearemos a los Geruda bajo nuestros medios pero como puedes ver aun no estamos listos tomara varia lunas preparar a los hombres
Sonun gördüğün o insanlar gibi olacak artık var olmayan bir yapbozun parçalarını aramaya çalışacaksın.
Y terminarás justo como esa gente que viste hoy. buscando piezas de un puzzle. que incluso ya no existen.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördüm onu 79
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüm onları 17
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördüm onu 79
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüm onları 17