English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ G ] / Götürün onları

Götürün onları tradutor Espanhol

392 parallel translation
Götürün onları.
Lleváoslos.
Çocuk hapishanesine götürün onları.
Mándalos a la cárcel. La de menores, mañana por la mañana.
Ne kadar azına değseler de o kadar fazla vermek sizin ihsanınızdır. Hadi, götürün onları.
a menor merecimiento, mayor mérito.
Dükkana götürün onları.
Hablemos en la tienda.
Pekala, haydi, kasabaya götürün onları.
¡ Daos prisa vamos al pueblo!
Utan! - Götürün onları!
- Lleváoslas, muchachos.
Götürün onları.
Lléveselos.
Götürün onları buradan ve gömün.
Lleváoslos y enterradlos.
Götürün onları.
Cogedlos.
Götürün onları!
¡ Háganlos avanzar! ¡ Háganlos cruzar!
- Evet, götürün onları.
- Sí, llévenselos.
Götürün onları.
Llévenselos de aquí.
Mick, Willy, eve götürün onları.
Misk, Willy, llévalos a casa.
Götürün onları.
Llévenselos.
Götürün onları!
Lleváoslos.
Götürün onları buradan.
¡ Retírenlos de aquí!
Çabuk geri götürün onları!
Váyase con las sillas. ¡ Fuera!
Onları arabaya götürün.
Llévenlos al auto.
- Onları götürün.
- Y tres sillones, llévenselos.
Onları alana götürün, Kaptan.
Llévales por el campo, capitán.
Onları nezarete götürün.
Llévelos al calabozo.
- Onları kadınlara götürün. - Beyaz adamın sözleri tatlı ama kalbimizi yakıyor.
- Las palabras del hombre blanco son dulces... pero su corazón amargo.
- Tanığı götürün. - Onlar yaptırdı!
- Guarda, llévese a la testigo.
Onları hattın gerisine götürün.
- Sí, señor, pero...
Onları götürün.
Tómenlos.
Siz onları götürün, araya karışırlar.
Simplemente déjelas allí y se mezclarán.
Masada bir kutu puro var, onları yanınızda götürün.
Ahí hay una caja de cigarros, Ilévensela.
Güzel, onları içeri götürün, rahatınıza bakın.
Bien, llévelos allí, siéntese y yo le serviré.
Atlarınızı su tankının oraya götürün, çocuklar. Önce onları sulayın.
Llenen sus barriles primero.
Onları ana güverteye götürün, mızrakları getirin.
Vayan a la armería y traigan picas.
Onları yıkayıp arındırın ve aşağıya götürün.
Lávenlos y llévenlos abajo.
En iyiysi ne kadar göçmen varsa onları toplayıp buradan götürün.
Así que mejor recoja los colonos que ya tiene y márchese de aquí lo antes posible.
Onları sancak tarafına götürün, şunları da iskele tarafına.
Impares a estribor, pares a babor.
Onları düşünce dönüştürücüsüne götürün.
Llévalos a la cámara de transferencia de pensamiento.
Hazinenizi teknelere yükleyin... tekneleri okyanusun en derin noktasına götürün ve orada onları batırın.
Carga tu tesoro en tus naves. Ponlas rumbo a la parte más profunda del Océano y húndelas allí.
Onları da yanınızda götürün.
Llévenselos con ustedes.
Onları geri götürün. Bırakın onu.
Vuelvan a meter eso.
Onları ahıra götürün.
Llevadlos al picadero.
Lütfen bu üç kağıt parçasına öldükten sonra isimlerimizi yazın ve onları en yakın tapınağa götürün.
Por favor escriba nuestros nombres póstumos en esos tres trozos de papel, y llevadlos a algún templo cercano.
Onları kaleye götürün.
Llévalos al castillo.
Onları kalacakları yere götürün.
Llévenlos a sus aposentos.
Onları Iwama ocağına götürün.
¡ Llevadlos al Monte Iwama!
- Onları hücrelerine götürün.
- Llévenlos a su celda.
Kadınları da bulup onları da oraya götürün.
Busquen a las mujeres y llévenlas allí.
- Şatoyu başınıza yıkar. Onları kuleye götürün.
¡ Vendrá y hará explotar el castillo entero!
Onları kafeslerine götürün.
Llévenselos de vuelta a las jaulas.
Onları makamıma götürün.
Llévenlo a mis aposentos.
- Onları tutuklama bölgesine götürün.
Kelinda, llévalos a la zona de detención.
Götürün onları.
Llévenlos.
Onları buradan götürün, çocuklar.
Tráiganla adentro.
Bu köpekleri buraya kim bıraktı? Onları götürün.
¿ Quién diablos dejó escapar a esos perros?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]