Hazır olduğunda tradutor Espanhol
1,635 parallel translation
Ufaklık araba kullanmaya hazır olduğunda gelmeyi unutmayın.
No olviden regresar cuando el niño pueda manejar.
Pekala, konuşmaya hazır olduğunda, bekliyor olacağım, tamam mı?
Claro, cuando esté listo para hablar conmigo,
... sen hazır olduğunda birkaç sıçrama yapacağız.
Y cuando estes de acuerdo, haremos algunos saltos.
Hazır olduğunda bana gösterirsin.
Me la enseñarás cuando estés preparada.
Gerçeklerle uğraşmaya hazır olduğunda beni ara.
Cuando estés listo para afrontar la realidad, llámame.
Hazır olduğunda, sessiz kalman için daha fazla para isteyerek komplocularla tekrar bağlantıya geçmeni sağladık.
Cuando estuviste listo, volviste a tener contacto con los conspiradores... pidiéndoles más dinero para comprar tu silencio.
hazır olduğunda dışarı gel.
Sale cuando estes listo.
Hazır olduğunda, biz burada olacağız.
Cuando estés lista, aquí estaremos.
Hazır olduğunda anlatırsın.
Hablarás cuando estés listo.
Hazır olduğunda işe gelirsin.
Ven a trabajar cuando estés listo.
Fakat hazır olduğunda, ona söylemek istediklerin hakkında konuşacağız.
Pero cuando estés lista, hablaremos de lo que quieres decirle.
Hazır olduğunda konuşuruz.
Cuando estés lista, lo haremos.
Albay Caldwell hazır olduğunda seni gemiye ışınlayacak.
El Coronel Caldwell te transportará a bordo cuando estés listo.
Hazır olduğunda, beni görmeye gelin.
Vendrá a verme cuando él esté listo.
Hazır olduğunda seni buraya mı yolladılar?
¿ Y cuándo estuvieron listos, fueron enviados aquí?
Eminim ki hazır olduğunda, bulacaksındır.
Lo encontrarás cuando estés listo.
Geri dönmeye hazır olduğunda bunu ikimiz de biliriz.
Ambos sabremos cuando estés preparado para regresar.
Bu birkaç hafta veya birkaç ay sürebilir. Fakat geri dönmeye hazır olduğunda Bryton seni bekliyor olacak.
Podrían ser un par de semanas o un par de meses, pero cuando estés listo para volver,
- Hazır olduğunda ateşle.
- Dispara cuando estés preparado.
Para hazır olduğunda orijinalini alabilirsin.
Obtendrá el original con el dinero.
Hazır olduğunda öğreneceksin.
Y lo sabrá. Cuando esté lista.
Hazır olduğunda bu aileyi geri istiyor musun?
Cuando estés preparada... ¿ Quieres a esta familia de vuelta?
Hazır olduğunda gel ve beni bul.
Cuando estés lista, búscame.
ve hazır olduğunda onunla konuşman için yardımcı olmak isterim.
Y cuando estes lista, Me encantaria ayudarte a hablar con el
Hazır olduğunda geri geleceğim.
Regresaré cuando estés listo.
Hayır, yani... bak bak, anladım hazır olduğunda oğlunla tanışmayı çok isterim.
- Un poco. No, es... mira... Mira, lo entiendo, sabes, cuando estes lista
Peki, hazır olduğunda çağır beni.
Bien, grita cuando estés listo.
Hazır olduğunda ateş açabilirsiniz.
Puede disparar cuando esté listo.
Hazır olduğunda geri gel.
Regresa cuando estés preparado.
Tamiri neredeyse tamamlandı, hazır olduğunda bana haber verin.
Las reparaciones están casi listas. Llámame cuando este listo.
Hazır olduğunda, sessiz kalman için daha fazla para isteyerek komplocularla tekrar bağlantıya geçmeni sağladık.
Cuando estuviste listo, hicimos que reanudaras el contacto con los conspiradores pidiendo más dinero, para comprar tu silencio.
Bir gün hazır olduğunda geleceğini bildiğim için.
Porque sé que algún día vendrás. Cuando estés preparada.
Kahve ve yulaf ezmesi hazır. Hazır olduğunda gelirsin.
Café y avena, cuando estés lista.
Şuan tam olarak çalışır durumda değil, ama hazır olduğunda, Günde 24 saat boyunca dinleyip, izleyebileceğiz.
No está listo y funcionando aún, pero cuando lo esté esto es lo que vamos a estar viendo y escuchando 24 horas al día.
olgunlaşmaya ve kiminle yattığını söylemeye hazır olduğunda,
- ¿ De qué hablas? Cuando estés lista para ser madura y decirme realmente con quien te acostaste,
Paket hazır olduğunda taksiye dönen kadının önüne bir kamyon çıkmıştı. Bu sırada Daisy giyiniyordu.
El paquete fue envuelto y la mujer regresó al taxi que fue bloqueado por un camión de entrega mientras que Daisy se vestía.
Sen hazır olduğunda.
Cuando usted lo esté.
- Ne diyeceğim... bir mola vermeye hazır olduğunda, neden içeri gelmiyorsun?
- te diré algo... cuando quieras hacer un descanso, porque no vienes dentro?
Satmaya hazır olduğunda bana söyle.
Oye, avísame cuando estés listo para vender.
Ama hazır olduğunda John Malcolm serpilecek ve tıpkı babasını izlediğimiz gibi onu da izleyeceğiz demiştim.
Pero cuando esté listo, John Malcolm florecerá... y lo seguiremos a él igual que seguimos a su padre.
Hazır olduğunda bana haber vereceksin, tamam mı?
Tú avísame cuando estés listo, ¿ sí?
Doktor hazır olduğunda seni çağıracak.
El doctor la llamará cuando esté listo.
Konuşmaya hazır olduğunda, seni arayacağını söyledi.
Ella dijo que te llamaría cuando estuviera dispuesta a hablar.
Hazır olduğunda burada olacağız.
Aquí estaremos cuando estés lista.
Galardonne sana odanı gösterecek, hazır olduğunda lütfen aşağı gel.
Por aqui.
Hazır olduğunda haber ver.
Dime cuando estés listo.
Sen hazır olduğunda.
Listo cuando lo esté.
Biraz eğlenmek için hazır olduğunda arabaya gel.
Cuando amanezca... preparate para la fiesta, paso en mi coche.
Hazır olduğunda beni ara.
Le pediré a Ariel que cuide a las niñas e iré a buscarte. Llámame cuando estés listo.
Hazır olduğunda dönecektir.
Regresará cuando esté lista.
Bir kadını, tampona ihtiyacı olduğunda, her şeyi ödemeye hazır olduğunu keşfettik.
Descubrimos que cuando una mujer necesita un tampón pagará cualquier precio por él.
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır değilim 49
hazır ol 454
hazır efendim 22
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır değilim 49
hazır ol 454
hazır efendim 22