English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Her zamanki gibi

Her zamanki gibi tradutor Espanhol

6,657 parallel translation
Bu her zamanki gibi çok yardımcı oldu.
Bueno, eso ha sido tan útil como de costumbre.
Fikirlerini her zamanki gibi hoş karşılıyorum.
Tus opiniones son, como siempre, bienvenidas.
- Her zamanki gibi girelim mi?
- ¿ Apostamos lo de siempre?
Her zamanki gibi çok güzel görünüyorsun.
Estás tan guapa como siempre.
Her zamanki gibi korkularımızla yüzleşeceğiz.
Enfrentar nuestros miedos como siempre lo hacemos.
Her zamanki gibi en büyük hatan merhametin.
Como siempre, tu compasión es tu debilidad.
Mae her zamanki gibi değildi.
Mae no estaba dicharachera como suele estar.
Sabah Fancie'ye geldiğinde, her zamanki gibi değildin.
Cuando llegaste a Fancie antes, no eras tú misma.
Her zamanki gibi "Mafya çantacısı ve Çeçen kimyager bir bara girerler" hikayesi işte.
¿ Es el antiguo "un cobrador de la mafia y un químico checheno entran en un bar"?
- Her zamanki gibi meşguller.
- Negocios como siempre.
Arkadaşlarım bana Oliver der. Her zamanki gibi göz alıcı görünüyorsun.
Mis amigos me llaman Oliver, y tú estás radiante, como siempre.
- Her zamanki gibi.
- Como cada vez.
Sen... Her zamanki gibi üstesinden geleceksin.
Vas a, ya sabes, arrasar, como siempre.
"Evet, her zamanki gibi her şeyi çeviriyorum."
Sí, lo traduzco todo. Como siempre.
Harika, her zamanki gibi.
Eh... ¡ Maravilloso! Como siempre.
Haklısın, her zamanki gibi.
Tienes razón. Tienes razón, como de costumbre.
Pantolonumun içinde, her zamanki gibi.
En mi pantalón, donde siempre está.
Ve Bayan Wallace, her zamanki gibi muhteşem görünüyorsunuz.
Srta. Wallace, se ve tan linda como siempre.
Büyük yardımcı oldun, her zamanki gibi.
De gran ayuda, como siempre.
Ben çapraz ateşte kaldım. Her zamanki gibi.
Yo quedé en el medio del fuego cruzado, como siempre.
Pekâlâ, her zamanki gibi saat 5 : 00'te evde olurum ve çocukları da Rose alacak.
Muy bien, llegaré a casa a las 5 : 00 como siempre y Rose recogerá a las niñas.
Lobos her zamanki gibi beyaz dağıtmaya devam edecek ama silahları Elizabeth'den bu tarafa nasıl getireceğimizi çözmemiz lazım.
Lobos va a entregar el polvo, igual que siempre... pero nosotros debemos idear como sacar las armas de Elizabeth.
- Her zamanki gibi devam etmek zorundayız.
Debemos seguir adelante, como siempre.
Her zamanki gibi işe git.
Ve a trabajar, como siempre.
Her zamanki gibi çayını iç, sigaranı iç ve bir el oyununu oyna.
Tómate tu té y fuma y juega una mano, como siempre.
Görüyorum ki her zamanki gibi alçakgönüllüsün.
Veo que es tan humilde como siempre.
Görüyorum ki her zamanki gibi kendini beğenmişsin.
Veo que es tan pretencioso como siempre.
Takeo her zamanki gibi uzaktaydı ben de ikinci katta yatağımda yalnızdım.
Takeo no estaba, como siempre, y yo estaba sola en mi cama en el segundo piso.
Amy, sen de hastayım demiştin ama her zamanki gibi soluk ve yorgun görünüyorsun.
Y Amy, me dijiste que estabas enferma, pero pareces tan cansada y pálida como siempre.
- Her zamanki gibi.
Regular.
Her zamanki gibi, coşkuna hayranım.
Como siempre, me encanta tu entusiasmo.
Vay be! Liam her zamanki gibi ağırdan satıyor.
Liam se queda corto como siempre.
Her zamanki gibi, seni görmek çok hoştu.
Siempre un placer.
Her zamanki gibi kırmızı ve yeşil olmak çok güzel.
Es bueno estar de regreso en el viejo verde y rojo.
Her zamanki gibi verdiler, geri vermeye gönlüm el vermedi.
La camarera me puso el pedido de siempre. No tuve corazón para devolverlo.
Her zamanki gibi Sektör 9.
La Sección 9, como siempre.
Her zamanki gibi, ne dediğini anlamadım.
Como de costumbre, no te sigo.
Şarkı söylüyordum her zamanki gibi...
Estaba cantando, como...
Biraz sola çöker ve yanmadan önce her zamanki gibi biraz uğraştırır, ama pişirmeye başladıktan sonra kimseyi aç bırakmaz.
Se inclina hacia la izquierda y tarda un poco más en calentarse que antes, pero una vez que empieza a cocinar, no ha dejado a nadie insatisfecho.
Hayır, senin enstrümanın her zamanki gibi çok yakışıklı.
No, tu instrumento está tan bien como siempre.
Hayal gücünün her zamanki gibi canlı olduğunu görüyorum.
Veo que tu imaginación sigue tan viva como siempre.
Evrak işlemleri her zamanki gibi bürokratik engellerden dolayı halen devam ediyormuş.
El papeleo sigue abriéndose paso por los obstáculos burocráticos habituales.
- Her zamanki gibi yozlaşmış.
CORRUPTO, COMO SIEMPRE.
Her zamanki gibi sana hoşça kal demek bir zevk anne.
Como siempre, es un placer decir adiós, mamá.
Kasadaki kız da'Her zamanki gibi kalın hamurlu, gevrek ve dilimlenmiş mi olsun?
La chica preguntó, ¿ lo de siempre, masa gruesa, crujiente y lo demás?
Gidip onu her zamanki gibi ofisinde ziyaret edelim hadi.
Vamos a verlo más tarde en su oficina habitual.
Her zamanki gibi... Teşekkürler.
Kyla, como siempre, gracias.
İşler her zamanki gibi işliyor.
Todo va como siempre.
Her zamanki gibi kutlayacağız.
Se procederá, como de costumbre.
- Her zamanki gibi.
- Vale.
Her zamanki gibi.
Bastante habitual.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]