Her zaman olur tradutor Espanhol
1,548 parallel translation
Bu Chicago'da her zaman olur.
Esto era un patrón que siempre ocurre en Chicago.
Bu her zaman olur. Pekâlâ. Dawn, Bayan Martinelli'yi, beni hepimizde kuş gribi olduğuna inandırmadan önce götür.
Vale, Dawn, dale a la señora Martinelli dos de loperamida y que se vaya antes de que me convenza de que tenemos todos la gripe aviar.
Aynı şey, her zaman olur.
- Lo de siempre.
Böyle şeyler her zaman olur.
Encontramos de estos casos muy a menudo
Her zaman olur...
Siempre hay algo.
Acil durumlar her zaman olur.
Las emergencias ocurren.
Seks sonrası bağlanma her zaman olur, özellikle yaşlı erkeklerde.
El pegoteo post-sexo es muy normal, sobre todo en los hombres mayores.
Kazalar her zaman olur.
- Los accidentes ocurren.
Çünkü bu bana her zaman olur.
Porque eso me pasa todo el tiempo.
Eee. Garip şeyler her zaman olur. Her yerde, değil mi?
Bueno... cosas extrañas pasan en todo el tiempo en cualquier lugar.
Gerçekten bu yönde yaşayan insanlarla, hayatın sihrini yaşamayan insanlar arasındaki tek fark : bu sihri yaşayan insanlar, bu yöntemleri hep kullanırlar ve sihir onlar için bir kez değil, her zaman gerçek olur.
La única diferencia entre la gente que de verdad está viviendo de esta manera y la gente que no está viviendo en la magia de la vida, es que la gente que está viviendo lo magico de la vida tiene acostumbrada formas de ser
- O her zaman aşık olur.
- Oh, siempre está enamorada
Her zaman en son baktığın yerde olur, ha?
Donde uno menos se imagina.
Bir oyun kariyer sorunları olan bir oyuncuya her zaman yardımcı olur.
Una obra para un actor que lucha por su carrera.
Zamanın olur olmaz sana her şeyi anlatacağım, tamam mı?
Te lo explicaré todo en cuanto tenga autorización, ¿ vale?
Biliyor musun, şimdi aklıma geldi, sana bir sorum var. Benim için her zaman bir soracak bir sorun olur..
Eso me recuerda que tengo una pregunta qué hacerte.
Her zaman ilk önce bireysel yarışma olur.
Siempre hacen las individuales primero.
Selma'nın her zaman iş sorunları olur.
Siempre tiene problemas de negocios.
İş yerinde verilen hediyeler her zaman yenilebilir bir şeyler olur. İnsana kötü gelir. Ya da organik sabun gibi kişisel olmayan şeyler olur.
o... como un jabón orgánico.
Her zaman dışarıdaki kötü adamlara engel olur.
Siempre allí afuera deteniendo a los tipos malos.
Bu her zaman yardımcı olur.
Eso siempre ayuda.
Kötü şeyler olur ama biz birbirimize sahibiz ve her zaman sahip olacağız.
Suceden cosas malas, pero nos tenemos una a la otra, y siempre será así.
Cinsiyetçi gibi görünmek istemem ama her zaman bir erkek olur.
No pretendo sonar sexista, pero siempre es un hombre.
Her zaman ameliyasanenin arkasinda bir düzine insan olur.
Siempre hay una docena de personas en el quirófano.
Bunun için biraz yavaşlasan iyi olur çünkü Lena öğrenci pazarlayan biridir ve onların her zaman her şeyi nasıl incelediklerini bilirsin!
Tendrás que ir más despacio porque Lena estudia mercadeo y ya sabes cómo son...
Her zaman kazalar olur..
Accidentes ocurren todo el tiempo.
Umut edebileceğin en ama en iyi şey onu zayıf bir anında yakalamak olur ve evliliğine yıllarca düzeltemeyeceği derecede zarar vermek olur. Ama o düzelir çünkü ben her zaman onun yanında olurum.
Lo mejor que puedes esperar es aprovechar un momento de debilidad suya y dejar una herida en su matrimonio que tardará años en sanar, pero... que sanará.
Her zaman gözden kaçırdığın küçük bir şey olur.
Siempre hay algo que pasas desapercibido.
İhmal ettiğin küçücük şeyler her zaman dönüp dolaşıp başına bela olur.
Son esas pequeñas cosas que siempre vuelven a molestar...
Her zaman böyle olur, bu konuda fazla düşünme.
Siempre ha sido así, realmente no pienso en ello.
Maalesef her zaman çift vardiya çalışıyor. Onu buraya getirmek gerçekten çok zor olur.
Esque el siempre tiene turno doble, es muy dificil quedar con él, lo entiende...
İşin doğrusu, en süslü aletin bile her zaman bir iyiliğe ihtiyacı olur, mesela eski moda bir levye.
La cuestión es que hasta el mejor equipo necesita ayuda de la vieja barreta.
Her zaman böyle bir adam olur. Hangi adam?
- Siempre ha sido de ese tipo.
Böyle şeyler her zaman olur.
Estas cosas suceden.
Hafta sonlarında her zaman fazladan rezervasyon olur.
Los fines de semana siempre tengo demasiado trabajo.
Her zaman öyle çiftler olur.
Bueno, tenemos eso todo el tiempo.
- Görüşmesi her zaman birebir olur.
- Sus sesiones siempre fueron uno a uno.
Ve her zaman henüz açıklanmayı bekleyen küçük çelişkiler olur, ama yine de teori işlemeye devam eder.
Y existen ciertas pequeñas discrepancias que aun deben explicarse pero en general funciona.
her zaman derler, İşvereninde iyi izlenim bırakabilmek için sadece bir şansın olur.
Dicen que sólo se tiene una oportunidad para lograr un buena impresión con un empleador.
Her zaman deponun içinde bir şeyler olur.
Siempre hay algo sucediendo en secreto dentro de un almacén.
Yol boyunca fedakarlıklar oldu. Her zaman fedekarlıklar olur.
Habrá sacrificios por el camino, claro que si, siempre hay sacrificios.
Adamların her zaman etrafımızda dolaşmasa iyi olur.
Tu gente debería estar alrededor, dondequiera que estemos.
Her zaman olur.
Sucede todo el tiempo.
Burada her zaman bu kadar çok piliç olur mu? Evet.
- ¿ Siempre hay tantas chicas aquí?
Kurabiyeler dışında, her zaman güzel kurabiyeleri olur.
Excepto para las galletitas siempre tienen buenas galletitas.
"O noktaya kadar her şey..." O zaman kollarını sıvasan iyi olur.
# Todas las cosas llegado el momento...
Her zaman hep bir şey olur değil mi?
Bueno, ¿ siempre pasa algo, no?
Her zaman çok hafif bir ozon kokusu olur, bir rüyanın hafızadan azalıp gitmesi gibi.
Siempre queda un ligero olor a ozono, como la desvaneciente memoria de un sueño.
Krema her zaman tepede olur.
La crema siempre tiende a subir.
Bu her zaman böyle yapılır, eminim sizin de katılmanız güzel olur.
Siempre se ha hecho, y seguro que será usted bien recibido en la comitiva.
Her zaman bir şey olur.
Siempre hay algo.
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
ölürsünüz 19
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
ölürüz 22
oluruz 16
ölürsünüz 19
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105