Iki hafta mı tradutor Espanhol
1,318 parallel translation
- Yalnızca iki hafta mı çalışacaksın?
¿ Vas a cerrar la empresa en dos semanas?
- İki hafta mı? O kadarcık mı?
- ¿ Hace quince días?
Sadece, programım önümüzdeki bir iki hafta boyunca çok yoğun olacak.
Sólo que mi agenda está llena durante las siguientes dos semanas.
Düğünden iki hafta önce Norton Pratt'ı boynundan bıçakladım.
Dos semanas antes de la boda, apuñalé a Norton Pratt en el cuello.
İki hafta sonra ameliyat olacağım. Ardından kemoterapiye başlıyorum.
En dos semanas me operarán y luego empezaré la quimioterapia.
İki hafta önce, bir NID temsilcisi benle bağlantı kurdu. Yaptığım işte biraz daha sertleşmemi önerdi.
Hace dos semanas se puso en contacto conmigo un representante del NID sugiriéndome que fuese más agresivo en mi política.
Eric niye ben iyiyim dediğimde, iyi olacağım demek istediğimi anlamıyor ki iki hafta boyunca ben gerçekten iyi olana kadar bana yağ çekerse tabii.
¿ Por que Eric no entiende que cuando dije, "Estoy bien", me refería a que estaré bien hasta que el me bese el trasero por dos semanas... hasta que finalmente este bien?
İki hafta mı?
¿ Dos semanas?
Ne yapacağım iki hafta boyunca?
¿ Qué voy a hacer?
Hadi ama, tatlım. Hafta sonları bile burada. Komşular iki karım olduğunu sanıyor.
está aquí incluso los fines de semana los vecinos piensan que tengo dos esposas la pusiste como heterosexual, no?
İki şey için... hafta sonu konusunu sormak... ve aynı zamanda bir araba alıyorum... ve ne almam gerektiği konusunda bir düşüncen var mı diye?
Por dos cosas... para preguntarte sobre el fin de semana... y también porque voy a comprar un auto... y quería saber qué piensas que debo comprar.
- İki hafta sonra, tutuklandım.
Dos semanas más tarde, me arrestaron.
Maaşımı almayı bekliyorum. İki hafta sonra her şey yoluna girecek.
En dos semanas tendré mi próximo cheque.
İki yıl boyunca her hafta sonunu... ihtiyarla geçirdim. Ben sevgi dolu bir torundum. Onunla konuştum, onu giydirdim, yürüyüşe çıkardım, besledim.
Soy el nieto cariñoso que pasó horas con el viejo, todos los putos fines de semana durante dos años, hablando con él, vistiéndole, paseándole, dándole de comer.
İki hafta çalıştım ve sınavı geçtim.
Estudié dos semanas y pasé.
Karım İki hafta önce öldü.
Hace dos semanas, mi esposa murió.
İki hafta oldu, bir haber alamadım.
Han pasado dos semanas y no he tenido noticias.
İki yıldan beri tutukluyum, İki yıldan da fazla, Ve sözüm ona geçen hafta çıkacaktım.
Estuve en reencarcelamiento por dos años, mas en realidad, y se suponia que saldria afuera la semana pasada.
İki hafta içinde çekini yollarım.
En dos semanas, te enviaré el próximo cheque.
Altı hafta sonra, iki haftalığına tatile çıkacağım.
- Dentro de 6 semanas me iré 15 días de vacaciones.
Bu hafta veya haftaya iki inanılmaz gün, sadece ikimiz tamam mı?
Lo tengo todo milimetrado. Este o el que viene. Pasaremos dos días increíbles.
Ama iki hafta sonra Hollanda'ya, kardeşimin yanına gitmek istiyorum. Tamam mı?
Me gustaría ir a Holanda en 2 semanas, a visitar a mi hermana. ¿ Está bien?
İki hafta idare ettik fakat sonra ben hırsızlıktan yakalandım.
Estuvimos un par de semanas pero me pillaron por robar.
Seninle bir anlaşma yapalım. İki hafta boyunca banyoyu temizler ve bulaşıkları yıkarım.
Te propongo un trato limpio el baño y lavo los platos durante dos semanas.
İki hafta kapalıydık ve bizi sabah altıda mı buraya getiriyorlar? - Gece yarısı da olabilirdi.
No lo entiendo. ¿ Hemos cerrado dos semanas y nos hacen volver a las seis?
İki hafta mesai yaptım.
Dos semanas completas de horas extras.
- Bir hafta sonra, belki iki. - İki hafta mı?
- En otra semana, posiblemente dos.
Bana da daha iki hafta önce canım demeye başladı.
Es todo. Recién empezó a llamarme "cariño" dos semanas atrás.
- İki hafta mı?
- ¿ 2 semanas?
Virüsün vücudundan atılması için iki hafta yeterlidir sanırım.
Pienso que 2 semanas serán suficiente Para estar seguros de que te hayas desembarazado del virus
Lee Harvey Oswald'ın, Başkan John F. Kennedy'e suikast düzenlemeden iki hafta önce burada, Midsomer Parva'da olduğuna dair kanıtlarım var.
Tengo pruebas documentales que Lee Harvey Oswald estuvo aquí, en Midsomer Parva, Dos semanas antes del asesinato del presidente Kennedy. ¿ Dónde está ese papel?
Ama iki kişinin birden sevdiği biriysen ikisinin birden kalbini kırabilirsin. - Hafta sonu için seni ararım.
Pero si tú eres del que los dos están enamorados, podrías romper el corazón de ambos.
Tatlım, zaten bu hafta beni iki kez öğle yemeğine götürdün.
Cari, hemos comido juntos ya dos veces esta semana.
Tabii iki hafta daha kalırım.
- Claro que seguiré dos semanas más. - No es necesario.
Bütün hafta iki saatten fazla uyumadım.
No he dormido más de dos horas en toda la semana. - Ya lo sé.
Branson Missouri'de hafta sonu için iki kişilik yer ayırttım.
He reservado un cuarto para el fin de semana en Branson, Misuri.
Birbirimizle pek konuşmadığımızı biliyorum... ama iki hafta içinde sana üç mesaj bıraktım ve telefonlarıma cevap vermedin.
Sé que no hablamos desde hace mucho tiempo, pero te he dejado tres mensajes en dos semanas y no me has respondido.
Şey, kimse bilmiyor sanırım. Fakat biz iki hafta önce Kenny'nin ruhunu içmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz.
Nadie parece saber pero nosotros creemos que es porque bebió el alma de Kenny hace 4 semanas.
Küçük bir araştırma projesi yapmak için bu hafta bir iki gün izin aldım.
Tomé dos días libres del trabajo esta semana para hacer un proyecto de investigación.
İki hafta içinde çocuğumuzun gelebileceğinin farkında mısın?
¿ Has pensado que en dos semanas más, el niño podría estar en camino? .
Bu hafta iki oldu işten eve geç geliyor, çocuğa bir bakıcı bulmam lazım.
Es la segunda vez esta semana que contrato una niñera porque él trabajaba hasta tarde.
Dün gece gittiği bar, iki hafta önce öldürülen Rita Shaw'ın bulunduğu yere yarım kilometre uzaklıkta ve görünüşe göre katilleri aynı kişi.
El bar al que fue anoche está a 3 km de donde otra mujer, Rita Shaw fue asesinada hace dos semanas, aparentemente por el mismo asesino.
Bir iki hafta içerisinde dönmüş olacağım ve eğer bir iş bulamazsam, ölmüş bir adam sayılırım.
regresare en unas semanas, y si no tengo trabajo, soy hombre muerto.
İki hafta içinde 27,369.27 doları Zürih'teki bir hesaba aktardım.
Y en las ultimas dos semanas saqué 27.369 dólares y 27 centavos en efectivo.
Bu hikaye için iki hafta Fas'ta kaIdım.
Estuve dos semanas en Marruecos para escribir esta historia.
Açık seçmeler iki hafta sonra. İsteyen herkesle çalışmaya hazırım.
Será dentro de dos semanas, y ensayaré con el que esté dispuesto.
O depoyu iki hafta daha sizin için elde tutacağım.
Pero le hice el favor de dejar de ofrecer la propiedad dos semanas.
İki hafta içinde sörf yapmaya gideceğiz, tamam mı?
Vamos a surfear en dos semanas, ¿ sí? ¿ San Onofrio?
Psikiyatrım iki hafta yok.
Mi siquiatra se fue por dos semanas.
Bu sefer ne kadar oldu, iki hafta mı?
¿ Cuánto tiempo esta vez?
Ama burayı sevdiği için bir iki hafta daha kalmadı mı?
Se quedó un par de semanas más porque le gustó.
iki hafta sonra 31
iki hafta 100
iki hafta önce 31
iki haftadır 18
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
iki hafta 100
iki hafta önce 31
iki haftadır 18
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41