Iyi bir başlangıç tradutor Espanhol
1,025 parallel translation
Ama buna rağmen iyi bir başlangıç yaptık.
Sin embargo, en este caso, hemos tenido un buen comienzo.
Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın. Bunu niye yaptın?
Estás yendo por el camino equivocado. ¿ Por qué lo haces?
Biriyle müzik dinlemek iyi bir başlangıç olur.
Oír música con alguien es el principio. Relájese.
Kim daha iyi bir başlangıç isteyebilirdi ki?
¡ Que excusa tan buena! Estoy a su servicio, señorita.
Fazla değil ama iyi bir başlangıç sayılır.
Conseguí vender el resto al precio que queríamos.
Telefon kulübesinden gelen bir ses, o denli iyi bir başlangıç sayılmaz.
Una voz desde una cabina no es mucho con lo que empezar.
Ana İmparatoriçeyle pek de iyi bir başlangıç yapmadın!
¿ Entonces, Su Alteza, no guarda ningún rencor!
Öyküler iyi bir başlangıç.
Esas historias son un buen comienzo.
- Belki de iyi bir başlangıç olmadı.
- Tal vez no sea un buen comienzo.
Bununla iyi bir başlangıç yapabilirsin :
Y aquí hay una buena para empezar :
Yeni yıla iyi bir başlangıç yapabilirsiniz arkadaşlar.
Muchachos. Empecen bien el Año Nuevo.
Bizim için yeterince iyi bir başlangıç olmadı.
No era una buena forma de comenzar.
Bayan Amerika ev dışı ilgi alanları ve hobilerle kendini yetiştirip evliliğine iyi bir başlangıç yapabilir. "
"La mujer americana haría bien en comenzar pronto en su matrimonio " a planificar sus intereses y aficiones fuera de casa. " - ¡ Ridículo!
"Benim çocuklar iyi bir başlangıç sağlayacaklardır : 1,400 megaton."
"Mis muchachos os daré un buen comienzo : 1.400 megatones."
Haydi iyi bir başlangıç yapalım şu sezona. Ne dersin?
Vamos a intentar empezar bien la temporada. ¿ De acuerdo?
Böylece yavruların iyi bir başlangıç şansı olur. Tamam.
Así los cachorros comenzarán con buen pie.
Ve hepimiz biliyoruz ki, yabacı bir yerde oynanan şakadan daha iyi bir başlangıç yapamazsın.
Y todos sabemos, que no puede haber mejor comienzo... que jugarle una broma a un extranjero.
Burada ben, ee iyi bir başlangıç yaptım.
En cambio, aquí todo ha empezado bien.
Bu iyi bir başlangıç olabilir, tamam mı?
Eso para empezar, ¿ vale?
Açıkladığım gibi.. ya bu fırsatı değerlendirip.. .. kendine iyi bir başlangıç kurarsın, ya da hiç.
Como te expliqué... tienes la oportunidad de comenzar a hacerte... o no.
Ben çoktan dergiyi harekete geçirdim, bu iyi bir başlangıç.
Yo ya lancé la revista, es un buen comienzo.
Yine de gördüğüm kadarıyla gerçek iyi bir başlangıç için kofsun.
Pero por lo que veo, vas por muy buen camino.
İyi bir başlangıç yaptın, şimdi başladığın işi bitir.
Empezaste bien, ahora llega hasta el final.
İyi bir sığır sürüsüne, başlangıç için birkaç yüz tane.
Un buen ganado, unas doscientas reses para empezar.
Bu iyi bir başlangıç olabilir.
- Sería un buen comienzo.
- Başlangıç için iyi bir yalan.
- Menuda trola.
Ee, çavuş, yeni bir başlangıç için güzel bir partiydi, Bayan Collingwood ve ben artık gitsek iyi olacak.
Bueno, Sargento, ahora que su fiesta está en pleno apogeo, creo que la señora Collingwood y yo nos iremos.
İyi bir başlangıç.
Empezamos bien.
- İyi bir başlangıç.
- Un buen principio.
- İyi bir başlangıç.
- Bien, es un buen comienzo.
İyi bir başlangıç!
¡ Es un buen comienzo!
Yeni bir başlangıç yapabilmek için iyi bir yer arıyorduk.
Buscábamos un lugar adecuado donde rehacer nuestra vida.
İyi bir başlangıç değil.
No es un buen comienzo.
İyi bir başlangıç yaptık.
Es un buen comienzo.
Çok iyi değil ama bunca zaman sonra bir başlangıç.
No tanto, pero es un buen comienzo.
İyi bir başlangıç yaptık, Matmazel.
Empezamos con el pie derecho, Mademoiselle.
Başlangıç için daha iyi bir ekip bulamazdın.
En algún sitio tienes que empezar. No encontrarás mejor compañía.
Bana Dick'i çağrıştırmayacak bir çevrede yeni bir başlangıç iyi bir fikir gibi gelmişti.
Creí que era una buena idea empezar de nuevo pero los alrededores me recordarían de Dick.
- İyi bir başlangıç.
- Las encontramos adentro.
İyi akşamlar, ben zamanın başlangıcından gelen bir kertenkele kadınım,... bu da benim karım!
Buenas tardes, soy una mujer lagarto del principio de los tiempos y esta es mi mujer
Başlangıç için kiralık bir araba iyi olur.
Para empezar nos servirá un coche.
- İyi bir başlangıç.
¡ Bueno, eso es un comienzo!
- Bunu itiraf etmek çok güç ama ah - Bence bu bir şekilde... kardeşinin ölümü onun için iyi şeylerin başlangıcı olmuştur
Es terrible tener que admitirlo, pero creo que, en un sentido la muerte de su hermano es lo mejor que pudo ocurrirle a ella.
İyi bir başlangıç yapalım!
¡ Tú a la primera base!
Belki de o şimde dağlarda, Ruckeysers'in köpeğini yiyiyor ve "İyi bir başlangıç" diyordur.
Quizá esté en las montañas ahora, comiéndose el perro de Rukeyser y pensando que empezó bien.
Ancak sürpriz bir şekilde dünkü hız testi sırasında Il Tempo Gigante başlangıç için iyi bir hız yapabileceğini gösterdi.
Sin embargo, en las rondas clasificatorias mostró su gran capacidad de aceleración sobre el asfalto, logrando una sorprendente pole position.
İyi Randall, bu güzel bir başlangıç.
Es un buen comienzo.
İyi bir başlangıç değil.
No era un buen comienzo.
Pek iyi değil ama bu da bir başlangıç.
No está mal para empezar.
Bunun sadece bir başlangıç olduğunu düşün, iyi niyetimizin bir göstergesi olarak kabul et. Tabii sessiz kalırsan.
Considere esto como el principio un símbolo de buena fe, si se mantiene callado hasta nuestro regreso.
İyi bir başlangıç.
¡ Eso sí que está bien!
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36