English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Konuşmayı kes

Konuşmayı kes tradutor Espanhol

920 parallel translation
- Saçma sapan konuşmayı kes. - Olmaz.
Deja de decir bobadas.
Böyle konuşmayı kes.
No hables así.
Lütfen bu yüce eyaletin valisi gibi konuşmayı kes.
Por favor, deja de hablar como el gobernador de un gran estado.
Konuşmayı kes.
Cállese.
Konuşmayı kes!
- ¡ Silencio!
Böyle konuşmayı kes.
Deja de hablar así.
O yaratık hakkında konuşmayı kes!
¡ Basta! No quiero oír nada más...
Cumartesi gecesi hakkında konuşmayı kes artık!
No quiero hablar del sábado por la noche.
Çocuğun önünde İspanyolca konuşmayı kes!
¡ Deja de hablar castellano!
- Böyle konuşmayı kes artık!
- ¡ Ya está bien de hablar así! - ¡ Está más que bien!
Bir aptal gibi konuşmayı kes.
No digas tonterías.
Böyle konuşmayı kes Leo.
Calla ya, Leo.
Benimle, sanki bir çocukmuşum, sen de bir müdürmüşsün gibi konuşmayı kes!
Deje de hablarme como un profesor a su alumno.
Konuşmayı kes, Lina.Şarkı söyle!
- No hables, Lina, ¡ canta!
Ama baktın durgun, donuk, soğuk ve isteksiz sen de aynı tavrı takın ve konuşmayı kes sonra da eğilimi hakkında bize bilgi ver.
Si, por el contrario, adopta una actitud fría como el plomo, sed vos así también. Cortad la conversación y venid a comunicarnos sus tendencias.
- Vos'dan konuşmayı kes.
- No hables más de Vos. Está muerto.
Boş konuşmayı kes! Bunlar senin gibi kibarların fikridir!
Son tonterías de tu mentalidad de noble.
Konuşmayı kes artık.
Acaba con la charla.
Böyle konuşmayı kes!
¡ No hables así!
Sen de baban ölmüş, ben de onunla gömülmüşüm gibi konuşmayı kes.
Deja de hablar como si tu padre estuviera muerto, y yo con él.
Yalan söylemeyi kes. Ya da konuşmayı kes.
Deja de mentir o perderé la paciencia.
Konuşmayı kes ve beni buradan götür.
Déjate de charlas y sácame de aquí.
- Annem gibi konuşmayı kes Dave.
- Deja de controlarme, Dave.
Ve keçi gibi konuşmayı kes.
Será mejor que dejes de decir tonterías.
Böyle konuşmayı kes, Seni bölüğe getireceğim.
No digas eso. Tengo que llevarte con los demás.
Onun hakkında konuşmayı kes!
¡ Dejen de hablar de él!
- Benimle bu şekilde konuşmayı kes.
- No es mi culpa. Deja de hablarme así.
Konuşmayı kes.
Basta de parloteo.
Saçma sapan konuşmayı kes.
- No digas tonterías.
- Oda hakkında konuşmayı kes.
- Calla ya con lo de la habitación.
Peder gibi konuşmayı kes.
Deja de hablar como un predicador.
Konuşmayı kes de yap şunu, pis herif.
Dejar de hablar, hijo de puta, y hazlo.
Konuşmayı kes!
¡ Ya deja de hablar!
Deli gibi kendi kendine konuşmayı kes.
Vas a terminar loco de tanto hablar solo.
Kalabalık hakkında konuşmayı kes!
¡ Y ya deja de hablar de la multitud!
- Doris, saçma sapan konuşmayı kes!
¡ Basta de tonterías!
Konuşmayı kes.
Basta de hablar.
Hayal gören bir adam gibi konuşmayı kes.
Deja de hablar como un hombre que sueña.
- Konuşmayı kes.
- Deja de hablar.
- Konuşmayı kes.
- Cállate.
- Konuşmayı kes dedim!
- He dicho que te calles.
Şimdi George. Kötü konuşmayı kes!
Y ahora, George, deja de blasfemar.
Konuşmayı kes!
Y deja de hablar ya.
Bu konuda konuşmayı kes!
No hables de eso ahora.
- Kes şu konuşmayı!
- ¡ Deja de decir tantas sandeces!
Sana onunla evleneceğimi söyledim, kes öyle konuşmayı.
Voy a casarme con ella, cuidado con el lenguaje.
- Konuşmayı ve motoru kes.
- Cierre el pico y el motor.
Genelde erkekler : "Kes şu konuşmayı" der.
Normalmente, los hombres dicen : "Deja de hablar".
Kes konuşmayı Amelia, lütfen.
- Cállate, ellas no tienen la culpa, cállate.
Tamam, kes şu konuşmayı.
Muy bien, basta de hablar.
Ah, kes konuşmayı.
Oh, deje de hablar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]