English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ M ] / Mutlusun

Mutlusun tradutor Espanhol

765 parallel translation
Mutlusun.
Eres feliz.
Mutlusun, hiçbir eksiğin yok!
Usted es lo feliz que quiere por nada!
- Neden mutlusun?
No puedo cantar hoy.
Çok mutluyum. Gidecek doğru dürüst bir evimiz olmadığı halde mutlusun, öyle mi?
¿ Cómo estás feliz si no tenemos una casa decente donde ir?
- Mutlusun, değil mi?
¿ Eres feliz, no? ¿ Y tú también?
Mutlusun, değil mi?
Estás contento, ¿ verdad?
Hayır, hiçbir şey değil tatlım. Ben mutluyum, sen mutlusun.
Me alegra que sean felices.
Burada yalnız yaşamaktan tamamen mutlusun?
¿ Sois felices viviendo aquí solos?
- Çok mu mutlusun?
- ¿ Muy feliz?
Evde olmaktan mutlusun, değil mi Jane?
Jane, estás contenta de estar en casa, ¿ verdad?
Bilmiyorum. Doğru, çünkü mutlusun.
Está bien porque eres feliz.
Artık mutlusun değil mi?
¿ Eres feliz ahora?
Burada çok mutlusun, değil mi?
Vive feliz aquí, ¿ no?
Eğer mutluysan, göster o zaman. Mutlusun değil mi?
¿ Por qué no pareces contento?
Demek çilekleri toplarken mutlusun.
Entonces te sientes feliz de poder recoger algunas.
Onunla ve çocuğunla birlikteyken mutlusun ama biliyorum ki bugün de tam şu anda birlikte mutluyuz.
Es feliz cuando está con él y con la niña, pero... también sé que hoy, en este momento... estamos bien nosotros, aquí juntos.
Ölüm döşeğinde yapılan itiraflar gibi huzurlu ve mutlusun değil mi?
Veo que han tenido mucha suerte sacando confesiones in extremis.
Neden bu kadar mutlusun?
¿ Por qué sonríes?
- Jim, bugünlerde kendinle oldukça mutlusun değil mi?
Jim, estos días estás muy satisfecho contigo mismo, ¿ cierto?
- Sen yanlış nedenlerden mutlusun.
- Por los motivos equivocados.
- Mutlusun, değil mi?
- Nada. - No estás feliz?
- Mutlusun, değil mi?
- Estas contento, ¿ verdad?
Sen de mutlusun, değil mi Doktor?
Y usted también lo está ¿ verdad, Doc?
İşi oluruna bırakmaktan çok mutlusun.
Eres feliz dejando que las cosas pasen.
İşte buradasın, bütün dünya seninmiş gibi mutlusun.
Aquí estás feliz como si el mundo fuera tuyo.
Asker olarak daha mi mutlusun sanki?
¿ Usted es más feliz siendo un soldado?
- Neden bu kadar mutlusun?
No disimules
- Mutlusun, değil mi?
- Y te hace feliz, ¿ no es así?
Çok mutlusun.
Estás muy contenta.
Çok mutlusun. - Niye o kadar mutluyum?
- ¿ Por qué estoy tan contenta?
Mutlusun. Haydi, koş!
Estás contenta.
Niye mutlusun?
¿ Por qué tan satisfecho?
Neden bu kadar mutlusun?
¿ Por qué tan satisfecho?
Ne kadar da mutlusun... oysa yanı başında bugün öldürülen iki kişi yatıyor.
¿ no ve los cuerpos de los asesinados esta mañana?
Neden mutlusun?
¿ Por qué estás contento?
Neden bu kadar mutlusun?
¿ Por qué estás tan contenta?
Neden bu kadar mutlusun?
Y tú ¿ por qué estás tan feliz?
Neden mutlusun?
¿ Por qué estás tan contenta?
- Çok mutlusun.
Tan feliz...
Kendini suçlu hissetmek istediğin için mutlusun Ayrıca bir bebeğe sahip olmak yanlış değil.
¿ Quieres convencerte de que eres feliz y que no era malo tener un hijo.
Burada onlardan daha mutlusun. Sen denizlerin efendisisin.
eres su dueño.
Mutlusun!
Eres feliz.
- Çok mutlusun, Roger.
- Estas muy feliz, Roger.
- Mutlusun, değil mi Tony?
Eres feliz, ¿ no, Tony?
Ama Olivia, burada çok mutlusun, biliyorsun hepimiz seni çok seviyoruz.
Pero, Olivia, estaba tan contenta aquí, y ya sabe que todos la queremos.
- Mutlusun, Barcarolle.
Estás feliz, Barcarolle.
Bugünlerde çok mutlusun.
Es verdad, te Io he notado.
Ve şimdi gerçekten çok mutlusun.
Por fin has alcanzado la fama y podrás volver a Tokio con la cabeza alta.
Umurunda mı sanki? Bir samuray olmaktan çok mutlusun.
¡ Y muy feliz de que puedes ser un samurai!
Mutlusun sanmıştım.
¡ Pensé que eras feliz aquí!
Burada olduğum için mutlusun.
Que está feliz de estar conmigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]