Nerede olacak tradutor Espanhol
492 parallel translation
Ondan sonra valilik için seçim kampanyası geldiğinde nerede olacak?
Y entonces, ¿ qué será de su campaña para gobernador?
- Nerede olacak? Atölyesinde.
- ¿ Está en el estudio?
Nerede olacak?
¿ Dónde es?
Bayan Merlyn, gemi nerede olacak?
Señora Merlyn, ¿ dónde será el naufragio?
Nerede olacak?
¿ Dónde debería de estar?
Tören ne zaman ve nerede olacak?
- ¿ Cuándo y dónde será la boda?
Ya nerede olacak?
¿ Dónde estará él?
- Toplantı nerede olacak?
- ¿ Dónde se celebrará? - En la nave.
- Nerede olacak?
¿ Dónde será?
Nerede olacak, ilçe hastanesindeydim.
En el Hospital del Condado.
- Nerede olacak, Benny'nin yerinde.
- A Benny, ¿ adónde si no?
Başka nerede olacak?
- ¿ Dónde si no?
Ahırdalar, başka nerede olacak?
En la cuadra, ¿ dónde si no?
büyük leviathanlar nerede olacak o zaman kim Tanrıya karşı gelecek?
¿ Dónde estarán los grandes Leviatanes que desafían a Dios?
Çatışma nerede olacak?
¿ Dónde va a ser la pelea?
Nerede olacak?
¿ Dónde va a ser?
Çatışma nerede olacak?
¿ Dónde vais a pelear?
Dövüş nerede olacak?
¿ Dónde tendrá lugar el combate?
Saat 10'da nerede olacak merak ediyorum.
¿ Dónde estará él a las diez en punto?
Corra nerede olacak?
¿ Dónde estará Corra?
Sergi nerede olacak?
Te lo tenías muy callado. ¿ Cuándo vas a exponer?
# Yarın nerede olacak dersiniz?
¿ Dónde estará mañana?
Şatodayız, nerede olacak! Dün gece neredeydik?
- ¿ En el castillo ; dónde?
- Nerede olacak?
- ¿ Dónde vive él?
Başka nerede olacak?
¿ Dónde si no?
Tren Nüremberg'de mühürlenecek, tıbbi ekip nerede olacak?
El tren será rigurosamente sellado al llegar a Nüremberg. Allí recibirá un equipo médico.
Stransky Paris'te ve Steiner kim bilir nerede olacak?
Stransky en París y Steiner...
- Bütün bunlar nerede olacak?
- ¿ Dónde tendrá lugar?
Geçit töreni nerede olacak?
¿ Dónde vas, a un desfile?
Ve nerede dinlenirsem dinleneyim, ve nerede ölürsem öleyim, daima arkamda biri olacak, yabancı bir adam, siyahlar içinde, bir kardeş gibi.
Y donde reposo y donde moriré, allí estará siempre a mi lado, un hombre extraño, vestido de negro, como un monje.
Şu fırıncı olacak köpek nerede?
¿ Dónde está la cabeza de ese maldito panadero?
Nerede olacak?
¿ Dónde estará?
Sence bir sonraki saldırısı nerede olacak?
¿ Dónde cree que atacará?
Her nerede olursam olayım, St Mary's kalbimde olacak, biliyorsunuz.
- Adiós, hermanas. Ya saben que donde quiera que vaya mi corazón estará siempre en Santa María.
Boynuna çan taksam iyi olacak, nerede olduğunu anlarım böylece.
Te colgaré una campana para saber dónde estás.
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Mi futura esposa, la luz de mi vida.
Ya onların nerede olduğunu biliyor ya da onlardan haberdar olacak.
Él sabe dónde están o sabrá de ellos.
Şerifiniz nerede? Ona bir kaç önerim olacak.
Tengo algunas sugerencias para él.
- Nerede olacak?
- ¿ Dónde va a estar?
İçeride olacak. Nerede olduğunu biliyorum.
- Está ahí.
Ama Sampson'ın nerede olduğunu bilen benim, ve bu benim, mutluluğa götüren son biletim olacak.
Pero yo sé dónde está Sampson, y ésa es mi última baza para alcanzar la felicidad.
Nerede olursam olayım Egan avcı gibi peşimde olacak.
Egan me buscará allá donde esté.
Peki nerede olduklarını öğrenirsen ne olacak?
Pero, supón que averiguas dónde están.
Tam güven denilince... nerede, ne zaman ve ne olacak onu da ben biliyorum.
Confío totalmente. No sabrá ni el lugar, ni la hora, ni nada.
- Şey nerede? O nerede olacak?
¿ Dónde está...
Oh, Allahım, kocamız olacak şu adam da nerede?
Oh, Allah, - ¿ Dónde estará nuestro marido?
- Benim şoför olacak. - Nerede?
- Tienes que conducirme.
- Olması gerektiği kadarı bende olacak. - "Ne zaman ve nerede?"
Tendrá exactamente lo que necesita.
Janice Hedden'ın nerede olduğunu söylemezse kırık bir kaburgadan fazlası da olacak.
- Que diga dónde está Janice. - ¿ Qué pasa con ella?
Birşey daha... adamlar geldiğinde, Stubbs'ınkiler olmayacak... O'reilly'ninkiler olacak. Nerede bu?
No vendrán los obreros de Stubbs sino los de O'Reilly.
Başka nerede olacak Allah'ın belaları!
¿ Y dónde si no, idiota?
nerede olacaksın 16
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38
neredeydiniz 81
nerede bu 162
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38
neredeydiniz 81
nerede bu 162