O da sensin tradutor Espanhol
674 parallel translation
Burayı hak eden biri varsa o da sensin dostum.
Si alguien lo merece, es usted, joven.
Beni hak eden bir varsa o da sensin. Hem de fazlasıyla.
Si alguien me ha merecido eres tú.
Acınacak biri varsa o da sensin.
Es a ud. a quien hay que compadecer, Laura.
Bu kadar paranın bana ifade ettiği şey var, O da sensin!
¡ Eso es todo lo que el dinero significa para mi, tú!
Sürücü koltuğunda sadece bir kişiye yer var, o da sensin!
Solo cabe uno en el asiento del conductor y ese eres tú. ¿ Qué más da?
O da sensin.
Y era usted.
Geri kafalı biri varsa, o da sensin.
Que suena duro, como hombre oso.
Bunu yapabilecek birisi varsa o da sensin.
Si alguien puede hacerlo, es usted.
- Ve o da sensin.
- Y eres tú.
Bu zan altında bırakma ve hakaretler karşısında geri çekilecek biri varsa o da sensin Wiegand!
Siempre con sospechas e insultos. Pero alguien tenía que retirarla y ya era hora de que sucediese.
Teksas'ta onu durdurabilecek biri varsa o da sensin saniyordum.
Pensé que si alguien en Texas podía detenerlo, ése eras tú.
Bu orduda bunu yapabilecek bir kişi varsa o da sensin.
El único hombre de este ejército que puede hacer esto eres tú.
? Burda bir sürtük varsa o da sensin.
¡ Flacucha serás tu!
Ama, Billy'yi güvenle Santa Cruz'a götürebilecek biri varsa, o da sensin.
Pero si alguien puede llevar a Billy a Santa Cruz, eres tú.
Zarar görecek biri varsa o da sensin. Ama bana inanmanı beklemiyorum.
Si alguien sale lastimado será usted, pero no espero que me crea.
Bu gece havasını alacak biri varsa o da sensin tatlım.
Tengo tanto derecho como tú de estar aquí, esta tarde... querida
Değişen biri varsa o da sensin.
Eres tú quien ha cambiado.
Beni kışkırtan biri varsa o da sensin.
Usted es el que me está retando.
- Ne düşünüyorsun? Eğer burada dürüst biri varsa, o da sensin. Evet.
- Si alguien puede ser honesto en este negocio, se trata de usted.
O da sensin Martin.
Tú, Martin.
Her ne kadar biraz aykırı kaçsa da... aramızda korkması gereken biri varsa o da sensin... bundan böyle.
Y aunque te resulte paradójico, si alguien debiera tener miedo aquí, ése eres tú... de ahora en adelante.
Kopyan yok. Sam Milford'u öldürmek için hazırlanan biri varsa o da sensin.
Si hay alguien preparado para matar a Sam Milford, eres tu.
Burada bir iktidarsız varsa, o da sensin.
Si hay un eunuco, eres tu.
Bunu yapabilecek biri varsa, o da sensin.
Si alguien puede hacerlo, eres tú.
Taviz vereceği biri varsa, o da sensin.
Ella se entregará a ti.
O da sensin.
Y ése eres tú.
İmparatorluk'ta güvenebileceğim tek bir kişi varsa o da sensin, Albert.
Si queda un hombre en el Reich con el que sé que puedo contar... es usted, Albert.
Bu dünyada bir başkasının flört tercihleriyle dalga geçme hakkı olmayan biri varsa o da sensin, Sam.
Eres la última persona en este mundo que debería criticar las citas de los demás.
O da sensin.
Y eres tú.
O yüzden kullanılacak birisi varsa o da sensin.
Así que si alguien será usado serías tu.
Oyun oynamak mı? Bence bu masada oynayan biri varsa o da sensin.
Tú eres el único que anda huyendo.
- Bunu çözecek birisi varsa, o da sensin.
Si alguien puedo resolver esto, eres tu.
Bunu yapacak birisi varsa, o da sensin.
Si alguien puede hacerlo, Hal, tú eres el indicado.
Bu kalemi kullanabilecek biri varsa, o da sensin.
Si alguien le va a sacar partido a esa pluma, eres tú.
Birinin yapması gerekiyordu, o da sensin!
Alguien tiene que hacerlo y en este momento tú eres el elegido.
Ondan korkmayan biri varsa, o da sensin.
Tu eres el único que no le teme a ese sujeto.
Alaska'yı adam edeecek birisi varsa o da sensin.
Si alguien puede asfaltar Alaska, eres tú.
Mutluluğu hak eden biri varsa, o da sensin.
Si alguien se merece ser feliz, eres tú.
Parker'in nasil kaçtigini çozebilecek biri varsa, o da sensin oglum.
Bueno, si hay alguien que pueda averiguar cómo Parker salió de aquí, ese eres tú, hijo.
Biliyor musun, burada kalmamın bir tek nedeni var, o da sensin.
- lo hubiera despedido hace tiempo. - Usted me inspira.
Sır tutan biri varsa, o da sensin.
¿ A dónde fuiste?
- O da sensin.
- ¡ Serás tú!
Eğer bir şey imkansız gözüküyorsa, o imkansızlığı yaratan da sensin.
Si no es posible hay que hacerlo posible.
Kötü bir gün geçirdiğimde ya da sorunlarım olduğunda konuştuğum ilk insan sensin.
Cuando tengo problemas o un mal día eres la primera persona con la que hablo.
O odada olup da buna hâlâ inanan tek kişi sensin.
Es el único que le cree.
- Raoul'a eroin sağlayan da sensin. - Hayır.
- O sea, que la heroína se la das tú.
Suçlanması gereken biri varsa o da kesinlikle sensin Mark.
Yo no hago caridad. Mira, Mark, siempre te he apoyado, pero es Jimmy el que ha sido acusado.
" O rüya da sensin bir tek
El sueño eres tú.
Bunların tadını çıkarmanın özgürlüğü. Ama sorumluluğa gelince sadece bir tane var, o da sensin Ruth!
Pero en cuanto a raíces...
Kapıda kimse yok, o sensin!
No hay nadie en la puerta. Eres tú.
"İlham perime neden saklandığını sordum. ... o da bana" Asıl saklanan sensin. " dedi.
Le he preguntado a la musa por qué se escondía.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da benim 38
o da olur 28
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da nesi 25
o da bana 49
o da 410
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da nesi 25
o da bana 49
o da 410
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16