O da yok tradutor Espanhol
4,778 parallel translation
O da yok.
No.
- O da yok.
Tampoco forma parte del trato.
Yüzde oranları, milimetreler ya da aşamalar hakkındaki saçmalıklara ihtiyacım yok.
No necesito toda esa mierda de... porcentajes, o milímetros, o pruebas.
O çocuğun Salem'da yeri yok.
Quiero volver. No hay sitio para este niño en Salem.
Çoğunun artık Arcadia'da bir ailesi ya da arkadaşı yok.
La mayoría de ellos ya no tienen familia o amigos en Arcadia.
- O da iyi, sorun yok.
- Está... Bien, esa entonces.
Planladığın alçakça bir eylem için başkasının planladığı alçakça bir eylem için ya da seni kim tuttuysa ona ulaştıracaksın ve planın ne olduğundan haberin yok.
algún acto vil que planeaste tú, algún acto vil que planeó otra persona, o tienes apalabrado a un comprador... y no tienes ni idea de lo que tiene planeado hacer.
Anlayacağınız üzere, reaktörünüzü yok edebiliriz ya da yoldaşımızı bırakırsanız saldırıyı durdurabiliriz Dominik Salvi.
Como ya saben, tenemos la habilidad de destruir su reactor, o de abortar el ataque si tan solo liberan a nuestro camarada, Dominik Salvi.
Güvenlik kayıtları yok, bilgiye veya banka kayıtlarına da yok.
Ningún detalle de seguridad, ni acceso a información o a cuentas bancarias.
Kimilerimizin o çeşit bir gücü yok, özellikle de bu tip zamanlarda, her açık saçık detayda sizi tüketmesi çok kolay kendinizi dergide bulmak ya da haberlerde duymak ama burada gördüğüm kadınlar benim şunu fark etmemi sağladı ki bu meseleler o kadar küçük ve önemsiz şeylerki.
Muchos de nosotros no tenemos esa fuerza, sobre todo en tiempos como estos, en los que es muy fácil ser devorados por cada detalle lascivo encontrado en las revistas o en las noticias, pero veros a vosotras aquí, hace que me dé cuenta de lo pequeños e insignificantes que esos asuntos pueden ser.
Kaçakçılar ya gitmeli ya da yok olmalı.
Los contrabandistas deben marcharse o ser destruidos.
Babam ya da erkek kardeşim olmana ihtiyacım yok.
¡ No necesito que sea mi padre o mi hermano mayor!
BM diğer kuruluşlarla birlikte rapor Hayvancılık oyun yoktu, sadece Küresel ısınmanın önemli bir rol O da önde gelen nedenidir kaynak tüketimi Ve çevresel bozulma Bugün gezegeni yok.
La ONU y otras agencias registradas que no sólo el ganado desempeñar un papel importante en el calentamiento global, también es la principal causa de consumo de recursos y la degradación del medio ambiente destruir el planeta.
Yani, dans pistinde doğuran arkadaşların seks yaptığın sahte ünlüler ya da dünya seyahati hikayelerinde abartı ya da kurgu yok mu?
Así que no hay ficción ni exageración en tus historias sobre viaje por el mundo o encuentros sexuales con pseudo-famosos o amigas que hayan dado a luz en pistas de baile.
İnsanları yok eden sihirli bir kutuya testereye ya da bir asaya ihtiyacım var.
Necesito una caja mágica que haga desaparecer a la gente, una sierra mágica, una varita mágica, o...
Bunu ne zaman göreceğin ya da nerede olduğun konusunda hiçbir fikrim yok.
No tengo ni idea de cuándo verás esto o de dónde estás.
Başkan hâlâ cevap vermiyor. Mayport'tan ve laboratuardan da haber yok.
Aún no hay respuesta del Presidente y nada de Mayport o del laboratorio.
Herhangi bir riski ya da tabusu da yok.
Nada es tabú o escabroso.
Chasen'den ya da onu kaçıranlardan hiç iz yok mu?
¿ No hay señales de Chasen o sus secuestradores?
İşleri, okulları ya da izleyecek dizileri yok mu?
¿ No tienen trabajo, o clase, o programas que ver?
NARVIK'in ya da tedavinin yok edilmesine müsaade etmezler.
No permitirán que el NARVIK o la cura sean destruidos.
Aslına bakarsan, ahbap, Grumman'da çalışıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Birleşik Devletler o komünistleri her zaman ve her yerde yok edebilir.
Bueno, de hecho, tío, trabajo para la Grumman, así que puedo asegurar sin la menor duda que los EEUU podrían acabar con esos rojos en cualquier momento y en cualquier lugar.
Benim gidecek bir evim yok. Ya da sığınabilecek bir ailem yok.
Sabes, no tengo un hogar al que volver o una familia que me espere.
Söylediğim gibi bana yardım etmek için bir sebebin yok ama Klaus uzun zaman önce ölümü yenip tekrar dünyaya döndüğünü söylemişti. Eğer sen ya da ben amcama yardım edemezsek, o da edemez.
Como dije, sé que no tienes razones para ayudarme pero Klaus dijo que hace mucho tiempo te despojaron de tu vida, y si puedo ayudarlo, si tú puedes ayudarlo a él no le pasará.
Büyük bütçelerimiz ya da katılmak için can atan bir sürü öğrencimiz yok.
No tenemos mucho presupuesto o... muchos estudiantes de entre los que elegir.
Herhangi bir tehlikesi ya da yan etkisi yok, değil mi?
No será... peligroso, o tendrá efectos colaterales o algo de eso, ¿ verdad?
Bu yüzden çözücü, toksik metaller ya da uçucu organik bileşikler yok.
Así que no hay disolventes, metales tóxicos o compuestos orgánicos volátiles.
Aylardır hiçbir sinyal alamadık. Bu cihazlarda da ne bir çağrı ne de bir mesaj yok.
No hemos recogido una señal en meses, y ninguno de estos celulares tiene una sola llamada o mensaje.
Kendini savunmaya çalışırken aldığı bir yara yok, Demek ki tanıdığı ya da korkmadığı biriydi.
No hay heridas defensivas, así que ella conocía a la persona, o no le tenía miedo.
Sakızın falan yok mu? Ya da nane şekeri? Herhangi bir şey?
¿ Tienes goma de mascar, menta o algo?
Lonetree'nin muhbir dosyalarına ya da diğer güvenli materyallere ulaşabilmesinin yolu yok.
Es imposible que Lonetree hubiera tenido acceso a ningún expediente de ningún agente o a cualquier otro material secreto.
Bugün ya da yarın yok mu?
¿ nada hoy o mañana?
Okulumdakilerle ortak hiçbir yanım da yok o yüzden...
En realidad no tengo nada en común con los chavales del instituto, así que...
- O da sorun yok mu dedi?
¿ Y dijo que estaba bien?
O yalnız kovboy, tek başına ada kimseye ihtiyacım yok tavırların.
Que jugarías a eso que se te da tan bien de "soy un solitario en mi isla y no necesito una mierda de nadie".
Bilmiyoruz, efendim. Şu diğer kurban, Mapleton... Çete üyelikleri, uyuşturucu baskınları ya da etki altında araç kullanımları yok.
La otra víctima, Mapleton... no era pandillero, ni fue detenido por drogas o alcohol.
Burada benimle berabersin, bu yüzden sorunun kıskançlık ya da güvensizlik olduğunu varsaysak ikisini de hissetmem için bir sebebim yok.
Estás aquí... conmigo, así que si los celos o... o... la inseguridad eran el problema, no tengo razón para no sentirme bien.
O uçaktaki ölü ya da diri tüm yolcuları yok etmeniz gerekiyor.
Todos los pasajeros del avión, muertos y vivos deben ser destruidos.
Dondurma ya da çatal üstü dövme için durmak yok, tamam mı?
Y sin detenerse para conseguir heladosh o tatuajesh, ¿ vale?
Rozetli ya da rozetsiz bizim özel mülkiyetimize girmeye ve alı koymaya hakkınız yok.
Placa o no, no traspasarás y robarás en propiedad privada.
Bu küfün var olduğuna dair hiçbir medikal parçaları ya da bilimsel kanıtları yok.
No hay ni un papel de evidencia medica o cientifica que justifique esta histeria por el moho.
Yok canım, o kadar da kötü değil.
Oh, vamos. Él no es tan malo.
O kadar da büyütelecek bir şey yok, dostum. Tamam mı?
No es para tanto, ¿ vale?
Yoksa bundan da mı haberin yok?
¿ O es nuevo también para ti?
- Su ya da başka bir şey ister misin? - Yok.
- ¿ Quieres un vaso de agua o algo?
O zaman borcumuzu tam olarak ve çabuk ödememiz lazım bu da demektir ki fonları almam lazım aceleye gerek yok.
Entonces debemos pagar nuestra deuda por completo y con prontitud, lo que significa que he de conseguir los fondos, y en poco tiempo.
- O da gelebiIir. Yok, o beni davet etti. Buralarda olmalı.
No, ella me invitó a mí, debe estar por aquí.
Kembleford'da 1850 senesinin Şubat'ı ve Kasım'ı arasında gerçekleşen evlilik, doğum ya da ölümlere dair hiçbir şey yok.
O no hubo matrimonios, nacimientos ni muertes en Kembleford entre febrero y noviembre de 1850...
Ve o, Winnipeg bizi yola sevk sonra da, artık çok geç bize yapılabilir bir şey yok.
Y nos envió a Winnipeg, luego nos dijeron que era demasiado tarde, que no había nada que pudiera hacer.
Ben herhangi bir ilk yok veya ikinci derece yakınları meme ya da yumurtalık kanseri.
No tengo ningún pariente de primer o segundo grado con cáncer de mama u ovario.
Hırsızlık ya da hasar belirtisi yok.
Ni señal de robo o daño.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16