English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Saat 8

Saat 8 tradutor Espanhol

3,448 parallel translation
Monique Poirier 23 yaşında, dün akşam saat 8 sularında kaybolmuş.
Monique Poirier. 23 años. Desaparecida poco antes de las ocho de anoche.
Sen de saat 8 gibi gelirsin.
Ven alrededor de las 8 pm.
Saat 8 : 00 iyi o hâlde?
Entonces, ¿ A las ocho esta bien?
Aslında, bugün biraz sıkışığım ama yarın sabah erkenden parkta buluşmaya ne dersin, mesela saat 8?
Sabes, estoy complicado hoy, pero... ¿ Qué tal si nos vemos en el estacionamiento bien temprano en la mañana? Digamos...
Bu sabah saat 8 : 00'de.
Esta mañana a los 8 : 00 a.m.
Cumartesi günü Grace'i saat 8 yerine 9'da alman gerekiyor çünkü Stan'le bir davete katılacağız.
Necesito que recojas a Grace a las 8 en lugar de a las 9 el Sábado porque Stan y yo vamos a un evento.
Saat 8'deki konferansa gitti mi peki?
Bueno, ¿ y acudió a su conferencia de las ocho?
Güvenlik raporuna göre ; o gece kimliğini saat 8.05'te radyoloji'de geçirmiş.
Según seguridad, usó su placa en Radiología a las ocho y cinco
Saat 8 : 37, ve Dan Ryan Köprüsü'nden geçmek üzereyim.
8 : 37, y voy a pasar debajo del puente Dan Ryan.
Saat 8 : 37.
Son las 8 : 37.
Akşam, saat 8 : 40.
- ¿ Entonces?
Bu brifingin saat 8 de verileceği söylendi.
Esta reunión estaba programada para las 08 : 00.
Yemek kendi kafeslerinde saat 8'den 12'ye kadar.
La cena es a las 8, regresa a la jaula a las 12
Saat 8 : 04'te yalnız başına odasına geri dönüyor.
Aquí regresa a su habitación sola a las ocho y cuatro.
Bu gece saat 8'de mükemmel, Jimmy Pesto'da romantik bir buluşma ayarladım.
Fue idea de los niños. Propuse una cita romántica esta noche a las 8 : 00 en el elegante Jimmy Pesto.
Saat 8'de herhalde.
Puede que a las ocho.
Saat 8'de et lokantasında... bar tarafındaki köşede.
A las ocho en el Chop House. En la cabina del bar.
Dr. Sujishi saat 8 : 00'de senin de görüşmede olmanı istiyor.
El Dr. Sujishi quiere que estés a las 8 : 00 en su consulta.
Dün gece, saat 8 sularında Kosova'daki Priştina Havaalanı'ndan ayrılan 5 Avrupa Birliği görevlisi kaçırıldı.
Cerca de las 20 hs. de ayer, cinco oficiales de EEUU fueron secuestrados mientras salían del Aeropuerto Pristina en Kosovo.
Saat 8'deki masajından sonra kumarhaneye gideceğini öğrendim.
Puedo decir que el tiene programado algo de tiempo en el casino después de su masaje a las 8 : 00
Harvey sana "saat 8 demek saat 8 demektir". dememi istedi.
Harvey me dijo que le diga que las 8 : 00 significan las 8 : 00.
Billy bana çay ve gazeteleri getirdi ama saat daha 08.00 olmamıştı.
- ¿ Alguien puede confirmarlo? - Billy me trajo té y periódicos pero como a las 8.
Yarım saat önce 8 metreden tam 12'den vurduğunu gördüm.
Media hora antes. No se estaba moviendo.
Saat sekiz civarı Miletti'lerin evine arabayla gittik.
Nosotros nos fuimos juntos a lo de los Miletti cerca de las 8 : 00.
Saat 20 : 25 ve dahili numaram 9532.
Son las 8 : 25 PM y mi extensión es 9532.
Saat 15'te, birazdan 8. katta yüzde 50 indirimimiz başlayacak.
A partir de las 3 p.m. comienzan nuestros descuentos del 50 %... en el octavo piso.
Saat 8.
Las ocho en punto.
Sekiz buçukta oraya gittik ve bir saat orada kaldık.
Fuimos hasta allí a las 8 y media y estuvimos ahí por una hora.
8 SAAT ÖNCE
8 horas antes
Saat daha 8.
Son las 8.
Biliyorum ama saat sekiz çeyrekten önce bir şey göstermelerini istemiyorum.
Solo no quiero que muestren algo antes de las 8 : 15.
Geçen seferde saat sekiz çeyrekte başlamıştı. Tam sekiz çeyrekte.
La ultima vez empezo a las 8 : 15... cierto 8 : 15.
Son geldiğimizde benim saatime göre film saat sekiz buçuk civarında başlamıştı.
La ultima ves que estuvimos aqui, y de acuerdo a mi reloj, la pelicula empieza a las 8 : 30...
7-8 saat sürer.
Nos tomará de 7 a 8 horas.
"Saat 08 : 00'de poligonun orada buluşalım."
" Reúnete conmigo a las 8 : 00 en el Campo de tiro para celebrarlo.
İlk sekiz saat yarım doz sıvı verin, sonra 16 saat Etomidat.
Dale la mitad del fluido en las primeras 8 horas y el resto durante las próximas 16. Etomidato.
Neredeyse 8 oldu. Dört saat sonra öğlen.
Son casi las 8. 4 horas hasta el mediodía.
Günde 8 saat ayakta çalışıyorum ben.
Trabajo ocho horas diarias de pie.
Saat 20 : 17'de, bilinmeyen bir sebepten dolayı uçak birden irtifa kaybetmeye başladı.
A las 8 : 17 PM, por razones desconocidas la aeronave comenzó a perder altitud.
Geri kalan zamanında Dutch'la beraber, ama günde 8 saat uyuması gerekiyor, ayrıca bunun duşu var, egzersizi var, çok yönlü vücut bakımı var.
Dutch tiene el resto del tiempo, pero ella necesita ocho horas de sueño, mas el tiempo para la ducha, acicalarse, y todas esas cosas para el mantenimiento corporal.
Demek ki Dutch günde onu maksimum 3.8 saat boyunca görebiliyor.
Eso significa que Dutch solo tiene 3,8 horas para verla como mucho.
Çalıntı filmi, tüm dünyanın izlemesi için 8 saat sonra siteye yükleyeceğini söylüyor.
En ocho horas él promete subir la película robada para que el mundo la vea.
Sekiz saat yirmi-yedi dakika içinde...
Apróximadamente 8 horas y 27 minutos...
En iyi tahminim 8 saat önce. Deri aşınmaları boğulmadan önce çıplak elle dövüldüğünü gösteriyor.
Las abrasiones de la piel muestran que fue golpeado antes de ser estrangulado.
8 saat boyunca su doldurduk.
y los llenamos durante 8 horas.
Colleen teslim ettiğin paketi 8 : 14'te imzalamış ölmeden bir saat önce.
Colleen firmó a las 8 : 14 por un paquete que tú entregaste una hora después estaba muerta.
Londra Heathrow Havalimanı'na doğru inişe geçmiş bulunuyoruz. Yerel saat yaklaşık 8 : 05'i göstermektedir.
Damas y caballeros, iniciamos el descenso al Heathrow, el aeropuerto de Londres, hora local aproximada, las 8 : 05.
Bu, dün sabah 8 : 15'te, oğlunuzun kaybolmasından yaklaşık yarım saat önce çekildi.
Esto es de ayer por la mañana a las 8 : 15, una media hora antes de que desapareciese su hijo.
Yani 8 saat süreyle çalışan 20 operatörünüz var öyle mi?
¿ Entonces tienes 20 operadores con turnos de ocho horas?
Benim işim yeniden başlar çünkü içeriye girmem gerekir. Zor bir şey çünkü o kişiyle 8 ya da 10 saat boyunca burada birlikte oturuyorsun. Ve son yapman gereken şey kemerleri çözmek oluyor.
Mi trabajo comienza de nuevo porque debo regresar ahí y eso es también difícil porque estás ahí sentado con esta persona ocho o diez horas durante todo el día y ahora lo último que haces es quitar esas correas.
Saat 8 için yer ayırtıldı bile.
¿ Nos vemos esta noche?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]