Sanırım bu doğru tradutor Espanhol
313 parallel translation
Sanırım bu doğru.
Creo que es cierto.
- Sanırım bu doğru.
Tiene razón.
sanırım bu doğru.
Sí, supongo.
Sanırım bu doğru Bay Smith.
Pienso que es cierto, Sr. Smith.
Sanırım bu doğru ve insan attığı zara razı oluyor.
Probablemente sea verdad y debes aceptar el destino.
Evet, sanırım bu doğru.
Sí, supongo que es verdad.
Sanırım bu doğru olmalı.
Creo... No, sé que fue así.
Sanırım bu doğru.
Supongo que tienes razón.
Sanırım bu doğru.
Eso es cierto, supongo.
Sanırım bu doğru.
Pues, es verdad, supongo.
Sanırım bu doğru.
Creo que es correcto.
Sanırım bu doğru.
Supongo que no.
Evet, sanırım bu doğru.
Sí, creo que así es.
Sanırım bu doğru.
Creo que es verdad.
Evet, sanırım bu doğru.Bak, hadi gidelim, gidip birkaç piliç yakalayalım ve eğlenelim, ne dersin?
Sí, supongo que es verdad. Mira, vámonos de aquí. Vamos a conseguirnos unas pollitas y divirtámonos, ¿ qué me dices?
Sanırım bu doğru.
- Y supongo que así fue.
- Sanırım bu doğru.
- Supongo que sí.
Sanırım bu doğru.
Me imagino que sí.
Sanırım bu doğru.
Sí, es cierto.
- Gayri resmi olarak, sanırım bu doğru.
- De forma extraoficial, supongo.
sanırım bu doğru.
Supongo que es cierto.
- Sanırım bu doğru.
- Supongo que es verdad. - Sostente.
Evet, sanırım bu doğru.
Sí, creo que es cierto.
Sanırım bu genç bayan, arkadaşımın anlattıklarının doğru olup olmadığını bilecek konumda.
Esta joven debe saber si él dice la verdad o no.
Demek öyle, Bay Green! Sanırım bu ayarlanabilir. Tabi kartlarını doğru oynarsan.
Creo que puedo resolverlo, si sabes jugar las cartas.
Bir bakıma bu doğru, sanırım.
Hasta cierto punto esto es verdad, me imagino.
sanırım 20 yaşlarındaydı... Eğer sen yokken bir fıstıkla etrafta göründüğümü duyarsan bu doğru.
Tiene como 20 años... así que si oyes que salgo con angelitos en tu ausencia, es cierto.
Sanırım insan anne ve babasından... belli miktarda iyilik ve kötülük alıyor. - Ben sadece kötülük almışım. - Bu doğru değil.
Supongo que recibes cierta cantidad... - y yo sólo recibí lo malo.
Sanırım bu yüzden doğru dürüst bir işe tutunamadım.
Supongo que por eso he sido incapaz de asentarme, mantener un trabajo.
Sanırım bu sadece Hollywood'da doğru.
Supongo que eso sólo pasa en Hollywood.
Bu doğru, sanırım Jake'de üzülmüştür.
Supongo que ahora Jake también lo siente.
Bu sorunu doğru şekilde çözmezse başı gerçekten... derde girecek sanırım.
Tengo la sensación de que si no maneja bien la situación, tiene un problema serio.
Sanırım bu kostüm doğru değil. Öyle mi? Aptalca bir Roma ve Fenike karışımı.
Es una estúpida mezcla de romano y fenicio.
Sanırım bu bir bakıma doğru.
Supongo que en cierto modo es verdad.
Bu öğleden sonra analist beni çağırdı ve sanırım doğru şeyleri söylemedim.
Esta tarde, me llamó el analista. Creo que no dije las respuestas correctas.
Bu doğru sanırım, insanlar birbirlerini tanıyamıyorlar.
Es cierto que la gente nunca llega a conocerse.
Sanırım bu yönetmeliği ihlal etmeden önce öleceğinize yemin ettiniz. - Gayet doğru.
Supongo que perderían su vida antes que violar esa directiva.
Sanırım bu doğru.
Pienso que es verdad.
Sanırım dediklerimi doğru anlayamadınız ve bu yüzden şaşırmış vaziyettesiniz.
Me parece que no me ha entendido bien, por eso se sorprende.
En doğru telaffuz ettiğin Almanca sözcük bu sanırım.
Tenía que ser la única palabra alemana que pronunciaras perfectamente.
Ve bu yüzden baylar, sanırım eve doğru uzun bir yürüyüşe çıkmamız gerekecek.
Así que, caballeros, creo que lo podemos dar por sentado que nos espera una larga caminata a casa.
Sanırım karşıdaki inşaat sahasından bu tarafa doğru kaçıyorlar.
Creo que vienen realizando túneles desde esa construcción.
Birden aklıma geldi ve orada kaldı. Sanırım doğru olan şey de bu.
Se me ha metido de repente en la cabeza, y se ha quedado ahí... y es lo correcto.
- Sanırım bu yaptığınız doğru değil.
- No debería hacer eso.
Sanırım bela gibiyim. Bu doğru değil.
Eso no tiene porque ser así, hombre.
Sanırım o doğru insan ve galiba bu hafta sonu karar verebiliriz.
Creo que es el hombre de mi vida, y éste podría ser el fin de semana decisivo.
Evine uğradınız sanırım. Bu doğru.
Fue usted a su casa, según creo.
Ve eğer bu eğrideki değişim oranını doğru saptayabilirseniz... Sanırım hoş bir şekilde şaşıracaksınız.
Si determinamos el índice de cambio de esta curva correctamente creo que estarán agradablemente sorprendidos.
Hayır, o doğru komitede. Sanırım tüm farklılığı yaratan bu.
Claro, esta en el comite adecuado y eso es lo que hace la diferencia.
Sanırım kendimize sormamız gereken bu algının doğru olup olmadığı.
Lo que nos debemos preguntar es si esa percepción es o no adecuada.
Sanırım ben bu iş için doğru insanları tanıyorum.
Conozco a la gente indicada. Venga conmigo.
sanırım bu 88
sanırım buldum 30
sanırım bu kadar 32
sanırım buraya kadar 19
sanırım bu kadar yeter 16
sanırım bunu yapabilirim 17
sanırım burada 22
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
sanırım buldum 30
sanırım bu kadar 32
sanırım buraya kadar 19
sanırım bu kadar yeter 16
sanırım bunu yapabilirim 17
sanırım burada 22
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18