Send tradutor Espanhol
57 parallel translation
He may be a joy, but don't send a boy To do the work of a man
Tal vez un encanto, pero no envíes a un muchacho a hacer el trabajo de un hombre.
- Goebbels'ı çağır. - Goebbels'ı çağır.
"-" "Send for Goebbels!" " " "-" "Send for Goebbels!" " "
Send our regards.
Envía nuestros saludos.
Herkes, "Beni gönder! Beni gönder!" diyordu.
Todos los otros voluntarios dijeron, "Send me Enviar mi!"
Peder, asansörü hep geri yollamak gerekir.
Priest... ... you should always send down the elevator.
Send my father to prison?
¿ Mandar a mi padre a prisión?
Red Send Creek kızılderili bölgesinde.
La reservación de Red Sand Creek.
Red Send'e döndüğümde ordu, küçük isyanımızı duyduğunu öğrendim. Hepsi öldürülmüştü.
Cuando regresé a Red Sand... supe que el ejército ya había oído sobre nuestro gran levantamiento indio... y nos devolvieron la mano.
Ne zaman gönderdin?
When did you send it?
If I don't hear from General Stuart by this evening, l'm gonna send word out to him.
Si no escucho del General Stuart por esta tarde, le enviaré un mensaje.
- Nasıl açılıyor bu şey? - "Send" düğmesine bas.
- Presiona el botón.
Onu Amerika'ya tek başına mı göndereceğiz?
That we send her to America all alone?
Söz kesmeden kızı nasıl göndeririz ya da ilişkiyi netleştirmeden?
How can we send the girl without a betrothal or a confirmed relation?
He takes one look at that fake rack he's gonna send her right back.
Da una mirada al publico falso que la va a abuchear.
"Send in the Clowns" ve "Tears of a Clown" bir gecede iki tane.
¡ "Send in the Clowns" y "Tears of a Clown" en una noche!
Send paramedics. I think-
Manden a los paramedicos.
Bana mail yolla. Hızlı ol, "send" tuşuna tıkla.
Mandame un mail, apresurate y presiona enviar.
Evet, ve dergideki arkadaşlarla düşündük de... you should go ahead and send over a fuckin'shitload of it.
Es correcto, entonces todos nosotros aquí en la revista pensamos... que debería seguir adelante y mandar una buena cantidad de mierda de eso.
That's how I got him to send Aurora away.
Así logré que dejara ir a Aurora.
Bilet send- - pekala, hadi- -
Tienes el tick- - Bueno, vamos a- -
Benim gördüklerimi görsen send e aynı şeyi yapardın!
¡ Si usted hubiera visto lo que yo vi, habría hecho lo mismo!
Cep telefonuna bir eyler yazıp "gönder" tuşuna bastın mı nereden gidiyor?
Lester, cuando usas un celular y oprimes "send", ¿ adónde va la llamada?
Göndereceğim seni Arkansas'a...
I'm gonna send you back to Arkansas
- you won't send me to the hospital.
- que no me enviarás al hospital.
size sevgilerimizi yolluyoruz,
We are well and send our love,
Yani... Yani, ilk başta çocukken Send Islahevi vardı.
Para empezar, cuando era chiquito estuve en el Centro de Detención.
Baintnow House... sonra Send'e gönderildim.
Baintnow House, otra vez en el Centro,
Send them Deerfoot Highway.
Envíalos a la carretera de Deerfoot.
So Michael had a little chat with corporate and they decided to send me to management training.
Michael habló con la oficina central y decidieron enviarme a un taller de perfeccionamiento de control.
Send geri! Simdi mi?
Llévame de regreso.
" Please send emails Nash, Rev. 418, a :....
" Favor enviar los correos de Nash, Ap. 418, a :....
World-Send.
World-Send.
Bir World-Send paketi bulamadık, ama evi olaydan dört gün sonra inceledik.
Bueno, no encontramos ningún paquete de World-Send, pero no procesamos la casa hasta cuatro días después de los hechos.
Bu, Bronx'taki uyuşturucu baskınında bulunan bir "World Send" paketi.
Este paquete de World Send fue recuperado de un homicidio y allanamiento relacionado con drogas en el Bronx.
Tüm olay yerlerinin arasında 12 millik mesafe var, ve bu paketlerin hepsi aynı World Send çalışanı tarafından teslim edilmiş.
Todas estas escenas del crimen estan tan solo separadas por 12 millas, y todos estos paquetes fueron entregados por el mismo empleado de World Send.
Bunların ilişkisi, Lindsay'nin her olay yerinde bulunan ve World Send firmasından gönderilen paketlerin içindeki kokain kalıntısı.
Todos están relacionados forensemente por Lindsay a través del residuo de cocaina del embalaje de World Send recuperados de la escena.
Şu an 25 yaşında ve Bronx'un kuzeyinde yaşıyor. Altı aydır World Send firmasında çalışmakta.
Tiene ahora 25 años y vive en el norte del Bronx y ha sido empleada de World Send durante seis meses.
Haylen, Marcia'nın World Send'deki hareketlerini karşılaştırdı.
Haylen ha comparado los movimientos de Marcia usando el sistema de rastreo de World Send con los aciertos del CODIS.
If I don't get you out, Cole's gonna send in every agent.
Si no te saco de aquí en 10 minutos, Cole enviará a todos los agentes que tenemos.
Biliyorum. Send e evlat edinildin.
Sé que eres adoptado.
Send e bu davayı dedektiflere mi veriyorsun?
¿ Tu eras el detective jefe del caso?
Townsend ajansı, Bugün
AGENCIA TOWN SEND HOY
O zaman telgraf yollarım.
Fine. I'll send a telegram.Bien, enviare un telegrama.
Richard, gönder onu.
Richard, you just send her away.
- Fotoğrafını gönder.
- Send me a picture.
Play.
Le doy "send".
No, I'll send you to the bus stop.
No, te acompaño al autobús.
- Sondheim, Send In The Clowns'u bir günde yazdı.
Sondheim escribió "Send in the clowns" en un día.
- Şimdi fotoğrafları gönderecek misin?
BUENO. Ahora vas a SEND'EM?
Vera'yı yolla.
"Send Vera."
Neden send e bizimle gelmiyorsun?
Ven.
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden başka 23
senden n 19
sende var mı 43
senden değil 18
senden bıktım 26
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden başka 23
senden n 19
sende var mı 43
senden değil 18
senden bıktım 26