English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sıcak değil mi

Sıcak değil mi tradutor Espanhol

549 parallel translation
Sıcak değil mi?
Hace calor, ¿ no?
Sıcak değil mi?
Qué calor, no?
- Hava sıcak değil mi, Walter?
- Está haciendo calor, ¿ cierto Walter?
Nisan başı için hava çok sıcak değil mi Dr. Gurkakoff?
¿ No hace mucho calor para ser abril, Dr. Gurkakoff?
- Sıcak değil mi?
- Hace mucho calor, ¿ verdad?
- Sıcak değil mi?
- Hace calor, ¿ Eh?
Sıcak değil mi?
¿ No hace calor?
Burası sence de biraz sıcak değil mi?
Hace calor, ¿ verdad?
Burası fazla sıcak değil mi?
¿ No tienes calor?
Çok sıcak değil mi, Mae?
¿ No está caliente, Mae?
Dünden beri hava sıcak değil mi?
Hacía calor ayer.
Hava sıcak değil mi?
¿ Qué le parece el calor?
Sizce de sıcak değil mi?
Ud. tiene calor también, ¿ verdad?
Bu akşam çok sıcak değil mi?
¿ No hace mucho calor esta noche?
Evet, aşağısı çok sıcak değil mi?
Ah, sí, hace mucho calor ahí abajo. ¿ Verdad?
Sıcak, değil mi?
Sientes el calor, ¿ verdad?
Sıcak, değil mi?
Hace calor, ¿ verdad?
Bugün çok sıcak, değil mi?
Que día tan caluroso, ¿ verdad?
Bir sıcak su şişesi istersin değil mi?
Te gustaría una bolsa de agua caliente, ¿ verdad?
Ne sıcak hava, değil mi?
Hace calor, no?
Ayıcık çok sıcak bir keçi, değil mi?
Osa es una cabra muy cálida, ¿ verdad?
Ayıcık çok sıcak bir keçi, değil mi?
Debí imaginarlo. Osa es una cabra muy cálida, ¿ verdad?
Gazeteler doğruymuş. Buranın gerçekten sıcak bir havası var. - Öyle, değil mi?
Los periódicos están en lo cierto, hay electricidad real aquí.
- Sıcak bir akşam değil mi?
- Hace calor esta noche.
Merhaba çocuklar. Çok sıcak, değil mi?
Hola chicos. ¿ No hace calor aquí?
Beraber çalışmaya çok sıcak bakmıyorsun, değil mi?
No te gusta la idea de aliarte conmigo, ¿ no?
Sizin o taraflarda durum bayağı sıcak, değil mi?
¿ La situación en su parte del mundo está difícil, no es verdad?
Felaket sıcak, değil mi?
Un calor terrible, ¿ no?
- Sıcak, değil mi?
- Hace calor, ¿ verdad?
- Burası sıcak, değil mi?
- Hace calor aquí, ¿ no?
Sıcak, değil mi?
Qué calor.
Washington'da hava çok sıcak olmalı, değil mi?
Estuvo caluroso en Washington, ¿ no?
Sıcak bir gün değil mi?
Hace calor, ¿ no?
Tam zamanında sıcak bir yere geldik, değil mi, Rudy?
Ya era hora de que llegásemos a un sitio calentito, ¿ eh, Rudy?
Çok sıcak değil mi, hanımefendi?
Qué calor.
Sıcak, değil mi?
Qué calor hace.
Çok sıcak ve dokunaklı bir hikayeydi, değil mi?
¿ No les parece que fue una linda y tierna fábula?
Biraz sıcak hissediyorsun, değil mi?
¿ Le molesta el calor, ¿ Cierto?
Sıcak, değil mi?
Qué calor, ¿ no?
Biraz sıcak bir gece, değil mi?
Una noche calurosa, ¿ verdad?
- Sıcak, değil mi?
- Hace mucho calor, ¿ no?
Seni hoş ve sıcak tutmamız lazım değil mi?
Bien, bien. ¿ Qué tenemos aquí?
Sıcak, değil mi?
Qué calor hace, ¿ no?
Güneş keskin ve sıcak, değil mi?
EI sol calienta muchísimo.
Vay be, burası çok sıcak, değil mi?
Hace calor aquí, ¿ verdad?
Ne kadar sıcak bir karşılama oldu değil mi?
No es un recibimiento muy cálido ¿ verdad?
Şafal söktüğünde sıcak bir kahve iyi olurdu, değil mi?
Cuando amanezca, les gustará tomar un cafe caliente, ¿ no?
Hava sıcak, değil mi?
Hace calor, eh?
Çok fena sıcak, değil mi?
Terriblemente caluroso, no es cierto?
Sıcak, değil mi?
Hace calor, eh?
Hava çok sıcak, değil mi?
Hace calor, eh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]