English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ V ] / Ve benim

Ve benim tradutor Espanhol

52,985 parallel translation
Dün gece kocam ve benim onun ailesi ile yemek yememiz gerekiyordu, ki bunu nasıl tarif ederim bilmiyorum.
Anoche, mi marido y yo debíamos cenar con su familia, la cual... No sé cómo describirlo.
Bakanlar Kurulu ve benim yapmam gereken bu değil mi?
¿ No estamos para eso?
Ve benim oturduğum yerden biraz tedirgin görünüyor.
Y desde donde yo estoy sentado, luce un poco ansioso.
Ve benim diş hijyenistimi!
¡ Mi higienista dental!
O küçük değil ve benim kardeşim değil.
No es un bebé y no es mi hermano.
Üç birlik, Frostwolves ve benim gücüm...
Con tres legiones, Lobo Gélido y mi poder...
Ve benim adım da Tarzan değil.
Y mi nombre no es Tarzán.
Ve benim bende olmayan birşeyleri sende gördüğüm anda kullandığım isim...
Y cuando vi que tenias algo que yo no.
Bu sana karşı adaletsiz ve benim için adil değil.
No es justo para ti y no es justo para mi.
Ve benim durumumda, insanlara söyledim, herkes,
Y en mi caso, he dicho a la gente, todo el mundo,
Bizim gibi olanlar ise... Senin ve benim gibi olanlar... Biz umurlarında değiliz.
Les hacemos sus carreteras, y peleamos sus guerras y demás.
Ve benim son gündem orada bu teklifi düşünmeye devam ettim
Y en mi último día, estuve pensando en una cita.
Tamam, devam et ve benim için kalem ve kağıt çıkart.
Bien. Saquen papel y lápiz.
- Ve benim.
- Es mi banco.
Ve benim!
¡ Es mi banco!
Veronika ve benim zor dönemlerimiz oldu, kabul ediyorum.
Veronika y yo hemos tenido problemas. Eso lo admito.
Bir gün tercihlerinin sonucuna sen de katlanacaksın aynı kocam ve oğlum gibi. Ama emin olabilirsin ki tetikteki benim parmağım olmayacak.
Algún día pagarás el precio de tus decisiones, como lo hicieron mi esposo y su hijo, pero ten por seguro que no seré yo quien jale el gatillo.
Benim içimde kötü ve karanlık bir şey olduğu gibi.
Así como yo llevo algo oscuro y perverso en mí.
Şimdi benim ünlü film yıldızı oğlum burada olduğuna göre böylesi zorlu ve karanlık bir zamanda her birinize gerçek renklerinizi gösterdiğiniz için... teşekkür etmeme izin verin.
Ahora que llegó mi famoso hijo actor, permítanme agradecerle a cada uno de ustedes por mostrarme quién es en realidad en esta hora difícil y oscura.
Onlar Trol ve bazıları benim arkadaşım.
Son troles. Y algunos son amigos míos.
Benim görevim ise bu melez kardeşimi korumak ve bunun olmasına izin vermemek.
Es mi trabajo cuidar a mis hermanos cambiantes.
Bu en büyük dayanıklılık testi ve kimse benim gibi dokunamaz.
Es un juego de resistencia, mi tacto es dulce como pocos.
Karanlığa doğru yolculuk ediyorduk ve bu benim için iyice zifiri karanlıktı.
Estábamos viajando en la oscuridad... y era muy, muy oscuro para mí.
- Yani, benim ailem İtalyan.. ve İtalyan stili oynamak için eğitim aldım..
Bueno, mi familia es italiana y me formé en ese estilo de juego.
ve ona bu takımın benim takımımın, geçmişte yaşananların aksine kendisini aptal gibi göstermeyeceğine söz verdim
Y yo le prometí que este equipo, que mi equipo a diferencia de los del pasado no haríamos un ridículo de nosotros mismos ni a Brasil.
Ve bu benim hatam olur..
Y será mi culpa.
Sen benim takımımın üyesisin ve sorumluluklarımı
Perteneces a mi equipo, y eres mi responsabilidad.
Benim adım Binbaşı Mira Killian ve onayımı veriyorum.
Mi nombre es Mayor Mira Killian, y doy mi consentimiento.
Bu dünyada işim bittiğinde... Benim hayalet hayatta ve rejenere olabilir.
Cuando llegue a mi fin en este mundo... mi ghost podrá sobrevivir ahí y regenerarse.
Benim adım Major Mira Killian. Ve ben bu verilerin silinmesine razı değilim.
Mi nombre es Mayor Mira Killian... y no doy mi consentimiento para borrar estos datos.
Benim adım Binbaşı. Ve onayımı vereceğim.
Mi nombre es Mayor... y doy mi consentimiento.
Martha, o benim kardeşim ve onu seviyorum.
Martha, él es mi hermano y lo amo.
Şimdi tavuğunu ye ki büyüyüp benim gibi küçük ve zayıf değil,
Ahora, come ese pollo para que crezcas grande y fuerte como tu papá
Çünkü herkes benim süper bir Camaro kullandığımı ve Andy'nin de bir ibne Porsche'u kullandığını biliyor.
Porque todos saben que yo conduzco un Camaro y Andy un maldito Porsche.
Tom Fo benim ilk sevgilimdi. Ve birbirimizi sevmiştik.
Tom Fo fue mi primer novio, y nos amábamos mucho.
O çocuk benim oğlum ve o adamda onu kaçıran adam.
Ese niño es mi hijo y ese hombre lo secuestró.
Ve sen benim için önemlisin.
Y a mí me importa.
Burada dur ve ışığı benim için sabit tut.
Quédate aquí. Sostén esta luz para mí.
İlla Dr. Ziegler'ın o değerli vaktini boşa harcayıp buralara kadar getirteyim de seninle konuşsun ve sana, benim çalışanım olduğunu mu söylesin?
¿ Quiere que gaste el tiempo del Dr. Ziegler, su valioso tiempo para que venga aquí a hablarle y decirle que él está conmigo?
Sen benim torunumsun ve sen sekiz yaşındasın Bana böyle sorular sormamalısın.
Eres mi nieta y eres una niña de ocho años de edad y que no debe hacerme preguntas como esas.
Benim evime yakınız ve bir misafir odam var.
Bueno, estamos cerca de mi casa, y tengo un cuarto de invitados.
Ve şu... Benim annemin adıydı.
Y esto era el nombre de mi madre.
Ve asla ama asla benim işime karışma.
Le salvaste la vida a mi hija, y nunca olvidaré algo así. Así que te daré una oportunidad. ¿ Estás listo?
Ancak, seni taşımak zorundayım ve bu benim için can sıkıcı.
Sin embargo, tenemos que moverlas, y eso me irrita mucho.
Ve sonra Benim tek yeğenimi öldürüyorsun.
Y luego, matan a mi único sobrino.
Arayan kişi benim Orta bayanlar hakkında Ve durumları Güney Amerika'da düştü.
Soy quien ha estado llamando por las Middleton y su situación en Sudamérica.
Sadece lütfen benim ebeveynim olabiliyor musun Ve beni daha iyi hissettiriyor musun?
¿ No puedes ser sólo mi madre y hacerme sentir mejor?
Ve senin, benim yeter diyebileceğim kadar ölemeyeceğini
Y nunca sabrían que jamás podrías morir lo...
Bunun gibi farklı şekil ve özelliklere sahip yüzlerce yüzüğüm var benim.
Tal vez. Tengo cientos de anillos de distintos diseños y propiedades.
Tamam, açıkça belli olmak için benim için çok mutlusun Bizi öldürmek için, arkadaşlarınıza, Ailen ve Milyonlarca masum insan,
Bueno, tan sólo para ser claros, estas perfectamente feliz... que nos mate, a tus amigos, a tu familia y a millones de personas inocentes,
Marketten bir şeyler aşırıyorduk ve sen yakalanınca, benim adımı vermiştin?
¿ Te acuerdas que robamos en Woolworth, te agarraron y diste mi nombre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]