English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Ya annen

Ya annen tradutor Espanhol

1,139 parallel translation
Peki ya annen baban ve ailenin geri kalanı?
¿ Qué sucedió con tus padres y toda la familia?
Dougal, peki ya annen?
Dougal, ¿ qué me dices de tu madre?
Pek ya annen?
¿ Y tu madre?
Peki ya annen?
- ¿ Y tu madre?
Ya annen?
¿ Qué tal tu madre?
- Ya annen?
¿ Y tu madre?
- Evet, ben... sanırım vardı. - Peki ya annen?
Sí, yo creo que sí.
Ya annen hastalansaydı?
¿ Qué pasaría si tu madre enfermara?
Ya annen babanla yediğim ve senin hiç gelmediğin akşam yemekleri?
¿ Y la cena con tus padres a la que no te presentaste?
Ya annen?
¿ Y mamá?
Anlıyorum... annen hasta.
Ya veo... Esa leche era para tu madre.
- Ya senin annen nasıl?
¿ Donde está su madre?
Annen beni davet etti ya.
¿ Lo olvidó?
Annen gibi ev işlerinden anlamadığını biliyorsun.
Ya sabes, tienes la nariz de tu madre y no mucho más.
Daireyi sana annen verdi!
Ya estamos, la casa no es tuya, es de tu madre. ¡ Y bien que te aprovechas!
Diyebilirim ki annen başkasını bulsa, kapı dışarı etmekten zevk alacağım.
Si no fuera por tu madre la echaría ya.
Annen güvende tamam mı?
Tu mami ya está a salvo, ¿ de acuerdo?
Annen Sarah'ya bakamaz mı?
¿ Podría tu madre cuidar a Sarah?
Kendi annen tarafından dövülmek yeterince kötü değilken... bir de Grover'ın kiyle bu ödlek ilişki mi var?
¿ No es ya bastante malo que tu propia madre te tenga dominado... como para que tengas esa postura sumisa con Grover?
Çünkü şey... biliyorsun evlat, annen taşınmamızı istiyor. Sanat galerisi şehir merkezinde biliyorsun evlat. ... annen de, o yüzden oraya taşınmak istedi.
Ya te lo dije, nos mudamos porque... porque... ya sabes tu madre quería mudarse, porque la galería de arte donde trabaja se mudó al centro y, ya sabes, ella quería mudarse.
Yani arada fark var... Annen sadece karar verip, ne yapılacağını söyler...
Ya sabes, hay una diferencia entre...
Hâlâ annen olabilir. Ama artık onunla bir işim kalmadı.
Puede que siga siendo tu madre, pero yo ya no tengo nada que ver con ella.
Bilirsin, annen ya da o balık arkadaşın bir şey söyledi mi?
¿ Cómo tu mama o tu amigo el pescado? ¿ Él dijo algo?
Militanlar, "Seçtiğiniz kadınlara saygılı olun O senin annen ya da kız kardeşin olabilir" yazan bir yazı astılar
"Los milicianos han puesto un cartel que dice :..... Respeta a la mujer que elijas, podría ser tu hermana o tu madre".
Yani annen seni pazarlıyordu?
Oh, Robert, ellos ya se estaban yendo ¿ Es eso pan de carne?
Ya Albert olacaktı ya da annen.
Y era cuestión de decidir entre Albert y tu mamá.
Ama artık annen ya da baban olmadığına göre... dinlemeni bekliyorum.
Pero como no tienes padre ni madre, espero que al menos me escuches.
Annen artık beni sevmiyor, bir bölümde bunu da yazdım.
Tu madre ya no me quiere, y solo escribí un capítulo sobre ello.
Annen birazdan gelip seni alacak.
Ya. Mamá va a venir a recogerte muy pronto.
Şimdi, biliyorsun ki sonsuza dek seni çok seven bir annen ve baban olacak.
Ya sabes que siempre tendrás a papá y a mamá que te quieren mucho.
Annen ve baban artık beraber yaşamayacaklar.
Mamá y papá ya no van a vivir juntos.
Frederick, baban ve annen toplantıya gitmek zorunda.
Ahí, Frederick. Ahora, mami y papi deben salir a la reunión.
Çocukken, annen bir kavanoz reçel ve bir tatlı kaşığıyla seni sinemaya bırakır ya hani?
¿ Recuerdas cuando tu mamá te dejaba en el cine con un bote de mermelada y una cuchara?
George, senin de bildiğin gibi..,... ben ve annen Florida Del Bolca Vista'ya taşınmıyoruz.
George, como puedes ver tu madre y yo no nos mudaremos a Del Boca Vista, en Florida.
- Hayır. Annen o ayrıldıktan sonra bayıldı.
No, se desplomó cuando él ya se había ido.
Şimdi, annen öldü. Artık senin için hiç bir bahane üretemez o.
Con tu madre muerta, ya no puedes escudarte en ella.
Yeter artık. Yoksa annen için iyi olmaz. Anladın mı?
Para ya, de lo contrario se lo pasará mal tu madre, entiendes?
Görüyor musun, annen senin için ileri atılıyor?
Ya ves como tu madre se encara por ti?
Annen intikamını aldı. Mutlaka bir bildiği vardı.
Tu madre ya se ha vengado.
Bunu sana söylemek istemiyordum ama ben tuvaletin bir fotoğrafını çektim ve onlara bu resmi gönderebiliriz ve onlar da bütün Florida'da bu bizim torunumuz diye gezerler böylece annen de çok mutlu olur.
No quería decirte esto, pero... pero saqué una instantánea en el cuarto de baño. Y podemos mandarles una foto de eso, y pueden ir por Florida, ya sabes... y decir "era nuestro nieto", y tu madre estará feliz.
- Annen hasta mı ya da öyle bir şeyler mi var, ha?
- Su madre está enferma, o algo así.
Ya annen ne diyor?
¿ Que dice tu mama?
Saçmalama, annen harika biri.
¡ basta ya ¡, tu madre es genial.
Kafandaki bitleri annen mi alıyor, ya da bu işi kendin mi yapıyorsun?
¿ Tu madre te quita los piojos, o ya puedes hacerlo solo?
Hiç annen sana bir adam yerdeyken ona vurmamanı öğretmedi mi?
¿ Tu madre no te enseñó a no golpear a un hombre cuando ya ha caído?
Annen aşağıya inmeyecek anlaşılan.
Entonces supongo que no va a bajar.
Annen doğduğu Chicago'dan ayrılmış ve Rusya'ya gitmişti.
Tu madre había dejado Chicago para viajar a Rusia.
Annen yukarıya çıkıp önce onunla açmanızı istiyor. Sonra da burada açar mıyız?
Tu mamá quiere que primero suban y abran regalos con ella y luego abriremos los de aquí abajo.
Ya da annen geçimini kıçıyla sağlıyordur?
¿ O qué tu madre tiene una vida secreta?
Annen gelmeyecek.
- Ella ya no vendrá.
Annen sana çok şey öğretmiş, bunu görüyorum.
Tu madre te ha enseñado muchas cosas, ya veo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]