Annen nasıl tradutor Espanhol
939 parallel translation
Annen nasıl çıkıyor buraya?
¿ Cómo hace tu madre para subir aquí?
- Annen nasıl?
- Bien. - ¿ Y tu madre?
Annen nasıl?
¿ Cómo está tu madre?
- Annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu madre? - Bien.
Annen nasıl, Bay David?
¿ Cómo está su madre, Sr. David?
- Annen nasıl dedim?
No me mires tan fijamente.
Sorun değil, annen nasıl?
- Bastante. - ¿ Cómo está tu madre?
- Annen nasıl, Herb?
- ¿ Qué tal tu madre?
Herb, annen nasıl?
- Hola. ¿ Qué tal tu madre, Herb?
Öksüz, annen nasıl?
Inclusero, y tu madre?
- Annen nasıl biriydi?
- ¿ Cómo era tu madre?
- Annen nasıl diye düşünüyordum.
- ¿ Cómo se encuentra tu madre?
Annen nasıl? - Annen iyi mi?
¿ Cómo está tu mamá?
- Annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu madre?
Annen nasıl, iyi mi?
Tu madre está bién?
- Annen nasıl? - Son gördüğümde iyiydi.
- ¿ Qué tal está tu madre?
Chen... annen nasıl?
Chen, ¿ cómo está tu madre?
- Şimdi söyle, annen nasıl?
- Dime, ¿ cómo está tu madre?
- Bugünlerde annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu madre últimamente?
Ya sevgili annen nasıl?
¿ Y cómo está tu querida madre?
- Annen nasıl biriydi?
¿ Cómo es tu madre?
Annen nasıl?
¿ Cómo está tu mamá?
Merhaba, Barrett. Annen nasıl?
Hola, Barret. ¿ Cómo está su madre?
- Sevgili annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu querida madre?
Söyle bakalım, annen nasıl?
¿ Cómo está tu madre, huerfanito?
- Annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu mamá?
Annen nasıl?
¿ Cómo está vuestra madre?
Annen nasıl?
¿ Cómo está tu madre? Bastante mejor.
Annen nasıl?
¿ Cómo está mamá?
- Annen nasıl?
- ¿ Y tu madre?
Annen, baban ya da kardeşin için ağlayabilirsin ama 11 kişi için nasıl ağlayabilirsin ki?
Podemos llorar por un padre, una madre, un hermano pero, ¿ cómo llorar por once familiares?
Annen hep isterdi zaten. Nasıl karar verdin?
Tu madre siempre quiso que fueras cura, ¿ cómo te decidiste?
Annen nasıl?
No me mires así.
Annen seni nasıl çağırıyor?
¿ Cómo te llama tu madre?
Annen ve Ludmilla nasıl?
¿ Qué tal tu madre y Ludmilla?
Annen nasıl?
¿ Y tu madre?
Tommy, etrafta birileri annen ile benim insanları öldürdüğümüzü söylese kendini nasıl hissederdin?
¿ Querrías que dijeran que tus padres han matado a alguien? - Les vi hacerlo, por la ventana.
Sevgili annen nasıl?
¿ Cómo está tu madre?
Annen gibi tatlı yaşlı bir hanıma bunu nasıl yapabildin?
¿ Cómo podrías hacerle algo así a una mujer tan buena como tu madre?
Nasıl olsa annen bana inanıyor.
Y tu madre me cree a mí.
Cennette bir annen olmasının nasıl birşey olduğunu bilmiyorsun.
Tú no sabes lo que es tener una madre en cielo.
Annen büyük şehre gelmene nasıl izin verdi?
Me extraña que tu madre te dejase venir.
Annen nasıl?
¿ Se trata de tu madre?
# Buğulu bir akşam, hem de nasıl buğulu Annen öleli neredeyse bir yıl olacak.
Qué frágil y efímera es la vida de los mortales.
Yoksa annen seni nasıl bulacak?
¿ Cómo te va a encontrar tu madre si no?
- Annen, Baban nasıl?
- ¿ Cómo están tus padres?
Eminim annen parayı ve nasıl aldığını biliyordur.
Supongo que su madre sabe dónde está y cómo lo consiguió.
Annen seni böyle kir pas içinde nasıl sokağa salıyor?
¿ Tu madre te deja andar así, todo sucio?
Annen nasıl?
- ¿ Cómo está tu madre?
Annen, bana, babanın nasıl öldüğünü anlattı.
Tu madre me contó cómo murió tu padre.
- Annen seni nasıl buldu?
¿ - Como te encontraría tu madre?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701