English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yakalandım

Yakalandım tradutor Espanhol

1,776 parallel translation
Bu anın Faust'a oldukça yakışır olduğuna şüphem yoktu, ama işin aslı Faust'u okumayı asla bitiremedim çünkü öpüşme hastalığına yakalandım.
Estoy seguro de que este momento era de proporciones fáusticas, aunque nunca terminé de leer Fausto porque me aburrí.
Ben yakalandım.
Me fastidiaron.
Bir şeye yakalandım.
Me agarré algo.
Yakalandım.
Me has pillado.
Çok kötü gribe yakalandım.
Me estoy agarrando esa horrible gripe.
Bir baskında yakalandım.
Me atrapó en una redada antidroga.
Sırf uzun saçlıyım diye polis tarafından yakalandım.
La policía me arrestó sólo por llevar pelo largo.
Slayer tişörtü giyiyorum ve saçım uzun diye din polisi tarafından yakalandım.
La policía religiosa me detuvo por llevar una camiseta de Slayer y el pelo largo.
- Yakalandım.
Me atrapaste.
Yakalandım.
Me atrapaste.
18 yaşındayken, bir araba çaldım ve yakalandım.
Cuando tenía 18, robé un auto y me atraparon.
Yakalandım.
Culpable.
Robin'le bir kez yattım ve bu duygulara yakalandım.
Dormí con Robin una vez y "contraje" sentimientos.
Hem de çok kötü yakalandım.
Contraje sentimientos muy mal.
Oh, Yakalandım.
Ven aquí.
Tom. Fırtınaya yakalandım.
Estoy en medio de una tempestad.
17 yaşımdayken bir şekerlemeciye zorla girdiğimde yakalandım. Beni yakalayan polis kimdi dersin?
Fui arrestado por atracar una tienda de golosinas cuando tenía 17 años, y el poli que me arrestó era este detective...
Yakalandım.
Me atraparon, ¿ sabes?
Kısa sürede ben de hummaya yakalandım.
Yo también cogí pronto la fiebre.
- Hastalığa yakalandım. Ama yakında iyileşeceğim. Söz veriyorum.
He estado enferma... pero estaré mejor pronto, lo prometo.
... Baschiele kabilesine yakalandım.
- Quédate aquí. ... junto con los otros seis de la tribu Baschiele.
- Oh yakalandım.
- Mierda.
İkinci tabut ayininden sonra tekrar kansere yakalandım. Kanserim tekrarladı.
Después de la segunda ceremonia del ataúd... mi cáncer volvió.
Ben hazırlıksız yakalandım...
No he podido idear...
Tamam, yakalandım.
Bueno, me agarraste.
Yakalandım galiba.
Creo que me descubriste.
Belki başka bir iş çevirirken yakalandım ve arkadaşlarını satmak kaydıyla serbest bırakıldın.
Puede que te atraparan haciendo otra cosa y decidieras traicionar a tus amigos.
Yakalandım.
Me cegué, me cogieron.
Tom. Fırtınaya yakalandım.
Estoy en medio de una tormenta eléctrica.
Yakalandım.
Ja ja, me atrapaste.
- Yakalandım.
- Culpable.
- Yakalandım, dostum.
- Nueve.
Çünkü Michael benim yakalandığımı öğrenince,.. ... nasıl olsa öleceğim.
En cuanto Michael descubra que he sido capturado valdré tanto como muerto.
İstila planımız başarısız olduğunda, bazı birliklerimiz yakalandı.
Cuando el plan de invasión falló, algunas de nuestras tropas fueron capturadas.
Yani Dayanak listesine ulaşamadığımız bir yana bir de Jill benle, meyve tozunu durularken bir kadınla yakalandığım için mi konuşmayacak?
¿ No sólo que no conseguimos la lista de Fulcrum sino que Jill no volverá a hablarme porque me encontró desnudo, enjabonando ponche de frutas con otra mujer?
Daha önce benim de yakalandığım hastalığa Kyle'ın da yakalanacağını biliyordum.
¡ Y yo supe que Kyle sufriría la misma enfermedad que yo tuve!
Rachid yakalandı mı?
Rachid ha sido detenido.
11 : 53 Şüpheli yakalandı, olay çözüldü.
11 : 53 a.m. Sujeto contenido, incidente resuelto.
Doktor yakalandı mı?
¿ Han capturado al doctor?
Size geliyorum, çünkü mürettebatım ve ben bir hastalığa yakalandık... Dr. Keller tarafından geliştirilen gen tedavisinin bir yan etkisi...
Vengo ante ustedes porque mi tripulación y yo hemos sido afectados por una enfermedad una complicación de la terapia de genes desarrollada por la Dra. Keller.
İlk başta Sacha'nın bir çeşit enfeksiyona yakalandığını düşündük bu yüzden sebebini bulabilmek için üzerinde birkaç test yaptım.
Al principio pensé que tal vez Sacha había contraído una infección de alguna clase, así que comencé una serie de pruebas, tendremos esos resultados en unos días.
Ne oldu, türbülansa mı yakalandın?
¿ Qué te pasó...? ¿ Corres dentro de una turbulencia?
Düşman ağımıza yakalandı!
Yo estoy de tu lado.
Ama yakalandıktan sonra psikotik bir çöküntü yaşadım.
Pero después de ser arrestada, sufrí un colapso psicótico.
Çok kötü bir çocukluk geçirdim. Sonrasında eroin bağımlılığına yakalandım.
Me volví adicto a la heroína siendo muy chico.
Bu kablo yüzünden elektrik akımına yakalandı.
A causa de ese cable pelado quedó pegado a esta farola.
Wolverine yakalandı mı?
¿ Wolverine fue atrapado?
Sadece bugün, yerel halktan, Lyme Hastalığına yakalandığını iddia eden 17 kişiden telefon aldım.
Solo hoy, ya recibí 17 llamadas de mis residentes locales diciendo que tenían la enfermedad de Lyme.
Karım zengin biriyle kaçtı, annem uyuşturucudan yakalandı. Anlatacak çok şeyim vardı.
Mi esposa me dejó por un tipo ricachón y mi mamá fue arrestada por consumo de drogas así que tenía muchísimo material cómico.
Bütün vatandaşlarımız, bu cinayetlerden sorumlu kişinin, detektiflerimizin gayretli çalışmaları sonucu yakalandığını bilmenin huzuruyla rahat olabilir.
Nuestra ciudad puede descansar tranquila sabiendo que el responsable ha sido arrestado gracias a la diligencia de nuestros oficiales.
Sorabilir miyim, 20 bin dolar nakitle polisler tarafından yakalandığınızda senatörün arabasını mı kullanıyordunuz?
¿ Puedo preguntarle por qué el día en cuestión usted conducía el auto del senador cuando la Policía lo detuvo con $ 20.000 en efectivo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]