English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yanlış mı

Yanlış mı tradutor Espanhol

14,937 parallel translation
Ama aslına bakarsanız bunun doğru mu olduğunu, yanlış mı olduğunu bilmiyorsunuz, değil mi?
Bueno, en el fondo... usted no sabe si fue así o no, ¿ o sí?
Aman Tanrım, yanlış mı anladım?
Dios mío, ¿ las malinterpreté?
Yukarıda uyuyan karın ise yüksek bir sigorta poliçesinden yüklü miktarda para alacak. Yanlış mıyım?
Tu esposa, que duerme arriba, será la beneficiaria, de una póliza de seguro muy generosa, ¿ no es así?
Yanlış mı?
¿ "Mal"?
Yanlış mı?
¿ Erróneo?
Yanlış mıyım?
¿ Tengo razón?
Af dilemek yanlış mı olur?
¿ Haría mal en pedir tu perdón?
- "Yanlış" falan mı demek acaba?
¿ Qué tal vez son falsas o algo así?
Yanlış yaptığım şeyler hakkında konuşursak, artık benimle arkadaş olmaya değmez diye düşüneceğinden korkuyorum.
Lo estoy intentando. Me preocupa que si empezamos a hablar de todo lo malo que he hecho,
Ayrıştırma işlemi sırasında yanlışlıkla kendi DNA'mın negatif kontol tüpüne girmesine yol açtım.
Durante el proceso de extracción, yo inadvertidamente introduje mi propio ADN en el control negativo.
Yanlış kartı almışım.
Esta no es.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
¡ No he hecho nada malo!
Yanlış olun, güçlü olun, tamam mı?
Aunque esté mal, toquen con ganas.
Normalde, insanlardan tatilden önce ayrılırım. Bu yüzden yanlış bir fikre kapılmazlar.
Por lo general, termino las relaciones antes de las fiestas, para no dar lugar a malinterpretaciones.
Ortağımı yanlış seçmişim, Jim.
Elegí el socio equivocado, Jim.
Elbette ilginç bir karakter yapısı vardı Miranda orası su götürmez fakat soykırım kendi halkından 10.000 erkek, kadın ve çocuğun ölümünden sorumlu olması onu tarihin yanlış tarafına koymuştur.
Bueno, era sin duda un muy colorido... personaje en el escenario mundial Miranda... Te concedo eso, pero creo que el genocidio... que resultó en la muerte de más de 10.000 de... su propio pueblo, hombres, mujeres y niños... probablemente lo dejará en el lado equivocado de la historia.
Ben de yanlış bir şey yaparken yakalanmıştım.
Le diré algo, también me atraparon haciendo algo malo.
- Üzgünüm, yanlış bir şey mi yaptım?
Váyanse. - Perdón, ¿ hice algo malo?
Yanlış yaptım.
Me equivoqué.
Belki de bir hayatı taklit ederek meşgul olduğumuzdan, Yaşayan her şeyin yaptığımız şeyleri yapabileceği konusunda yaygın bir yanlış kanı vardır.
Tal vez porque participamos de la imitación de la vida existe el concepto erróneo de que cualquiera puede hacer lo que hacemos.
Eee, ne yapalım yani, yanlış yapmışsın
Bueno, a la mierda.
Evet, Basra'ya gidecek 249'luklar için talep yolladım ve belgelerimizi yanlış yere yollamışız.
Sí, les mandé un pedido de cotización de unas M249 para Basra, pero parece que se traspapeló el documento.
Yanlış bilgi aldım.
Me habían informado mal.
Peki beyler, yanlış anlaşılma olmaması için açık olayım.
Caballeros, déjenme ser claro para que no haya malentendidos.
- Bilmem, Polonyalıyım. - Yanlış cevap.
- Soy polaco.
Anladığım kadarıyla birden fazla şirket hakkında yalan yanlış dedikodular çıkarıyorsunuz.
Supongo que divulgas información falsa sobre más de una empresa.
Yanlış hedef ortalığı gereğinden fazla ayağa kaldıracak. Bizim kaosa ihtiyacımız var.
Golpeó el objetivo equivocado.
Kusura bakmayın ama sanırım yanlış adrese geldiniz.
Lo siento, creo que tienes mal la dirección.
Eğer o bir yanlış tercihse, sessizce ölmesini sağlarım ve herkese bir tür cebirsel şok geçirerek öldüğünü söylerim.
Si él es una mala elección, lo haré matar silenciosamente Y le diré a todos que murió de una especie de shock algebraico.
Yanlış bir şey yaptım. Tanrım!
Te he hecho un mal. ¡ Dios!
Yanlış bir şey mi yaptım?
¿ Hice algo malo?
Steve, sanırım yanlış adama- -
Hey, Steve, supongo que solo te metiste con...
Sanırım hayatım boyunca erkekler hakkında yanlış düşüncelere kapıldım.
Creo que he estado equivocada sobre los hombres toda mi vida.
Umarım yanlış bir kişiyi araştırmıyorlardır.
Esperemos que no se hayan equivocado.
Demek istiyorum ki bir şeyleri yanlış anlamamak için buna ihtiyacım var, aksi halde bu 10 kat daha uzun sürecek.
Así que necesito hacer esto. Si no, va a tomar diez veces más tiempo.
Ve yanlış bir tercih yaptığımı söyledi.
Dijo que tomé una decisión equivocada.
Belki şehrin ismini yanlış yazdım.
Quizá confundí el nombre del pueblo.
Yanlış yola sapmışım.
Me equivoqué de camino.
Sanırım yanlış anlaşılma... Dur bir dakika.
Esperen, creo que solo es un malentendido...
Drusus, bu delilik! Yanlış bir şey yapmadığımızı biliyorsun.
Esto es una locura, no hemos hecho nada malo.
Yanlış koşumlanmışlar Aliyah burada olması lazım.
Ese amarre está mal. Debería ser aquí.
Kusura bakmayın, Yüzbaşı, Sanırım yanlış bir işe kalkıştık.
Disculpe, Capitán, pero creo que comenzamos con el pie izquierdo.
Yanlış hesapladıysam, Mars'ı 1,6 milyon kilometre ile kaçıracağım. Sonsuza kadar uzayda sürükleneceğim.
Si calculé mal, me pasaré de Marte por un millón de millas, y estaré a la deriva en el espacio, para siempre.
- Gel dostum biraz konuşalım. - Yanlış bir şey mi yaptım?
- Amigo, charlemos.
Bilmiyorum. Yanlış bir şey yapmadım.
No sé, yo no hice nada malo.
Tatlım, sen yanlış bir şey yapmadın.
Amor, él no ha hecho nada malo.
Yanlışımı kabul ediyorum.
Me equivoqué.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
Mi esposa se suicidó.
Sanırım menüde "menemen" i yanlış yazmışlar.
Creo que escribieron mal "frittata" en el menú.
Sanırım bir yanlış anlama söz konusu.
Entendieron mal lo que pasó. Es un malentendido.
Sence polisi arayıp kazayı bildirmek... yanlış bir karar mı olur?
¿ Crees que denunciar el accidente a la Policía es mala decisión?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]