Yapmayacağım tradutor Espanhol
7,684 parallel translation
Değerlendirme yapmayacağım.
No voy a valorarlo.
Değerlendirme yapmayacağım.
No voy a calificarlo.
Eski bir tarih koyacağım ama değerlendirme yapmayacağım.
Le daré efecto retroctivo pero no voy a calificarlo.
Ivır zıvırlarımı havanda ezecek zamanımız da olacak ama onu da yapmayacağım.
También habrá tiempo para que ponga las bolas en una prensa de ajos pero tampoco voy a hacer eso.
Yapmayacağım.
No voy a hacerlo.
- Hayır, bunu yapmayacağım, Woody.
No voy a hacerlo Woody
Ben yapmayacağım!
¡ Yo no estoy dispuesto!
Ben yapmayacağım!
¡ No estoy dispuesto!
Ve bana yardım ettin, ben de kızı bulman için yardım etmek istiyorum ama bu işi senin yaptığın yoldan yapmayacağım. İşin ne olduğunu bile bilmiyorsun.
Y tú me ayudaste, y quiero ayudar a encontrar a esa chica, pero no haré el trabajo de la forma que lo haces.
Bir daha asla, asla yapmayacağım!
¡ nunca volveré a hacerlo, nunca!
Bunu bir daha yapmayacağım, anlaşıldı mı?
No voy a hacerlo otra vez, ¿ entiendes?
Bir daha bunu yapmayacağım.
No voy a hacerlo.
Ama ne yapmam gerekiyorsa, nasıl yapmam gerekiyorsa, çocuğum için yapmayacağım şey yoktur.
Pero lo que tenga que hacer, como lo tenga que hacer, no hay nada que no haría por niño.
Ben bunu yapmayacağım ve bu anlaşma da bunun garantisi.
A mí no me pasará eso y este trato lo garantiza.
Ben bir şey yapmayacağım.
No estoy a hacer nada.
Asla çocuk yapmayacağım.
Nunca voy a tener hijos.
Öyle bir şey yapmayacağım!
No te escucharé.
- Öyle bir şey yapmayacağım.
Oh, imposible.
- Bunu yapmayacağım.
No lo haré.
Beni buradan dışarıya sürüklemen gerekir çünkü o konuşmayı yapmayacağım.
Me tendrá que sacar arrastrando porque no leeré esa declaración.
Hepimiz çok farklıyız ama birbirimiz için yapmayacağımız şey yoktur.
Somos todos muy diferentes, y aún así no hay nada que no haríamos por los demás.
Ama bunu boş yere yapmayacağım.
Pero no haré nada por nada.
Bunu yapmayacağım, ben bunu yapmayacağım.
- No voy a lograrlo, no voy a lograrlo.
Yapmayacağım.
- No voy a lograrlo.
Uyuşturucular yüzünden normalde asla yapmayacağım şeyler yaptım.
Las drogas me hicieron hacer cosas que nunca habría hecho.
Yapmayacağım.
No voy a hacer eso.
Tatlım, eğer herkes kabul etmezse, yapmayacağım.
Cariño, no voy a hacer nada a menos que todos estén de acuerdo.
Hmm, bunu yapmayacağım.
Sí, no haré eso.
- Bak, bunu yapmayacağım. - Nedenmiş?
- Bueno, no voy a hacer eso.
Bunu yapmayacağım.
No lo haré.
Söylemen için sana baskı yapmayacağım.
- No, no me vas a presionar para decirlo.
Kendimi bu duruma ben düşürdüm. Bir daha bunu asla yapmayacağım.
- No volveré a salir.
Ama ben yapmayacağım.
Pero yo no lo voy a hacer.
Ödeme yapmayacağım.
No pagaré.
Bir daha yapmayacağım.
No lo volveré a hacer.
Çünkü o işi ben yapmayacağım.
Porque yo no lo voy a hacer.
Kesinlikle bu hatayı tekrar yapmayacağım.
Yo desde luego no lo haría
Yapmayacağım.
No sucederá.
Olmaz, Shan. Yapmayacağım.
No, Shan, no lo voy a hacer.
- Shannon, yapmayacağım.
- Shannon, no lo voy a hacer.
Ve bunu yapmayacağım.
Y no voy a hacerlo.
Yapmayacağım.
No lo haré.
Ben ultimatom kabul etmem. Aynı zamanda sen ve Niklaus arasında bir seçim de yapmayacağım.
No acepto ultimátums, ni tomaré una elección entre tú y Niklaus.
Çünkü ağlıyordu onu öldürmemem için yalvarıyordu aynısı ben yapmayacağım ama.
Porque estaba llorando, suplicándome que no la matara, pero no conseguirás eso de mí,
Seni korumak için yapmayacağım şey yok.
No hay nada que no hiciera para protegerte
Sadece bir daha yapma. Yapmayacağım.
No vuelvas a hacerlo.
Gerçekten yakınlaşıyorduk, ama sana ne yaptığını hatırladım ve ben- - şey, ben sana başka kimsenin aynısını yapmayacağından emin olmak istedim...
Estábamos verdaderamente cogiendo confianza cuando de repente recordé lo que te había hecho, Y yo... Bueno, quería asegurarme de que nadie te hiciera eso de nuevo.
Hayır, hayır. Bunu yapmayacağım.
No voy a hacer eso.
Hayır, yapmayacağım.
No lo haré.
"Hayat bir yolculuktur ve yolculukta yapmayacağın tek şey bir yerde kalmaktır." Yanlış mı?
La vida es un viaje, y lo que no haces en un viaje es quedarte en el mismo lugar, ¿ verdad?
Ailem için yapmayacağım bir şey yok.
No hay nada que no haría por mi familia.
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151