Yeterince tradutor Espanhol
35,489 parallel translation
Yeterince yakından bakmadın mı?
Así que, ¿ no miraste lo suficientemente cerca? ¿ Qué...?
Yeterince duymadın mı?
! ¿ Has oído suficiente?
Yeterince açıkta mı?
¿ Está bastante expuesto?
Seni yeterince alıkoyduk zaten.
Te hemos retenido bastante.
Yeterince yardım ettin.
Me has ayudado bastante.
Oğlum onun için yeterince iyi değil.
- Mm-hmm. - Mi hijo no es lo suficientemente bueno para ella.
O da bizim için yeterince iyi değil.
Ella no es lo suficientemente bueno para nosotros.
Belki de herkes için yeterince mutluluk vardır.
Tal vez haya felicidad suficiente para todos.
Yeterince iyi. Hadi gel!
Me sirve. ¡ Vamos!
Atalarımızın buraya varmak için izlediği yolu veya yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan güçleri yeterince taktir etmediğimizin farkına varıyorum.
Se me ocurre que no pasamos suficiente tiempo celebrando los caminos que nuestros ancestros caminaron para llegar aquí, o agradeciendo a las fuerzas que sostienen nuestras vidas.
Yeterince ince olmasını istersen sertçe kesmelisin. Kırılgan olmamalı.
La quiere lo suficientemente fina para cortar - dura pero no frágil.
Bu şeyler ben ordayken bile yeterince berbattı.
Las cosas son usualmente malas cuando estoy ahí.
Eğer durumunu yeterince düzensiz gösterebilirsem onu solunum cihazına bağlayarak medikal komaya sokabiliriz.
Si puedo hacer que Liz parezca lo suficientemente inestable, indicaré que tengo que ponerla en un coma inducido con respiración asistida.
Sanki yeterince meşgul değilim.
Como si no tuviera que hacer.
Yeterince ev gibi değil.
No es muy íntima.
Seçilmek için yeterince iyi değilmişim.
No es suficiente para ser seleccionado.
Sana yeterince uzun süre çocuksu kalarak tanıklık ettiğin için teşekkür ederim.
Gracias por tardarte en madurar para que pudiera presenciarlo.
Başkanlık seçimi yeterince şiddetli değilmiş gibi, ulus...
Por si la campaña presidencial no estaba suficientemente caldeada, la nación...
Yeterince yakın. senin 31?
Casi. ¿ Tus 31?
Yeterince yakın.
Los suficientes.
Yeterince uzun
El suficiente.
Kardeşinin hatasından yeterince acı çektin.
Ya sufriste bastante por el error de tu hermana.
Gördün. mü, yeterince sıcak değil.
Mira, no se calentó lo suficiente.
Yeterince iyi mi?
¿ Está calificado?
Burada yeterince yaşadım. Komşularıma baksana.
No tienes idea de la clase de personas que viven aquí.
Penguen'in partisini yapıyor olmamız zaten yeterince kötü.
Ya es suficientemente malo que estemos organizando la fiesta del Pingüino.
Seninle yeterince zaman geçirdim.
Ya conseguí lo que quería de usted
Hayat yeterince pişman ediyor bizi zaten, bunu en iyi ben bilirim.
Dios sabe que esa vida nos da un gran pesar.
Kendimi onu kurtarmaya çalışırken gördüm ama yeterince hızlı değildim.
Me vi intentando salvarla, pero no fui lo bastante rápido.
Maddie'nin yeterince mola vermediğinden şikâyetçi olan adam Sedona'da bir yoga merkezindeymiş. Bizim adamımız değil yani.
Así que el tipo que se quejó de Maddie no tuvo bastante tiempo porque estaba en un ashram en Sedona, así que no es nuestro tipo.
Kendilerini şahsen tanımıyorum. Ayrıca Maze haklıydı. Azrail'in bıçağı olmadan da insanlar yeterince yanardöner varlıklar.
Quiero decir, no es como si los conociera personalmente y Maze tiene razón... incluso sin la espada de Azrael los humanos son caprichosos.
Yeterince duyduk sanırım Sayın Hakim.
Creo que ya tuvimos suficiente, su Señoría.
Yeterince öfkeli olurlarsa bir insanın bedenini kontrol edebilirler.
Si se cabrean lo suficiente, pueden tomar el control de un cuerpo humano.
Tek yapmaya çalıştığım onu gururlandırmak ama asla yeterince iyi olamadım.
Todo lo que hago es intentar que se sienta orgulloso, Todo lo que hago es intentar que se sienta orgulloso, Nunca seré lo suficientemente bueno.
Özel hayranlarımız için yeterince şey yaptım.
Estoy cansado de mis fanáticos.
Lucifer bir planı ve gerekçesi varken yeterince kötüydü.
Lucifer era bastante malo cuando tenía un plan, un motivo.
Zaten yeterince belanın içindeyiz.
Ya tenemos suficientes problemas.
Bana yardım etmeye karar verirseniz paranız boşa gitmiş olmayacak. Çünkü böyle bir fırsatın önemini anlayacak yeterince şey yaşadım.
Si decidís ayudarme, no vais a desperdiciar vuestro dinero, porque he vivido lo suficiente para apreciar lo valiosa que es una oportunidad como esta.
Biliyorum, sanki yeterince şey yaşamamış gibi.
Lo sé, como si no hubiera pasado ya suficiente.
Etmezse, diğer arızalı sentetikler gibi yok edilecek. Yeterince açık mı? Evet.
Si no, será eliminado de la misma forma que otros sintéticos defectuosos. ¿ Ha quedado claro?
- Yeterince bekledik, içeri girmeliyiz.
Ya hemos esperado demasiado, tenemos que entrar.
Beşimiz için yeterince büyük değil.
No es lo suficientemente grande para los cinco.
Amerika yeterince şeye katlandı.
America te ha dado mucho.
Yeterince insana sevdiklerinin ölüm haberini ilettim ben.
Yo... le he dicho a suficiente gente que un ser querido ha muerto.
Stonecrest AVM'de çalışmaya başladım. Sene sonunda ameliyat için yeterince param olacak.
He empezado a trabajar en el centro comercial de Stonecrest, así que espero tener suficiente dinero para entonces y tomar el siguiente paso.
Ayrıca yeterince kristal yemiyormuşum.
Yo era una señal de la luna y no estaba tomando suficiente cristal en mi dieta.
Geçen ay Angel Island ve Golden Gate arasında gidip gelerek o zorluğu aştım. Sığ yerlerde yeterince yan yatamadım ve teknenin yanındaki jelkot sıvanın anasını ağlattım.
Bueno, iba de camino a ese puesto entre Angel Island y el Golden Gate el mes pasado, y no navegué demasiado rápido en aguas poco profundas, así que rocé bastante la pintura.
Hayır, teklife baktık, yeterince iyi değil.
No. Ya vimos la oferta, no es lo bastante buena.
- "Ana okulu için yeterince anaç değilim..."
- " No soy lo bastante educada para ser - profe de guardería,
Dinle Pacho yeterince adamın olduğundan emin misin?
Pacho, ¿ vos estás seguro de que tenés suficientes hombres?
Zamanı geldiğinde yeterince adam ve silaha sahip olduğumuzdan emin ol. Tamam mı?
Asegurémonos de que tengamos las armas y los hombres que necesitemos para cuando llegue la hora. ¿ Listo?
yeterince iyi 39
yeterince var 24
yeterince dinledim 30
yeterince iyi değil 40
yeterince açık mı 69
yeterince duydum 16
yeterince yakın 19
yeterince gördüm 23
yeterince adil 36
yeterince içtim 20
yeterince var 24
yeterince dinledim 30
yeterince iyi değil 40
yeterince açık mı 69
yeterince duydum 16
yeterince yakın 19
yeterince gördüm 23
yeterince adil 36
yeterince içtim 20
yeterince değil 30
yeterince içtin 24
yeter 2697
yeterli 197
yeter ki 28
yeter artık 870
yeterli mi 69
yetersiz 30
yeter ama 52
yeter mi 66
yeterince içtin 24
yeter 2697
yeterli 197
yeter ki 28
yeter artık 870
yeterli mi 69
yetersiz 30
yeter ama 52
yeter mi 66