Adama bak tradutor Francês
902 parallel translation
Şu kırmızı ve mavi çizgili kravatı olan adama bakın ölene kadar milyonlar kazanıyor.
Regardez ce type avec sa cravate rayée bleue et rouge Il se fait des millions jusqu'à sa mort
- 20 yıl boyunca sevdiğim adama bak hele.
- Est-ce l'homme que j'ai aimé?
Şu adama bakın. Cerrahların çok becerikli ellere sahip olduğunu düşünürdüm.
Je croyais que les chirurgiens avaient la main ferme!
Adamın ülkesi savaşta ve adama bak.
En pleine guerre, tu l'as vu?
Hey, şu güneş gözlüğü takan adama bak.
Hé, Celui-là avec les lunettes!
Adama bak yahu, kadınımı elimden almış.
Filer avec ma cavalière!
Adama bak, perşembe günü pazar gezintisine çıkmış.
Encore un conducteur du dimanche.
Şu adama bakın.
Quel type!
Adama bakıp kafa sallayabilir.
Le regarder et faire un signe.
Evlat, şu adama bakın.
Regarde ça.
Neden söz ettiğini bilmiyorum. Bana iyi bak, Pete. Suçu üzerine atmaya çalıştığınız adama bakıyorsun.
Regarde-moi bien, c'est moi qui ai porté le chapeau pour votre coup.
Soygun yüzünden suçlanan adama bakıyorsunuz. İstemeseniz de bu işe bulaştınız.
C'est moi qui ai porté le chapeau pour vous, alors je prends ma part!
Erkek adama bakın. Kimin aklına gelirdi bu?
En voilà un qui a de la répartie!
Adama bak!
Oh, dis donc!
- Şu adama bakın.
Regarde plutôt cet homme!
Bu adama bakın ve açık karargahıma götürün.
Conduisez ce jeune officier à mon bivouac.
Adama bak ya!
Écoute-moi ce type!
Asiak beyaz adama bak.
Asiak... regarde l'homme blanc.
Dediğim gibi, aileye değil, adama bakılır.
Ce qui compte, c'est la personnalité... Tu l'as dit hier soir.
Şu adama bakın. Bu Denizci Smith.
C'est Ie matelot Smith.
Adama bakın?
Qu'est-ce qu'il a?
Şuradaki adama bak.
Regardez ce type, là-bas.
Şu adama bakın!
Lui, alors!
Şu adama bak!
Regarde ça!
Yaşlı adama bak.
Regarde le vieux!
Elalemin kızını, bir cimrinin altınlarını koruduğundan daha sıkı himaye eden adama bakın.
Regardez bien cet homme, qui cachait une autre fille... avec plus de jalousie qu'un avare son or.
Joe Bass, zengin bir adama bakıyorsun.
Tu as devant toi un homme riche.
Öndeki adama bak.
Regarde le type en tête.
Sen bir doktorsun doğal haldeki adama bak, ceset gibi olmuş.
Et tu es médecin. Pour toi, un homme, c'est un corps à disséquer.
Şu adama bak!
Il a un sacré culot.
Bir adama adaleti veren ve şu tahtta oturan mahluka da bakın hele.
Quel homme est donc le souverain pour confier sa justice à un homme tel que vous?
- Bana bak, Bill. O adama benzesen bile seni kovmayız.
Mais Bill, pour rien au monde nous ne te renverrions!
Şu adama bakın.
Zieutez-moi ce crâneur!
Bu adama gitmesini söyledim. Genç olanlara bak.
J'ai dit à cet homme d'aller s'occuper des jeunes soldats.
Şu yakışıklı adama da bakın.
Vous me le direz. Regardez ce très bel homme.
Şu yeni adama bir bakın.
T'as vu? Il a l'air fort.
Bak şu adama.
Regarde ce gros monsieur. Il est policier, tu sais.
Bana bak Altar, ömründe bir kez olsun, bir kadın, bir adama bir şey demek ister.
Écoute-moi. Une fois dans une vie, une femme compte pour un homme.
Roosevelt ya da Churchill gibi. African Queen'deki o adama bak.
Ce vieil homme dans African Queen.
Bak, böyle demek istemezdim ama bizim görüşmememizin çöldeki o adama faydası yok.
Je suis désolé, mais ne plus se voir ne va pas aider ce type dans le désert.
Bak, ben ölmüş bir adama ismiyle hakaret etmekten zevk almam ama o serseri ve senin baban yeryüzünün en kötü insanlarıydı Barrett için çalışan soygunculardı.
Je n'aime pas dire du mal d'un mort... mais cette crapule, ainsi que ton père... étaient les pires truands qu'on puisse imaginer. Des tueurs appointés par Barrett.
Şu adama bir bak.
Soignez-le.
- Bak, Hugh. Birkaç bira için borçlandığım adama 20 dolar ödemem lazım.
J'ai besoin de 20 ¤ pour rembourser un mec qui m'a payé des bières.
Bana şu bakışın var ya... mağlup ettiğin adama da böyle mi bakıyorsun?
Ce regard, vous le réservez à ceux que vous venez de battre?
Tate, burada kaldığı zaman içinde bu adama iyi bak.
Dis donc... Occupe-toi de mon invité.
Sıkı çalışmamı söylüyor ama bana gönderdiği şu adama bir bak!
Hidé m'a présenté un idiot. Dis-lui d'être plus sélectif.
Ne hakkında olduğunu bilmiyorum, ama görünüşe bakılırsa siz zayıf bir adama kabadayılık ediyorsunuz.
Il semblerait que vous persécutiez un homme faible.
Bakın, masum ve Ortodoks Rus bir adama hırsızlar tarafından nasıl işkence yapılıyor.
Regarde, à un Russe, à un chrétien, vois ce qu'ils lui font à l'innocent, tes voleurs de grand chemin.
Şuna bak! Boşal da semerini yer derler adama!
( Jonathan ) Mangez allez-y, régalez-vous, ça pourrait bien être votre dernier repas!
Ona yakından bakın... hiçbir şey yapamayan bu adama yakından bakın.
mais peut-être bien que si.
Şu adama bir bakın, ikinci sırada sağdan ilk adam...
Regardez cet homme, là-bas, assis au bout du 2e rang, à droite.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakma 203
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50