Ama ne için tradutor Francês
13,384 parallel translation
Evet, ama ne için hazırlanacağım, öğrenmeye çalıştığım şey bu.
Prêts pour quoi?
- Oğlumu tanıdığına inanmam için bir neden yok. - Yapma ama!
Rien ne me prouve que vous le connaissez.
Durmaları için yalvardım, ama durmadılar.
Je leur ai supplié d'arrêter, mais ils ne s'arrêtaient pas.
Dede, bu hafta sonu için ne düşündün bilmem ama ben bir sebepten geldim, seni Boca'ya götürmek.
Tu pisses assis, j'en suis sûr! Grand-père, j'ignore ce que t'avais en tête pour ce week-end, mais moi, j'ai accepté pour une seule raison : - te conduire à Boca.
... ama yardım etmek için kılını kıpırdatmadı.
Mais il ne lève jamais un doigt pour aider.
"Ama benim için savaş... Daha yeni başlıyordu."
Mais pour moi, la bataille ne faisait que commencer.
Dini görüşü tamamıyla benzersiz ama çürük raporu için yeterli değil.
Son point de vue religieux est certainement unique mais ça ne constitue pas un motif de réforme pour inaptitude mentale.
Kendi isteğinle benim için dövüşmediğini biliyorum ama yine de kuralları olan bir adamsın ve buna saygı duyuyorum.
Je sais que tu ne te battais pas vraiment pour moi, mais quand même... tu es un homme d'honneur, et je... je respecte ça.
Evet ama keyfini çıkarmak için vakit ayırmıyorsan yaşamanın da bir sebebi yok ki.
- Oui, mais on n'a pas plus de raison de vivre si on ne prend pas le temps d'apprécier la vie.
Mutlaka ama beni öldürmeden önce... Bilgelik Tanrısı'nı çağırdık ama yanlış cevap vermekten korktuğu için gelmedi diyeceğim.
J'en suis sûr. Mais avant qu'il ne me tue je vais lui dire que j'ai demandé au Dieu de la Sagesse de venir avec moi mais il avait peur de ne pas trouver la réponse.
Dövüşmek için gözüme ihtiyacım olduğuna inanıyordum ama benim yolculuğum, ne pahasına olursa olsun, intkam almak değildi.
Je croyais en avoir besoin pour me transformer, mais mon destin n'est pas d'obtenir vengeance.
Sizinle resmen tanışmadık ama iki yıl önce Ordu İstihbaratı için Farsça tercüme yapmıştınız.
Nous ne nous sommes pas rencontrés formellement, mais il y a deux ans, vous avez fait une traduction du farsi pour l'agence.
Grace, biliyorum senin için anlaması çok zor ama kalamayız.
Grace, c'est difficile à comprendre, mais on ne peut pas rester.
Senin için gerçeği öğrenirim ama asıl gerçek onun yüzünde, ona ne olmuş olursa olsun.
Je vous dirai la vérité, mais elle est avant tout sur son visage, quoi qu'il lui soit arrivé.
Sana bunu hiç anlatmadım ama o sabah onu göndermemem için bana yalvardı.
Je ne vous l'ai jamais dit, mais ce matin-là, il m'a suppliée de ne pas l'envoyer au loin.
Ama "Yakında." onun için yakında değil.
Mais ça ne viendra jamais assez vite pour elle.
Dinle Duke. Farkında mısın bilmiyorum ama bu mama kaplarından biri, teknik olarak... Şey için ayrıldı...
Ecoute, tu ne le sais peut-être pas, mais l'une de ces gamelles, en théorie, est réservée pour...
Ne için giyindiğini bilmiyorum ama aptalca.
Ton habit a l'air vraiment stupide.
Normalde, buradan gittiği için kadeh kaldırırdım ama şu anda bunu yapamam.
Normalement, je te pousserais dans l'eau, mais en ce moment, je ne peux pas faire ça.
Kendi ipucunun peşine düş ama bir boş av için daha kaynaklarımı kullanmayacağım.
Mais je ne vais pas gaspiller de ressources sur une chasse aux sorcières futile.
Evet, sorun şu ki bir şey için aylardır hazırlanıyoruz ama daha ne olduğunu bile bilmiyoruz.
- Le problème, c'est que nous, on répète depuis des mois pour un plan dont on ne sait même pas où il mène.
- Çok değil. Ama kaygılanma çünkü her şeyi yola koymak için bir radyo istasyonuyla röportaj ayarladım.
Mais ne t'inquiète pas, j'ai obtenu une interview avec une radio qui va tout arranger.
Sonra bir siluet belirdi, ışık gözümü aldığı için bakamadım ama insan değildi.
Une silhouette est apparue dans la lumière, je ne pouvais la regarder, mais ce n'était pas un homme.
Sıçıp batırmayı seviyorum ama bunun için para harcamaya ihtiyacım yok.
J'aime bien me défoncer, mais je ne veux pas me faire d'argent avec ça.
Evet. Dinleyin bayan yardım ettiğiniz için teşekkürler ama çalışırken kendimi çok ateşli hissetmiyorum.
Ouais, merci de m'avoir aidée, mais je ne me sens pas très bien.
- Finallerde İngiltere'yi izlemek için Şili'ye iki bilet. Söylemeyi unuttum ama sana bir hediyem var. - Ne?
J'oubliais, j'ai un cadeau pour toi.
Bilmiyorum ama sizin gibi biri için öğrenmek zor olmayacaktır diye tahmin ediyorum.
Je ne sais pas. Mais quelqu'un comme vous peut facilement se renseigner.
Biliyorum ama her savaş için burada olamayız.
Tu sais qu'on ne peut pas se battre sur tous les fronts.
- Hadi ama. ilk gün için geç kalacğız
- Allons. Je ne peux pas être en retard pour mon premier jour.
Ama teşekkür için aradıysan, bir şey değil.
Si vous appelez pour dire merci, ça ne va pas le faire.
Çoğusu Londra'da birkaç gün idare edecek parayı denkleştirip gemiye biniyor ama yine de denizin karşısında İrlanda'da göremedikleri umudu gördükleri için göç ediyorlar.
Beaucoup prennent le bateau avec trop peu d'argent pour survivre un temps à Londres, mais ça n'les arrête pas. Parce qu'ils voient l'espoir au loin, espoir qu'ils ne voient pas en Irlande.
İkinci düğün seromonisini yaptığınız için hepinize teşekkür ederim, ama maalesef katılamayacağım.
Je voulais vous remercier de vous être donnée tant de mal pour organiser une deuxième cérémonie pour moi, mais malheureusement je ne peux y assister.
Yaptığın şeylerin sorumluluğunu üstlenmek istiyorsun ama sorumlu hissetmek bile zor görünüyor çünkü ne için olduğu dahi hatırlayamıyorsun.
Vous voulez assumer la responsabilité de vos actes, mais vous avez de la difficulté à vous sentir coupable, car vous oubliez tout.
- O zaman, ona 2. dereceden taciz için dava açabilirsin ama bunlar sadece mesaj, tehdit değiller o yüzden...
Ce serait alors une affaire de harcèlement. Mais ces textos ne sont pas des menaces.
Bir şeyler ima etmek için etrafta çok fazla ucu açık nokta var ama bunlar pek bir şey ifade etmiyor.
Je le sais. Il y a beaucoup de détails intrigants, mais ils ne donnent pas grand-chose.
Evet ama, dedikodu için ne denir bilirsiniz.
Vous savez, les rumeurs...
Ne hissettiğini biliyorum, Bob. İnan bana. Ama yine de bu polis meslektaşına saldırmak için bir bahane olamaz.
Je te comprends, Bob, mais ce n'est pas une excuse pour agresser un collègue, peu importe ce qu'il dise.
Tümörün boyutunu küçültmek için annene steroid verebiliriz ama hiçbir şey yapılmazsa ataklar devam edecektir.
On lui donnera des stéroïdes pour réduire la tumeur, mais les attaques continueront si on ne fait rien.
"Bunu atlatabilmen için orada olamadığım için üzgünüm " ama iyi olacaksın.
Je suis désolée de ne pas pouvoir t'aider, mais ça va aller.
Ama benim için çok zor olacak sensiz olmak ve onu da kaybetmek!
Mais combien ce sera difficile pour moi... si je ne t'avais plus et si je te perdais toi aussi.
Kızımız için aklımda bir sürü isim var. ... ama ben ona isim vermeyeceğim.
J'ai beaucoup de noms en tête pour notre fille... mais je ne lui donnerai pas de nom.
Tamam ama sadece açıklamak için söylüyorum, ben hacklemedim.
Pour clarifier, je ne l'ai pas hacké.
Şu an kazandığından daha fazla kazanmayacaksın ama ülken için kritik bir hizmet vermiş olacaksın.
Ce ne sera pas les grosses sommes d'argent que vous gagnez actuellement, mais vous rendrez grand service à votre pays.
Bunu normal şartlarda asla yapmam ama bir arkadaşım için.
Je ne fais jamais ça, mais c'est pour un ami.
Başkanı Jenkins gibi sapkınlardan korumak için müneccim olmam lazım, Ama King'e gelince ne kadar uyarsam faydasız.
Je suis censé avoir des pouvoirs psychiques pour protéger le Président de déviants tels que Jenkins, mais concernant King, mes avertissements se heurtent à un mur.
Bunu alışkanlık hâline getireceğini sanmıyorum ama bence dünya kalp kırıkları konusunda böyle cömertken sanırım küçük bir kızı korumak için durumu kabullenebilirsin.
Je ne pense pas que tu en feras une habitude, mais si tu as la chance de protéger un enfant du chagrin que ce monde distribue si généreusement, Je pense que tu dois la saisir.
Kim, beni düşündüğün için sağ ol ama iş bana göre değil, istemiyorum.
Kim, j'apprécie ton intérêt, mais je ne veux pas de ça.
- Bu haçlar ; burada kaybolan 9 insan için. - Ne? Hadi ama.
Les croix sont pour les neuf personnes qui ont disparu ici.
Şimdi ona göz kulak olman için sana güveniyorum ama benim için çalıştığını asla anlamamalı.
Je compte sur vous pour garder un oeil sur tout cela, mais il ne doit jamais suspecter que vous travaillez pour moi.
Eskiden Midleton'da içerdim, ama biz emekliler için, bundan sonra ucuz viski var.
Avant, je buvais du Midleton. Mais ma retraite ne me permet que les seconds choix.
Ne istiyorsan yapman için altı dakika ama hemen cevap bekliyorlar.
Six minutes, tu fais ce que tu veux. Je dois leur répondre maintenant.
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ne için 2038
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
ne için 2038
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ama niye 82
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
ama niçin 37
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ama niye 82
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
ama niçin 37